Parkede Fener
Futbol => Lefter Küçükandonyadis Fenerbahçe Futbol Forumu => Konuyu başlatan: efeovic - 10 Ocak 2022, 00:40:58
-
malum kulübümüzün çoğu branşındaki kötü gidiş ve tom abi’nin forumdan ayrılmasıyla beraber forumda büyük bir sessizlik oluştu son günlerde.ben daha önce abilerimize de iletmiştim böyle geçmişle,günümüzle alakalı tartışma konuları forumu hareketlendirebilir diye onlardan da negatif bi yanıt gelmemişti.siz de uygun görürseniz ilk konu olarak da malum takımımızın mevcut bir teknik direktörü yokken geçmiş hocalarımız arasından en iyisini seçelim diye düşündüm.yaşım gereği ben şimdilik sıramı savayım söz sizlerin olsun :D
-
Ben Daumcuyum.
2004'te o düşük bütçeli, genç kadroyla, çok güçlü Beşiktaş'ı 11 puandan geçip şampiyon yaptı.
2005'te yine iyi futbolla G.Saray'in 100. yılında şampiyon yaptı.
2006'da efsane top oynadığımız sezonda 4-0'lık gs maçı falan, son maçta şampiyonluğu nasıl kaybettiğimiz malum.
2010'da da yine çok iyi top oynadığımız sezonda son maç sayısız gol kaçırıp Burak'ın bala attığı golle şampiyonluğu kaybetmiştik.
Avrupa'da başarılı olamadık ama sanırım 9 puan yapmıştık bir ŞL grubunda.
Beşiktaş, Stuttgart, A.Wien gibi takımlarla da şampiyonluk yaşadı.
B.Leverkusen'e tarihinin en büyük başarısı olan lig ikinciliğini yaşattı.
-
Ben Daumcuyum.
2004'te o düşük bütçeli, genç kadroyla, çok güçlü Beşiktaş'ı 11 puandan geçip şampiyon yaptı.
2005'te yine iyi futbolla G.Saray'in 100. yılında şampiyon yaptı.
2006'da efsane top oynadığımız sezonda 4-0'lık gs maçı falan, son maçta şampiyonluğu nasıl kaybettiğimiz malum.
2010'da da yine çok iyi top oynadığımız sezonda son maç sayısız gol kaçırıp Burak'ın bala attığı golle şampiyonluğu kaybetmiştik.
Avrupa'da başarılı olamadık ama sanırım 9 puan yapmıştık bir ŞL grubunda.
Beşiktaş, Stuttgart, A.Wien gibi takımlarla da şampiyonluk yaşadı.
B.Leverkusen'e tarihinin en büyük başarısı olan lig ikinciliğini yaşattı.
heralde onun yaptığı final herkesin içinde ukte kalmıştır.4 şampiyonluk 2 türkiye kupası kazanmış olabilecekken 2 şampiyonlukta kalması çok büyük talihsizlik.4-4-1-1 ve duran topların kralıydı adam.ama son 1 ayı hiç yakışmadı kendisine.
-
heralde izledigim en zevk veren 3 takimdan biriydi daumun takimi .... Tuncay vs kalsaydi kim bilir neler olurdu...
Digeleri de Veselinović (cocukluk keyfim) ve Zico nun (Avrupada neler yapmistik) takimlariydi...
Low e de hep uzulmusumdur, adam 1 ortasaha istedi alinmadi. Gitti 3 tane aldilar.... Onun istedigi ortasaha yi almis olsak nasil olurdu gormek isterdim.
-
Daum, kadro oluşturmada tartışılmaz… Fenerbahçe tarihinin en dominant takımını oluşturdu.
Futbolcular üzerinde etkisi en çok olanlar Zico ve Veselinoviç’ti…
Meszöly, Bordo maçında bize mutlulukların en güzelini yaşatmıştı.
Branko Stankoviç, çok iyi defans yaptırırdı…
Holger Osciek, eldeki profili düşük kadrodan en iyi iş çıkaranlardan biriydi.
-
Çok net Christoph Daum.
heralde onun yaptığı final herkesin içinde ukte kalmıştır.4 şampiyonluk 2 türkiye kupası kazanmış olabilecekken 2 şampiyonlukta kalması çok büyük talihsizlik.
