Parkede Fener
Site Hakkında => Forum Arşivi => Konuyu başlatan: Umut - 16 Aralık 2013, 19:59:41
-
Soru açık... En iyi gardı arıyoruz, bulalım bakalım...
-
başıma bir iş gelmeyecekse Milos Teodosic diyorum :F
-
En iyi oyuncu Spanoulis dedim ama iş oyun değil de, oyunu kurmaksa Papaloukas ve Jasikevicus ihtiyarladığı günden beri açık ara Diamantidis.
-
Bu konuda oyum Diamond'a. Denge unsuru olarak...
-
En iyi oyuncu Spanoulis dedim ama iş oyun değil de, oyunu kurmaksa Papaloukas ve Jasikevicus ihtiyarladığı günden beri açık ara Diamantidis.
Birebir aynısını yazacaktım. :)
-
Bu sene için bende Rodrıgez'i yalnız bırakmayayım.
-
Diamantidis
-
En iyi 1 numara, yani oyun kurucu soruluyorsa Diamantidis ve Rodriguez.
Hatta artık Rodriguez
-
Kendimden utanarak Spanoulis'e attım oyu. Kaptan affetsin.
-
Papaloukas = Jason Kidd.
Jasikevicus = Steve Nash.
Diamantidis = Chauncey Billups.
Spanoulis = Stephen Curry.
Avrupa versiyonu / NBA versiyonu.
Eşittir işareti "değer" ve "kalite" anlamında değil; kendi sularında temsil ettikleri yer anlamındadır.
Özellikle sayın tecessus'ün bu konuya dair söyleyecekleri olduğunu biliyorum. Bombanın pimini çektim. 8)
-
jason kidd - rodriguez diyorum abi izninle.
papaloukas üclük atamıyor ondan kırdım onun notunu :D
-
Ama Kidd'de 35 yaşından sonra şutör oldu desek abartmayız herhalde. Özellikle kariyerinin ilk 10 senesinde en çok sorgulanan özelliği şutuydu. "Ah bir de şutunu geliştirse, eşsiz olacak" denirdi. Fakat o kadar zeki bir oyuncu ki, hızı ve çabukluğu erozyona uğrayınca 35'inden sonra ceza şutu kesmeye başladı. Zaten Papaloukas'la onu karşı karşıya yazarken ilk aklıma gelen bu şut konusudur. Çünkü Avrupa'da da Papaloukas için benzer şeyleri söylerdik.
-
Papaloukas = Jason Kidd.
Jasikevicus = Steve Nash.
Diamantidis = Chauncey Billups.
Spanoulis = Stephen Curry.
Avrupa versiyonu / NBA versiyonu.
Eşittir işareti "değer" ve "kalite" anlamında değil; kendi sularında temsil ettikleri yer anlamındadır.
Özellikle sayın tecessus'ün bu konuya dair söyleyecekleri olduğunu biliyorum. Bombanın pimini çektim. 8)
Madem pim çekildi, patlasın gitsin :)
Papaloukas = Jason Kidd
Bu yakıştırmaya katılıyorum. Her ne kadar Jason Kidd'in all-around yetenekleri Diamantidis'e benzese de, oyun kurma, saha görüşü, pas ve dribling yetenekleri, ve oyuna etki ediş tarzı ile katıldığım bir benzetme
Jasikevicus = Steve Nash
Bu benzetmeye üzülerek pek katılamacağımı söyleyeceğim :)
Steve Nash'in Dallas yılları olsa bir miktar katılabilirim ama Phoneix'li yılları bana daha çok Sergio Rodriguez'i çağrıştırıyor (daha doğrusu Rodrguez Nash'i çağrıştıyor)
Açık konuşmak gerekirse Sarunas pek sevdiğim bir oyuncu değildir ve onun avrupa da böyle önemli bir şampiyon olması avrupa basketbolünün bence zayıf noktasıdır.
Şut yüzdeleri ve skor üretme opsiyonları Curry'i çağrıştırsa da; oyun tarzı ve oyuna etkileri Derrick Rose'u daha çok çağrıştırıyor.
Yani, devamlı topun hakimiyetinde olmasını istemesi ve kendine has özelliği ile öncelikle skor üretme isteği. Sarunas hızlı şuta kalkışı ile; Rose hızlı ilk adım sonrası içeri dalarak.
Tabi Rose henüz şampiyon olamadı
Diamantidis = Chauncey Billups.
Yine üzülürek katılamayacağım bir benzetme. Savunma özellikleri benzer ama Billups bende niyeyse Spanoulis'i daha çok çağrıştırıyor. Diamantidis daha oyunu kontrol etmeye odaklı.
