ekol olmuş takımlara bakarsak aidiyet duyguları hat safhada ve ligin en iyileri arasında yer alan yerli oyuncuları var hepsinin. real, barça, oly, pana hepsi öyle. maccabi ayrılıyor ama onlar biraz ayrı, abd takımı gibiler. yalnız kulüp başarısıyla ekol olmak mümkün değil, ülke basketbolunun oyuncu çıkarması lazım. biz obradovic’le geçen 7 yıldan sonra kendimizi ekol oluyoruz sandık sadece. yanlış anlaşılmasın bence hala avrupa’nın en güçlü takımlarından biriyiz, olmaya da devam edeceğiz ama ekol olmak için farklı şeylere de ihtiyaç var.
ikincisi bence euroleague’i çoğumuz hala eski euroleague sanıyoruz. ama gerçekten çok zayıf bir lig var şu an. evet bu kadro iq olarak 3-4 sene önce oynasa playoff bile yapamazdı. ama geçen sene gördük, aslan kesilen olympiakos’u saçma sapan bi basketle elimizden kaçırdık. yani sürekli kalinic, datome falan aramaya gerek yok. veya obra döneminde oynadığımız basketbolu ya da kurduğumuz kadroları kuracağız diye bir şey de yok. hep derler ya başarılı olmak için tek bir yol yok diye. real madrid apayrı tamam, ama bence barcelona bile çok sıkıntılı kadro. adamlar maç sonunu jokubaitis’in eline bakarak oynadı mesela. bizden bile kötüler o konuda. veya herkesin önümüzde gördüğü olympiakos’un kısaları goss-walkup-canaan. walkup final four’u kaç sayıyla tamamladı biliyor musunuz? 0(sıfır). yani demem o ki biz kendi kadromuz geçmiş yıllara göre zayıf diye kendimizi ligde de zayıf sanıyoruz. bu takım kötü oynuyorsa veya başarısız oluyorsa koçu yüzünden. ama itoudis’i getirdiler diye de eleştirmem mesela. kim gelecekti? pascual, trinchieri ve itoudis. 3 aday vardı iyi, bir tanesi geldi işte. ben de beğenmiyorum, ama yine aynı tuzağa düşüyoruz: obradovic gördük diye kimseyi beğenmeme tuzağı. oyuncularda da aynısı geçerli. vesely’den sonra herkes motley’e aptal diyor ama kimse iyi yaptığı şeyleri düşünmüyor. sloukas’tan sonra lorenzo brown’a lakayıt, oyunu bilmiyor deniyor, adam gidip mvp oluyor. kalinic mesela pierre’den daha iyi bir oyun bilgisine sahip. ama pierre kalinic’in yaptığı neyi yapamıyor? bence şutu da postu da daha iyi mesela. ama o zamanın takımında yer almadığı için göz önünde bulundurulmuyor.
mesela her maçtan sonra sports digitale izliyorum, murathanoğlu ve cenk duruk bozuk saat gibi her program. laf sürekli dönüp dolaşıp 2016’da şu maç vardı tribündeydim, 2018’de belgrad’daydım vs. tamam gitmişsin allah daha çok versin de bırakın abi geçmişi. taraftarı da ister istemez etkiliyor, motivasyonunu düşürüyor, mevcut takımı gerçekten çok kötü bir takım sanıyor insanlar. yani çok uzattım biliyorum ama konu konuyu açıyor. obra’sız bi final four yapsak atacağız bunu üstümüzden umarım bu sene olur da rahatlarız hepimiz.
Mevzu destekse o konuda yüzde yüz haklısınız, şu satırları yazan adam saçlarının tel tel dökülmesinde büyük emeği olan Erdal Koşan için bile bağırdı zamanında tribünlerde. Şu anki koçtan gram hazzetmiyorum, sezon sonuna kadar arkasındayım. De Colo denilen heriften gram hazzetmedim, maç sonu hezeyanla yazılmış bir iki yorumum dışında tek laf etmedim. Sonuçta Cenk Duruk gibi influencer falan da değilim, naçizane hislerimi paylaştım burada. Euroleague eski euroleague değil, onda da yüzde yüz haklısınız. Ben şunu demek istedim sadece, direksiyonunda Calathes, Wilbekin ve Dorsey'in olduğu bir takım benchinde Ljull ve Rodriguez'in oturduğu bir kadro ile baş edemez. Bu arada sıraladığım oyunculara gömmüyorum, takım kimyası işlevsizleştiriyor bu oyuncuların artı yanlarını...