Hele o son Trabzon maçının ciddi anlamda futbolla açıklanabilecek bir izahı yok. En az 7-1 bitecek maç 1-1 sona erdi. Oradan alıp yürüyebilirdik ama neyse artık geçmişe dönmenin de bu anlamda çok faydası olmuyor.
-
Çok net Christoph Daum.
Şampiyon yapabilse Vitor derdin abi :) bu saaten sonra ilk şampiyon yapan hoca en başarılı hoca olur hele bide Ali Koç dönemine gelirse tarih yazar
-
Şampiyon yapabilse Vitor derdin abi :) bu saaten sonra ilk şampiyon yapan hoca en başarılı hoca olur hele bide Ali Koç dönemine gelirse tarih yazar
Mert Hakan ve Yandaşları yediler hocamı..
Ali Koç'un açıklamalarını okuyunca ruh halinin ciddi anlamda iyi olmadığına karar verdim. Vitor Hocam'a sabır gösterilmediğinden dem vuruyor ama bu işin arka planında yine kendisi var. Sanki adamı biz yolladık, madem sabır sabır diyorsun ve inanıyordun hocaya, tutsaydın. Son dediğine de %100 katılıyorum, bu takımı şampiyonluğa ulaştıracak ilk hocaya taparız topluca.
-
Aslinda Carlos Alberto Parreira nin futbolu hos degildi ama Fener yine dominant ti o yillarda....
Daum kadar keyif vermedi ama... yinede bu defansi kimse gecemez diyorduk rahatca... rakipler cok caresiz kaliyordu. Bolic in 2 super sezonundan biriydi... 68 gol atip 19 gol yemistik... Sadece 2 yenilgi ile bitmisti sezon ve 6 beraberlik...
Tabi sezonun maci Erol orta Aykut gol ile 2-1 biten Trabzon deplasmaniydi.
Hogh u o getirmisti .... Bolic, Erol, Saffet ve diger transferler Ali Sen transferiydi....
Tek sezonda inanilmaz farkettirmisti Parreira....
-
Bence bizim tarihimizde iz bırakan bir değil bir kaç isim var ama özellikle bir isim sivrilmiyor.
Veselinovic döneminde rakipleri gole bogardik, yenik duruma dussek bile bir anda 5-1 olabiliyordu maç. Perreira dönemi tam bir İtalyan futbolu gibiydik. Zor gol yiyen duvar gibi defansı olan bir takım. Zico büyük keyif verdi. Brezilya ekolü baskın müthiş top oynadık. Yengeç dansları unutulmaz. Daum dönemi yine çok iştahlı bir dönemdi ama iki defa üst üste son hafta şampiyonluk vermek de daum döneminde oldu. Kimse söylemiyor ama Denizli döneminde revivo, rapaic, bolic, Anderson benim aklımda en çok yer edinen sezonlardan birisidir. Gsnin 4 yıllık hegomonyasini yikmistik.
Velhasıl tek bir isimden söz etmek zor.
-
...... Kimse söylemiyor ama Denizli döneminde revivo, rapaic, bolic, Anderson benim aklımda en çok yer edinen sezonlardan birisidir. Gsnin 4 yıllık hegomonyasini yikmistik.
Velhasıl tek bir isimden söz etmek zor.
Dogru ... lazetic in o deparlari vardi birde ... adami yakalayana askolsun... ne cabuk hizlanirdi...
-
Ama bak o kadar konusuyoruz hepsi bir sezon gelip gidiyorlar .... soyle uzun vade sayilabilecek bir Daum var ... baska da yok....
Klasik fener problemi. Perreira ile Ali Sen ego kavgasina girmisti. Zico ile Aziz Yildirim... vs... vs...
Cok baskan odakli bir klubuz .... bunu kirmak da mumkun degil gibi...
-
Ama bak o kadar konusuyoruz hepsi bir sezon gelip gidiyorlar .... soyle uzun vade sayilabilecek bir Daum var ... baska da yok....
Klasik fener problemi. Perreira ile Ali Sen ego kavgasina girmisti. Zico ile Aziz Yildirim... vs... vs...
