Obradovic iyi oyuncuların bizi seçmesi hususunda büyük bir avantajdı. O defter kapandı. Önce para konuşur. Öte yandan taraftarımızın gerek eski oyuncularımıza ve gerekse rakip oyunculara sosyal medya üzerinden yaptığı hakaretler de sempatimizi bitirdi diye düşünüyorum. Melli'ye olsun Sloukas'a olsun yazılmadık çizilmedik şey kalmadı. Bir diğer örnek Melli. Datome basketbolu bırakmış, içim rahatladı valla. Yarın bir gün bize karşı atacağı 20 25 sayıdan sonra ona da yazılmadık şey kalmazdı. Yöneticisinin twitter algısı ile iş yaptığı, geçtim herhangi bir kötü performans göstermiş olmalarını daha henüz sahada görmediği yeni transferleri ve teknik adamları boklayan taraftarı bulunan bir kulübün burnu boktan kurtulmaz. Sloukas'a gerek bizde oynarken ve gerek gittikten sonra denmedik şey kalmamıştı. Şimdi niye bizi seçmedi diye gömmeler başlamış. Buraya yazıyorum, bu şube Galatasaray ve Beşiktaş seviyesine düştüğü zaman Guduric ve benzeri isimleri de arayacağız. Unutmayalım ki futbol ve basketbolden sonra voleybolda da şampiyon koçu gönderdik. İsimlerden bağımsız yazıyorum, keza Terzic şöyle Djordovic böyle ezikti çöptü yazacaklar olacaktır, o küçümsenen Türkiye şampiyonluklarını da mumla arayacağız bu kafayla gidersek. Tarihin bir kez daha kanıtladığı üzere kelle isteyen geniş kitlelerin şaşaa ile başa getirdiği isimler akıl tutulması ile liderliğini üstlendiği toplumun ya da kulübün şarampole yuvarlanmasını hızlandırıyor. Mehmet Demirkol ta Ali Koç seçildiği zaman söylemişti, taraftar aklıyla yani duygusallıkla kulüp yönetilmez, umarım yanılırım diye. Maalesef yanılmadım. Geçtim beklentileri, olan bitenin de içine etti, batırdı. Şu şubenin şu hale getiriliş şekli ders olarak okutulmalı bir oluşum nasıl yönetilmemeli babında...