Kendi adıma yazıyorum, herhangi bir grubun sözcüsü falan değilim. Basketbolla tanışıklığım her ne kadar çocuk yaşta da olsam Spor Sergi'de başladı. Halim yettiğince Abdi İpekçi, Caferağa, Sinan Erdem ve en nihayetinde Ateşehir'de de takip etmeye çalıştım. Bu adamın liderliğinde gerçekleştirdiğimiz süreç bir hayaldi benim için. Yaklaşık 25 yıl bekledim. Öncesinde ulaşılamaz idi. Geçtim Avrupa şampiyonluğu ve üst üste oynanan 5 final four'u, sahada boyun bükmeme, karakter koyma ve kazanma alışkanlığını bu adam kazandırmıştır basketbol şubesine. Gidiş şekli de malum. Bu nedenle o hassasiyeti ben ve benim gibiler pek kolay bırakamaz. Hadi sadece kendi adıma yazayım, bırakamam. Ha birileri çıkıp da Fenerbahçe mi önemli, Obradovic mi diye sorabilir. Bu kulübün genleri ile oynanmadan önce taraftarının önemli özeliklerinden birisi de vefa idi. Tabi maç oynarken kalecisini ıslıklayan, kendisini şampiyon yapan koça geçtim saygı duymayı arkasından "çok şükür gitti kel" diyerek teneke çalan yeni taraftar profilimize göre geri kafalı bir boomer olabilirim. Ama böyleyim işte, hassasım biraz. Saygılar...
Bunun altına imza atmakla birlikte;
Zeljko Obradovic cahil bir adam değil. Kendisi gittikten sonra söylenenleri de biliyor. Tutup benim hakkımda ne söylenmiş diye izlemiyordur ya da okumuyordur ama adamın Türkiye'de tonla tanıdığı var, hiç mi kulağına gitmiyor sanıyorsunuz. Senin çapsız, fanatik GS'li sözde GM'in her açıklamasında bütçe vurgusu yapıp, eski başarılara gönderme yapıyor. Bir de utanmadan ödül töreninde aynı karede yer alabiliyor. Sertaç Komsuoğlu'nun eski tweetleri zaten biliniyor. Gidiş sürecinde hocaya yapılan muamele herkesin malumu. Müze ziyaretinde herkese sarılıp, Sertaç'ı o konuda es geçiyorsa, sadece tokalaşmakla yetiniyorsa zaten mesajı en baştan veriyor demektir.
Obradovic'in yerinde olsam daha beter bir tepki ortaya koyardım, bence yine normal davrandı. Oraya gelen taraftarın ne suçu vardı diyenler oluyor, haklı olarak. Bana göre, oraya giden taraftarların da suçu var, kimse kusura bakmasın. Hem Obradovic'e hem de onun gibi gönderilmek için her yolun mübah sayıldığı isimlere ne kadar sahip çıkıldı? Bir kesim tepki gösterdi, geri kalanlar 'olan oldu artık' diyerek hiçbir şey olmamış gibi devam etti. Zaten yönetime ve yapılanlara tepkili olan kesim artık maçlara da gitmediği için oradakilar iddia edildiği gibi 'o tripleri' hak etti.
Sosyal medya denen bok çukurunda hala Obradovic'e, Sloukas'a, De Colo'ya ve Vesely'e hakaretler yağdıran bir grup var. Eleştiri başka bir şey, ona saygım var ama hakaret edenlere yok. Seni 'sen' yapan değerlere nefretle küfürler yağdırırsan, birine bütçe üzerinden, diğerine başka şeylerden vurmaya kalkarsan, bu muameleyi hak edersin.