Cok baskan odakli bir klubuz .... bunu kirmak da mumkun degil gibi...
Şampiyonluk odaklıyız çünkü…
Şampiyon olamadığı halde takımın başında kalabilen TD’miz oldu mu? Ben hatırlamıyorum.
Daum’u önceki iki sene şampiyon olduğu halde Denizli’de nasıl kaçırdığımız herkesçe malum olan şampiyonluk yüzünden gönderdi Aziz Yıldırım. Zico Avrupa’da harika bir sezon geçirdiğimiz halde gönderildi…
Camia olarak şampiyon olmamaya tahammülümüz olmadı hiç bir zaman…
Durum böyleyken sanırsın ki en çok şampiyonluğu biz aldık…
Adamlar Hamza Hamzaoğlu ile şampiyon oldu. Biz Zico’yu, Löw’ü, Vitor’u beğenmedik. Projeye, plana, istikrara itibar etmedik hiç bir zaman.
Fenerbahçe taraftarı önce kendini iyi değerlendirmeli. Kıytırık medya kalemlerinin dolduruşuna gelmemeli. Biri gelsin bizi kurtarsın şeklindeki küçük burjuva hezeyanlarından vazgeçmeli…
Bir zamanlar en çok şampiyon olan bizdik evet… 80’lerde bu özelliğimiz nedeniyle hor görürdük rakipleri… Kendini kaf dağında görüp, egomatik başkanların eline kulübü teslim edip, plana&projeye itibar etmezsen olacağı budur. O şaşalı günler geride kaldı…
En çok teknik direktör değiştiren kulüp olma özelliği bizde ama maşallah.
-
Yazdiklarina buyuk olcude katilmakla beraber; sampiyon olsa da gonderdik .. ornek Perreira...
Aykut kocaman o sene (Perreira nin gittigi de ayyuka cikinca) kupayi gidip yoneticilerin masaya koyup, Ali Sen e "bu kupayi biz kazandik" siz kutluyorsunuz demisti... Zaten ondan sonra da Oguz la Istanbulspor'un yolunu tuttu....
Neyse uzun lafin kisasi, bizim baskanlar cok pohpohlanip ovgu almak istiyor. Baskasi one cikinca da tahammul edemiyor. Keza Zico sampiyon olsa da gonderilecekti, ki zaten bunuda eski yoneticiler soyledi...
Fenerbahce gelenegine uymayan sadece Obra idi,... En uzun o dayandi...
-
Yazdiklarina buyuk olcude katilmakla beraber; sampiyon olsa da gonderdik .. ornek Perreira...
Fenerbahce gelenegine uymayan sadece Obra idi,... En uzun o dayandi...
Carlos Parreira’yı biz göndermedik. Adam kendi gitti. O sezon Ali Şen’in soyunma odasına inmeleri meşhurdu. Bunları haber yaptırırdı basında bir de. Parreira bu ve benzer vakalardan rahatsız olmuştu diye hatırlıyorum. Ali Şen ısrar etmişti kalması konusunda. Ali Başkan da kendini göstermeyi çok seven, hatta kendini kulübün önünde gören bir başkandı. Ama futbolu bilirdi en azından. Güçlü bir yönetim oluşturmayı becermişti. Tek adam gibi görünse de çevresinde akıl alacağı adamlar olmasını kendine avantaj olarak kullanırdı.
Şampiyon olduğu halde gönderilen Ersun Yanal tabii.
Obradoviç de benzer şekilde gitti aslında. Çok bütçe kullanıyor, az başarı var diyen bir çok taraftarı (!) hatırlıyorum.
-
Mert Hakan ve Yandaşları yediler hocamı..
Ali Koç'un açıklamalarını okuyunca ruh halinin ciddi anlamda iyi olmadığına karar verdim. Vitor Hocam'a sabır gösterilmediğinden dem vuruyor ama bu işin arka planında yine kendisi var. Sanki adamı biz yolladık, madem sabır sabır diyorsun ve inanıyordun hocaya, tutsaydın. Son dediğine de %100 katılıyorum, bu takımı şampiyonluğa ulaştıracak ilk hocaya taparız topluca.