Diamantidis, all-around yetenekleri gelişmiş, oyunu kontrol eden, basit oynayan, gerektiğinde büyük şutları atan biri.
Direk benzetebildiğim bir oyuncu yok ama biraz Jason Kidd ve daha çok Andre Miller'i çağrıştırıyor, hatta biraz Stockton. Ama Diamantidis'in kendi sularındaki etkisi, Miller'den çok daha fazla.
aslında Diamantidis'de birkaç oyuncudan parça var :)
Spanoulis = Stephen Curry.
Yine katılamayacağım bir benzetme. Hakan abi sanırım, ikisinin de 1 numara görünüp, 2 numara stili ve şutuna güvenen tarz ile oyuna etki ettiklerini düşünüp bu yakıştırmayı yapmış.
Bana göre top hakimiyeti ve oyuna etkisi anlamında Spanoulis Billups'ı çağrıştıyor. Büyük şutları atıyorlar, şampiyon da olsalar kendilerinden daha iyi oyuncuların var olduğu düşünülüyor. Belki eskilerden bir miktar isiah thomas diyebilirdim ama kendi sularında bile Spanoulis Isiah gibi olamaz
Sergio Rodriguez = Steve Nash
Hem oyun yetenekleri ve hem görüntü olarak Jason Williams'ı andırsa da, oyun karakteri bana Phoneix'deki Steve Nash'i çağrıştıyor.
Jason William sadece şov odaklı idi; Nash de Rodriguez de zor hareketleri kolay yaparak takımlarını yönetiyorlar.
-
Eskilere gideceksek Diamantidis için en uygun isim Gary Payton'dır.
Nash ve Saras benzerliği konusunda şu detayı kaçırıyorsun. Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar. Nash topsuz oyunda yoktur. Bu yönleriyle Saras'a çok benzer. En benzer tarafları da savunma zafiyetleri.
-
Eskilere gideceksek Diamantidis için en uygun isim Gary Payton'dır.
Nash ve Saras benzerliği konusunda şu detayı kaçırıyorsun. Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar. Nash topsuz oyunda yoktur. Bu yönleriyle Saras'a çok benzer. En benzer tarafları da savunma zafiyetleri.
Payton da aklıma geldi ne yalan. Payton Stockton karışımı diyelim.
Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar.
Bu tanımın günümüzdeki karşılığı Rodriguez.
Saras skoru ile maç kazandırmak isteyen rekabetçi bir oyuncu. Maç kendisi sayesinde kazanılsın veya kaybedilsin istiyor. Atamadıkça ısrar eden biri
Mental karakteri biraz Isiah'a da benziyor olabilir.
Mesela aynı dönemler prime zamanları olduğu için; Papaloukas'ı mı Saras' mı tercih edersin dersen; çok net Papa derim
-
Eskilere gideceksek Diamantidis için en uygun isim Gary Payton'dır.
Nash ve Saras benzerliği konusunda şu detayı kaçırıyorsun. Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar. Nash topsuz oyunda yoktur. Bu yönleriyle Saras'a çok benzer. En benzer tarafları da savunma zafiyetleri.
Payton da aklıma geldi ne yalan. Payton Stockton karışımı diyelim.
Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar.
Bu tanımın günümüzdeki karşılığı Rodriguez.
Saras skoru ile maç kazandırmak isteyen rekabetçi bir oyuncu. Maç kendisi sayesinde kazanılsın veya kaybedilsin istiyor. Atamadıkça ısrar eden biri
Mental karakteri biraz Isiah'a da benziyor olabilir.
Mesela aynı dönemler prime zamanları olduğu için; Papaloukas'ı mı Saras' mı tercih edersin dersen; çok net Papa derim
Saras'ın en iyi haliyle, Papaloukas'ın en iyi halinden birini tercih edecek olsam bende bir çırpıda Papaloukas derim.
Isiah'a gelince... Ona burada benzetilecek, kendi sularında bile benzetilecek oyuncu bence yok. Onun öyle maçlarına şahit oldum ki, sana verdiğim arivde de mevcuttur, 10 - 12 sayı atarak damga vurduğu maçlar. Hiç bir şey yapamasa savunmaya liderlik ediyor.
