Besim iş yerinde alıntı yapamıyorum. O nedenle bu şekilde yazıyorum.
Yazdığın ilk iki paragrafın benim yazdıklarımla uzaktan yakından alakası yok.
1 - Ben bir turnuvayı pasör kazanır yada pasör kaybeder demedim. Dediğim herhangi bir yer varsa göster. Ben de düzelteyim. Aksine Naz o kadar iyiyse neden Vakıf 1 kez şampiyon oldu diyenler başarıyı sadece pasöre indirgiyorlar ki sen de benzer düşüncedesin. Bu bir takım olgusudur. Pasör sahaya çıkan 6 oyuncu içindeki bir dişlidir ve önemli bir dişlidir. Diyelim ki pasörün çok iyi ama liberon kötü, yada pasları attığın smaçörler vasat, O zaman ne anlamı kaldı pasörün kalitesinin. Vakıf başarılı olamadıysa bunu sadece Naz'a indirgemek doğru değil. Gui o zaman tutmazdı takımda ve gönderirdi. Violet bile takımı şampiyon yapar, Ezgi bile Nazdan daha iyidir demek duygusallıktır. Mantık değildir. Senin deyiminle içi boş parametrelerdir.
Mantık nedir bir kez daha izah edeyim. Naz'ın oynadığı takım yabancı kontenjanından bir kişi avantaj sağlar. Bugün Naz bizde oynasaydı ortaya bir yabancı alabilirdik mesela. Bkz Fenerbahçe ve Eczacı yıllardır yabancı pasörle oynuyor ve her sene pasör değiştiriyor. İstikrar yok. Vakıf da böyle bir şey yok. Sonuçta kabul etsen de etmesen de kadro istikrarını en çok koruyan takım vakıf ve son yılların da en başarılı Türk takımı hem yerel hem de avrupada Vakıf.
Biz avrupada kendi sahamızda ikinci olduğumuzda kadromuzda 5 yabancı vardı ve bunların ikisini sürekli tribünde oturtuyorduk. takım bir arada oynama fırsatını sadece avrupada elde ediyordu. O kadar değerli bir kadro şampiyon olamadı. Bunun da en büyük nedenlerinden birisi pasörü yabancı seçmendi. Ligde avrupada sürekli farklı özelliklere sahip pasörlerle oynuyorduk bu da smaçörlerin uyumunu etkiliyordu. Bir sonraki sene yerliye döndük ve yabancı sayısını 4'e indirdik ve uyum, adaptasyon ve kalite şampiyonluğu getirdi. Ben bunu sadece pasöre bağlamıyorum ama önemli bir etken olduğunu söylüyorum ve bunun sonuçları da verilerle ortada. Bir tane bile finalimiz yok Naz gittikten sonra. Bu sene de Eczacı bizim 5 yabancılı kadromuzdaki hataya düşüyor. Kadrolarında uyum yok. Sürekli farklı rotasyonlarla oynuyorlar. Kağıt üzerinde star wars gibiler ama sahada öyle olmadı. Şampiyon olurlar olmazlar bilemem. Onu da görürüz birlikte.
2 - Naz gelecek kurtuluş gelecek dediğimiz yok ancak büyük bir avantaj olacak dedik. hep aynı şeyi dedim ve demeye de devam ediyorum. Mantık neresinde açıkladım yukarıda.
3 - Serkan konusunda yorumumu yaptım. O da Naz konusunda senin gibi duygusal. Ne kadar inkar edersen et. Duygularınla hareket ediyorsun. Violet ve Ezgi örneklerini bunun için verdim. Sokolova ve Nati varken neden gelmedi avrupa şampiyonluğu. İki mükemmel manşet alan oyuncu vardı. Veri seçmek diyorsun. Sen de seçiyorsun. Ben de biraz duygusal hareket etmiş olabilirim Serkan konusunda. Bunu kabul ediyorum.
4 - Natali konusunda abartı yapıp yapmadığını anlayamam zira cümle ortasında yada sonunda bir ünlem yada ifade yoktu. Natali yıllardır milli takımda oynuyor. Tabi ki son geldiği zamanki aldığı başarısına ve ödüle bakıcam yorum yaparken. Natali süper oyuncu, çok kaliteli oyuncu dediğim de yok. Bu sene en az Kim kadar katkı vermiştir ve beklentiyi de karşılamıştır.
Bu arada senle tartışmak güzel, uzak kalma bu kadar , özlemişiz 
1. noktada basarinin kadro istikrarindan geldigini soylemenin dogru oldugunu dusunmuyorum. Bunun icin iki argumanim var. Birincisi, Eczacıbaşıbasi'da kadro istikrari olmamasina ragmen, son 5 senelik zaman diliminde edindigi basari ile Vakifbank arasinda pek fark yok. Ikincisi ise, Rabita Baku gibi her sene kadro degistiren bir takim, birkac seneye kadar sampiyonluk disinda Vakifbank kadar basari elde etmis neredeyse. Bence orada esas dinamik, yatirim ve kagit uzerinde cok iyi bir kadro olusturmak. Vakifbank cidden Eczacıbaşıbasi ile muthis yatirimlar yapti ve kagit uzerinde her zaman en iyisi oldu. Istisnai hususlari bir kenara koyacak olursak, pratikteki basari acisindan zaten olmasi gereken bu.
2. notkada ise, fazla ekleyecek bir sey yok. Isin icinde duygusallik da yok. Bu takimin esas problemi pasor degil. Isin duygusallik tarafi nerede dersen, onu da soyledim zaten: Naz bu kulube ihanet etmistir. Hele bir de Kim gibi 6 senedir takimi tek basina omuzunda tasiyan bir oyuncuya laf edilen bir donemde, bu kadina gosterilen tahammulu kaldiramam
3. Serkan'in yorumu bu noktaya cevap veriyor: biz Kim'in bulundugu bir kadronun ne sekilde yapilasmasi gerektigini tartisiyoruz.
4. Abartiyi bir kenara koyacak olursak, gonul rahatligi ile bu takim oldu denilecek bir kadroda ben hayatta Natalia'ya yer vermem. SEni tatmin etmis olabilir ama dedigim gibi benim kafamdaki oyuncunun savunmada da basit hatalari yapmamasi lazim. Komple olmali. Natalia'da bu yok. Bizim Aneta da top olduruyordu ona kalsa. Zaten kafamdaki komple oyuncu olunca, degerlendirme kriteri bir anda degisiyor. O yuzden, senin deger yargilamana o noktada bir sey diyemem.
Aynen, her sporda cok tatsiz gecen bir sezona az da olsa tat gelince, geri donduk.