Yandaşları diye benden bahsediyorsun sanırım bende eski Vitorculardanım yabancı değiliz :D başkanın psikolojisi bozulmuş fazla ciddiye almamak lazım
-
Daum'un 4 senesinde lig maçlarında rakipten az pozisyona girdiğimiz maç pek nadirdir. Geriye düşmüşsek hele resmen ablukaya alırdık rakibi.
-
Daum un ilk senesinde stadta izleyenler hatirlar ... mactan bir yarim saat 45 dakika sonra, takimi tekrar sahaya cikarir, kosu yaptirirdi takima...
Fiziksel olarak hic geri dustugumuz mac hatirlamam...
-
Daum un ilk senesinde stadta izleyenler hatirlar ... mactan bir yarim saat 45 dakika sonra, takimi tekrar sahaya cikarir, kosu yaptirirdi takima...
Fiziksel olarak hic geri dustugumuz mac hatirlamam...
ronald koch muydu yardımcısı,şapkasını hiç çıkarmayan :)
-
ronald koch muydu yardımcısı,şapkasını hiç çıkarmayan :)
aynen... ekip isi onemli...
-
Yandaşları diye benden bahsediyorsun sanırım bende eski Vitorculardanım yabancı değiliz :D
Yok be Samet, yandaşları Mesut ve İrfan. Sen iyi niyetli, iyi kalpli bir kardeşimizsin, o yüzden bu ajanın ajanlığına ihtimal vermiyorsun. Yukarıda Mustafa Denizli döneminden bahsedilmiş, Ali Güneş'in o dönemle ilgili sözleri de ibretliktir. Fenerbahçe'de oynayan oyuncu formanın değerini bilecek, bu formaya tutkuyla bağlanacak. Başarı sadece yetenekle gelmiyor.
-
Veselinovic ve Zico göze çok hoş gelene futbol oynatıyorlardı, ama Pareira devrim yaptı hem Fenerbahçe'de en Türk futbolunda önlibero kavramını kemalettin ile biz onda gördük ha bu iyi mi kötü tartışılır, en parlak dönemi Daum döneminde yaşadık. Ama ben en çok Löw dönemi Fenerbahçe'sini sevmiştim yazık olmuştu o sezona, sonra Aziz Yıldırım saçma sapan karal gidip Rıdvan'ı getirip içine etmişti takımın ikincisinde aynısını Zico'ya yapıp Aragones'i getirdi..
-
Aslında Aykut'un ilk dönemi de çok başarılıydı, bir önceki sezon yaşanan travmaya rağmen ilk senesinde şampiyon yapmıştı ( 2. devre 16/17 yaparak) sonrasında gelen şike kumpasına rağmen 2.sezon şampiyonluğu son maçta Kadıköy'de kaybetmiştik.
30 sene alınamayan Türkiye Kupasını 2 kez üst üste alıp UEFA yarı finalinde Baroni'nin kaçan penaltısıyla elenmiştik.
Alex krizi başını yemişti.
Veselinovic ve Zico göze çok hoş gelene futbol oynatıyorlardı, ama Pareira devrim yaptı hem Fenerbahçe'de en Türk futbolunda önlibero kavramını kemalettin ile biz onda gördük ha bu iyi mi kötü tartışılır, en parlak dönemi Daum döneminde yaşadık. Ama ben en çok Löw dönemi Fenerbahçe'sini sevmiştim yazık olmuştu o sezona, sonra Aziz Yıldırım saçma sapan karal gidip Rıdvan'ı getirip içine etmişti takımın ikincisinde aynısını Zico'ya yapıp Aragones'i getirdi..
Rıdvan ligde 3 galibiyet 2 beraberlik almış iken MTK'ya elendik diye gönderildi sonra kabus gibi Zeman-Turhan dönemi başlamıştı.
-
Daum'un 4 senesinde lig maçlarında rakipten az pozisyona girdiğimiz maç pek nadirdir. Geriye düşmüşsek hele resmen ablukaya alırdık rakibi.
o yıllardaki yerli oyuncular da çok iyiydi. Tuncay, Serhat, Rustu/Volkan/Serdar (facia maçları da olsa da), Umit Ozat, Deniz, Tümer.. O donemdeki halleri ile tek başlarına sinin atlatırlar bugünkü takıma.