Bundan üç beş sene evvel bir genç bana onu sormuştu. Isiah Thomas nasıl bir oyuncuydu diye? Şunları söylemiştim: "Sana özetle şöyle anlatayım. Iverson'ı düşün. Onun yapabildiği her şeyi yapma potansiyelinde fiziksel özelliklere sahip. Ama atmaktan çok attırmayı, hücumdan çok savunmayı, istatistikten çok kazanmayı seven bir Iverson düşün, işte o Isiah'tır" dedim. O gerçekten çok farklı bir boyutta. Tıpkı Magic Johnson gibi. Magic için hep söylediğim bir şey vardır: Benzeri olmayan son oyuncu. Mesela Jordan ondan daha büyük bir yerde ama onun benzerleri var. Magic sadece bir tane.
-
Eskilere gideceksek Diamantidis için en uygun isim Gary Payton'dır.
Nash ve Saras benzerliği konusunda şu detayı kaçırıyorsun. Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar. Nash topsuz oyunda yoktur. Bu yönleriyle Saras'a çok benzer. En benzer tarafları da savunma zafiyetleri.
Payton da aklıma geldi ne yalan. Payton Stockton karışımı diyelim.
Nash her ne kadar oynatan ve yanında oynayanlara seviye atlatan oyun kurucu tanımının en krallarından birisi olsa da, topu elinde ister. Onun oynattığı adamlar tek hamlelik oyunculardır. Pası alır şutu atar veya pası alır smacı basar.
Bu tanımın günümüzdeki karşılığı Rodriguez.
Saras skoru ile maç kazandırmak isteyen rekabetçi bir oyuncu. Maç kendisi sayesinde kazanılsın veya kaybedilsin istiyor. Atamadıkça ısrar eden biri
Mental karakteri biraz Isiah'a da benziyor olabilir.
Mesela aynı dönemler prime zamanları olduğu için; Papaloukas'ı mı Saras' mı tercih edersin dersen; çok net Papa derim
Saras'ın en iyi haliyle, Papaloukas'ın en iyi halinden birini tercih edecek olsam bende bir çırpıda Papaloukas derim.
Isiah'a gelince... Ona burada benzetilecek, kendi sularında bile benzetilecek oyuncu bence yok. Onun öyle maçlarına şahit oldum ki, sana verdiğim arivde de mevcuttur, 10 - 12 sayı atarak damga vurduğu maçlar. Hiç bir şey yapamasa savunmaya liderlik ediyor.
Bundan üç beş sene evvel bir genç bana onu sormuştu. "Sana özetle şöyle anlatayım. Iverson'ı düşün. Onun yapabildiği her şeyi yapma potansiyelinde fiziksel özelliklere sahip. Ama atmaktan çok attırmayı, hücumdan çok savunmayı, istatistikten çok kazanmayı seven bir Iverson düşün, işte o Isiah'tır" dedim. O gerçekten çok farklı bir boyutta. Tıpkı Magic Johnson gibi. Magic için hep söylediğim bir şey vardır: Benzeri olmayan son oyuncu. Mesela Jordan ondan daha büyük bir yerde ama onun benzerleri var. Magic sadece bir tane.
Magic için hep söylediğim bir şey vardır: Benzeri olmayan son oyuncu. Mesela Jordan ondan daha büyük bir yerde ama onun benzerleri var. Magic sadece bir tane.
Bu muhabbeti yaptığımızı hatırlıyorum. Jordan favori oyuncumuz da olsa Magic'in daha özel ve benzersiz olduğunda hem fikirdik.
Keza Oscar Robertson için de benzersiz derler, sadece birkaç maçını seyrettiğim için net bir şey diyemiyorum
Jordan'ın benzerlerinin olması hem bir çok kişiye ilham olması hem de fiziksel özellikleri benzer bir çok oyuncunun olması.
Maradona gibi devamlı yeni Jordan vardı her zaman
Saras'ın Isiah'a benzettiğim tarafı kazanma istekleri ve bunun için gerekirse yoldan çıkmaları. Saras'ın yoldan çıkması kaçırdıkça ısrarla atması :)
-
Şu an Ntv Spor'un yayınladığı Yunanistan Ligi maçını izleyenler Diamantidis'in niçin Spanoulis'ten daha büyük OYUN KURUCU olduğunu karşılaştırmalı olarak görüyor.
-
Şu an Ntv Spor'un yayınladığı Yunanistan Ligi maçını izleyenler Diamantidis'in niçin Spanoulis'ten daha büyük OYUN KURUCU olduğunu karşılaştırmalı olarak görüyor.
Evet Hakan abi, dün Panathinaikos Olympiakos'u yenerken uygulamalı olarak gördük niye Diamantidis'in daha büyük oyun kurucu olduğunu.
Diamantidis mümkün olduğunca takımını oynatan, takım arkadaşlarına her zaman iyi pozisyonlar üreten, ama gerektiğinde sorumluluk alıp skor da üreten, tam anlamıyla bir lider.
