Yalniz barcelona’nin dort numaralarinin ertesi sene Efes’e geçme olayı inşallah seneye devam etmez
Yazdığınıza mukabil bir hikaye paylaşmak istiyorum.
Hristiyanlar perhiz günlerinde hayvani gıdalar yemeyerek sadece sebze, meyve, nohut, bulgur ve pirinç gibi baklagillerle beslenirler. Yine bu perhiz günlerinin olduğu bir zamanda Papaz Simon Efendi'nin eşi yatalak olduğu için ona zengin bir hristiyan kişi destek olur. Bu zengin hristiyan kişi hizmetçisi ile her gün papaza, pirinç lapası, nohutlu pilav, bulgurlu pilav, mercimek, meyve gibi yiyecekler gönderir.
Gel zaman git zaman perhiz günleri sona erer ve bu Zengin Hristiyan, Papaz'ı evine yemeğe çağırır. Donatılmış sofraya oturan Simon Efendi ilk olarak etleri yemeye başlar. Bunun üzerine saf hizmetçi bu durum karşısında şaşırarak "Muhterem Peder dinimizin yasak ettiği yemeklerden de yiyor" der. Bu ikaza sinirlenen ev sahibi ise hizmetçisini azarlar ve papazın neden et yememesi gerektiğini sorar. Hizmetçide perhiz günlerinde hristiyanlara et yemenin yasak olduğunu, din adamlarına ise her gün et yemenin yasak olduğunu söyler. Bunun üzerine iyice sinirlenen Zengin Ev Sahibi: "Ne münasebet kızım, papaz her gün pilav yiyecek değil ya. Perhizden çıktık: Papaz da bizimle birlikte her şeyden yiyecek" der.
Ve böylece gündelik hayatımızda sürekli kullandığımız "Papaz her gün pilav yemez" deyimi de ortaya çıkar.