-
Aslında Aykut'un ilk dönemi de çok başarılıydı, bir önceki sezon yaşanan travmaya rağmen ilk senesinde şampiyon yapmıştı ( 2. devre 16/17 yaparak) sonrasında gelen şike kumpasına rağmen 2.sezon şampiyonluğu son maçta Kadıköy'de kaybetmiştik.
30 sene alınamayan Türkiye Kupasını 2 kez üst üste alıp UEFA yarı finalinde Baroni'nin kaçan penaltısıyla elenmiştik.
Alex krizi başını yemişti.
Rıdvan ligde 3 galibiyet 2 beraberlik almış iken MTK'ya elendik diye gönderildi sonra kabus gibi Zeman-Turhan dönemi başlamıştı.
takip eden yillar gösterdi ki o başarılar hoca ile alakalı değilmiş. Biliyorum, bu konu çok tartışmaya götürür bizi. Ama benim fikrim, Aykut un bu kulube hoca olarak faydası olmadigi seklinde.
-
Aslında Aykut'un ilk dönemi de çok başarılıydı, bir önceki sezon yaşanan travmaya rağmen ilk senesinde şampiyon yapmıştı ( 2. devre 16/17 yaparak) sonrasında gelen şike kumpasına rağmen 2.sezon şampiyonluğu son maçta Kadıköy'de kaybetmiştik.
30 sene alınamayan Türkiye Kupasını 2 kez üst üste alıp UEFA yarı finalinde Baroni'nin kaçan penaltısıyla elenmiştik.
Alex krizi başını yemişti.
Rıdvan ligde 3 galibiyet 2 beraberlik almış iken MTK'ya elendik diye gönderildi sonra kabus gibi Zeman-Turhan dönemi başlamıştı.
Daum kanat isterken dalga geçer gibi Gökhan Ünal'ı alarak (başka bir transfer yapılsa belki iş o maça kalmayacaktı bile) o travmaya neden olanlardan biridir kendisi ki yine de o maç harika oynamıştık, Volkan çuvalının izlediği izlediği top yüzünden saçma bir gol yemiştik, başka atakları bile yoktu. Normal şartlarda 5-1 bitecek maçtı. Bence bundan daha kötüsü her şeyiyle utanç verici olan süper final maçıydı. Mutlak gole ihtiyacımız varken 90 dakika boyunca net bir pozisyon bile üretememiştik, malum şahsın egosu yüzünden Alex 75 dakika boyunca yedekte beklemişti.
-
takip eden yillar gösterdi ki o başarılar hoca ile alakalı değilmiş. Biliyorum, bu konu çok tartışmaya götürür bizi. Ama benim fikrim, Aykut un bu kulube hoca olarak faydası olmadigi seklinde.
abi türkiye’deki başarıları için bu söylense bile ortada avrupa’da yarı final var sonuçta.o kadar top direkten dönmese sonu kupayla sonuçlanabilecek bir hikaye varken aykut’un hocalığı da ortaya çıkıyor bence.yıllar geçtikçe çökmesinin nedenlerinden biri geride kalmış olması olabilir ama ana etken mental bence.yoksa aykut öyle başakşehir başında gol yedikten sonra ağlamaklı olacak biri değildi.3 temmuz,fenerbahçe taraftarıyla negatif ilişkisi vs derke göçtü adam.
-
Ayhan abi biraz kızacak ama Aykut Kocaman'a belli noktalarda çok büyük haksızlık yapılıyor. Özellikle 3 Temmuz sürecinde Aykut Kocaman'dan başkası bununla kolay kolay başa çıkamazdı.
Efe'nin dediği gibi o süreç zaten Kocaman'ın da bütün dengesini bozdu. Sadece Kocaman değil, o süreci yaşayan herkesin dengesi bozuldu. Buna biz taraftarlar da dahil. Halen o süreçte yaşadığımız travmaları atlatamıyoruz. Camia olarak inanılmaz hassas ve kırılgan bir noktaya evrildik. En ufak sarsıntıda komple çöküyoruz.
