Larkin sakatmış bilmem neymiş. Geçiniz efendim adamın zerre umurunda değil. Hadi diyelim gerçekten sakatlığı yüzünden bildiğimiz performansını gösteremiyor; O durumda ne yapması lazımdı? En azından takım arkadaşlarını motive eder, rakiple, hakemle didişir... ne bileyim işte kazanma isteğini belli edecek bir hareket yapar. Ama beyefendi ruhsuz, isteksiz sahada dolaşıp süreyi bitirdi.
Konu ile alakasız bir anımı aktarmak istiyorum.
1984 yılıydı. Erzurum askerlik dairesinde askerlik yaptığımız esnada şubeye yeni bir asker geldi ve dağıtımı Erzurumun'un bir ilçesine olmuş. Çocuk bir ege takımımızda profesyonel futbolcu. Hal böyle olunca o dönemin Erzurumspor yönetcileri çocuğu Erzuruspor'da oynatmak için komutanlarla görüşüyorlar ve çocuğun Erzurum merkezde kalması için rica ediyorlar. Tabi komutan kabul etmiyor ve çocuğun dağıtımı nereyse oraya gitmesi gerektiğini söylüyor. Ardından ertesi gün çocuk komutana gözyaşları içerisinde yalvar yakar Erzurum'da kalmak için talepte bulunuyor. Şayet ilçeye giderse futbolculuk kariyerinin etkileneceğini ve ekmeğinden olacağını söylüyor.
Sonunda komutan da merhametli davranarak dağıtım yerini merkez olarak değiştiriyor.
Ardından çocuk Erzurumspor ile mukavele imzalıyor ve maçlara çıkmaya başlıyor.
O dönemde Erzurumspor küme düşmemeye oynuyordu. Birgün kantinde çocukla çay içiyoruz ve ben konuyu Erzurumspor'a getirerek ne olacağını, Erzurum'un kümede kalıp kalamayacağını sordum. Bana söylediği aynen şu: Bana ne Amk! ben paramı alıyorum ya gerisi önemli değil. Düşerse düşsünler...
Larkin'i görünce aklıma bu olay geldi.