Spanoulis ise bence biraz daha kişisel oynayan yetenekli bir oyuncu, skor üretemeyince söndü gitti dün.
Şahsi düşüncem takımını oynatan bir oyun kurucu, daha çok skor üreten bir oyun kurucudan daha önemli bir iş yapıyordur.
-
Konuyu bu kadar basitleştirmemek lazım. Ben atan gard, oynatan gard kavramlarına şahsen soğuk bakıyorum. Bir basketbolcunun elinde top varsa o anda yapabileceği bir çok seçenek vardır. Rakip savunmaya ve arkadaşlarının dağılımına bakar; boşluk görürse penetre bir seçenektir. Çizgiye gitme şansı olur. Uzunu perdeye çağırıp perde sonrası pick@roll bir seçenektir. Sıcak oyuncuyu bulmak bir seçenektir. Müsait pozisyonda olan soğuk oyuncuyu bulup onun maça ısınmasını sağlamak bir seçenektir. Top çevirmek ve boş oyuncunun şut bulmasını sağlamak bir seçenektir. Kaldırıp atmak bir seçenektir ve yerine göre çok etkili bir seçenektir.
Kısacası bunun kararını vermek anlıktır. Doğru tercihi çok olan gardla, yanlış tercihi çok olan gard ayırımı daha sağlıklı. Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna da az biraz takım arkadaşlarının kapasitesi, az biraz da kendi kişisel özellikleri karar verir. Yani her seçim her oyuncu için o an doğru değildir. Mrsic üçe bir giderken kaldırıp üçlüğü atsa bir şey demem mesela. Çünkü rakibe mola aldıracak, seni coşturacak bir seçimdir bu. Girmesi halinde...
Yani bunlar göreceli kavramlar. Spanoulis'in Diamantidis kadar iyi bir oyun kurucu olmaması, onun Diamantidis'ten kötü basketbolcu olduğunu göstermez. Çünkü skorda insiyatif alma işinde de Diamantidis bence Spanoulis'in eline su dökemez.
-
@beshem;
O konuda sıkıntı yok. Benim kastım Jordan'ı Jordan yapan eşsiz mental özellikleri değil. Oyun estetiği ve stili açısından bahsediyorum.
Şu iki videoyu izlersen kastettiğim daha iyi anlaşılır. Mesela buradaki benzerlik estetik bir benzerliktir. Kaldı ki, ona estetik olarak benzeyenlerin içinde mental olarak en güçlüsü Kobe bile bu konuda ondan oldukça geridir. Jordan bizim için gelmiş geçmiş en büyük basketbolcudur. Ama Magic Johnson stil olarak da benzeri gelmeyen son oyuncudur. 1'den 5'e kadar her pozisyonu hakkını vererek oynayan bir basketbol virtüözü: Magic.
Jordan ve Kobe'nin estetik benzerliği:
1.bölüm:
Kobe ve Jordan benzerliği (1.Bölüm) (http://www.youtube.com/watch?v=Fy3QCXLZAuU#ws)
2. bölüm:
Kobe ve Jordan benzerliği (2.Bölüm) (http://www.youtube.com/watch?v=8uADlZJByTw#ws)
-
Euroleague'de bu sezon mücadele eden 24 takımın genel menajeri arasında yapılan oylamada Sergio Rodriguez ligin en iyi oyun kurucusu seçilmiş. Oyların %54'ünü almış.
-
Euroleague'de bu sezon mücadele eden 24 takımın genel menajeri arasında yapılan oylamada Sergio Rodriguez ligin en iyi oyun kurucusu seçilmiş. Oyların %54'ünü almış.
Abi benim de dikkatimi çeken bir husus bu, Real Madrid'in en iyi basketbolu oynadığında hepimiz hem fikiriz ama fazla telaffuz edilen yada üzerine konuşulan isimleri yok sanırım iyi oyuncu olmak başka, popüler olmak başka birşey.
-
Salamnus'a katılmıyorum bu konuda. Yıldızları olmadığından değil, fazla yıldızları olduğundan böyle bir durum var. Aynı oylamada sezonun MVP'si kim olur bölümünde ilk 3 sırada Madrid'li oyuncular var. Pozisyonunun en iyileri bölümünde 2 tanesi kendi pozisyonunu açık ara sürklase etmiş.
Onların durumu LeBron-Wade-Bosh durumu... Popülerlik sorunu değil, aynı takımda olmak sorunu... Yoksa her biri ayrı takımda olsa kişisel olarak çok daha popüler olabilirdi.
-
Oyumu Diamantidis'e verdim.