Aradan uzun bir süre geçince, 3 Temmuz'un verdiği hasarın eskisi kadar dikkate alınmadığını görüyorum. 3 Temmuz öncesi özellikle ekonomik anlamda Türkiye'nin açık ara, Avrupa'nın ise sayılı güçlerinden biri haline gelmiştik. O dönemin finansal yazılarını inceleyin, Fenerbahçe'nin markalaşma süreci dillere destandı. Sonra bir sabah ansızın her şey terse döndü. Fenerbahçe dışında bu süreci Galatasaray ya da Beşiktaş yaşasaydı çok net kaybolup giderlerdi. Fenerbahçe'yi Fenerbahçe yapan da bu bağlılık ve sahiplenme duygusu zaten. Türkiye'de başka bir kulüpte böyle bir his yok, olması da imkansız.
Biz, yine Kocaman döneminde araya en azından 1 şampiyonluk sıkıştırırdık. Her maçımızda skandal bir hakem kararı yaşadık. Fetö'nün tavan yaptığı zamanlar, medyada Fenerbahçe lehine konuşmaya korkuyor insanlar, bugün maalesef bir takım taraftarın ciddiye aldığı Serdar Ali ve tayfası dahil hemen herkes şike imasında bulunuyor. Milletin deli dediği Adnan Aybaba dışında (trajik ama gerçek) Fenerbahçe'nin hakkını savunan yok. Rahmetli Selçuk Yula'yı bir kenara koyuyorum. Sinan Engin kadar olamayan Fenerbahçe efsaneleri! vardı o dönemde.
Hükümet karşında, Fetö karşında, medya karşında, polisler ve savcılar tetikte... Şu ortamda bir insanın normal bir ruh haliyle görevine devam etmesi mantığa aykırı bir durum olurdu.
-
Ben Aykut un 3 temmuz dönemindeki rolünü farklı görüyorum. Zaten kendisi hakkında biraz olumlu düşüncem kaldıysa o da bundandır. O dönemde (final maçı hariç) tek başına bütün yükü üstlenip dimdik ayakta durdu, yanında kimse yoktu. Ama sonrasında takımın kımıllaşması sürecinin baş aktörüdür. Elde edilen bazı iyi sonuçlar var ama bunda kendisinin payı futbolculardan geridedir bence.
-
Aykut Kocaman’ın kulübe verdiği zararlar sportif direktörlük zamanında başladı.
Bu hikayeleri herkes biliyordur gerçi; “Asla teknik direktör olmayacağım” demesinin üzerinden 1 yıl geçmeden önce sportif direktörlük görevini layıkıyla yerine getiremedi/getirmek istemedi (bu görevi aldıysa Daum’un çalışma ortamını rahatlatmalı, istediği transferleri yapmalıydı), sonra da Daum’un yerine geçerek ilkeli bir tavır sergilemedi.
Daum, kulüpten mobbing uygulanarak gönderildi. Tazminat vermemek için yapılmayan kalmadı adama… Bu sürecin başlangıcı onun sportif direktörlüğünde oldu.
Aykut Kocaman çok iyi bir golcüydü. 3 Temmuz sürecinde toparlayıcı olmaya çalıştı. Daum’dan kalan kadro ve Alex sayesinde bir de şampiyonluk aldı.
Ancak hiç bir zaman vizyonu geniş, insan yönetimi konusunda becerikli, TD’lik zekası yüksek bir futbol adamı olamadı. Kendi kafasında oluşturduğu takıntıları, futbol ikliminin gerçekleriymiş sandı, öyle anlattı, ona göre yaşadı………
Üç şampiyonluğumuzda doğrudan etkisi/katkısı var evet. Ama benim için hiç bir zaman iyi bir TD ya da Fenerbahçe’ye faydalı bir yönetici olmadı kendisi.
-
Benim görüp izlediklerim içinde Todor Veselenovic. Ben doğmadan evvel Didi'nin etkisi büyük olmuş.
Son hafta bir değil tam iki şampiyonluk kaçırmasa Daum derdim.
-
Bahtsızlıklara rağmen futbolda Herr Daum, basketbol ve genel olarak da tabiki Zeljko Obradovic
-
Benim izlediklerim içerisinde Branko Stankoviç ön planda. Yalnız bir konu varki hep ukde kalmıştır bende. 1997-1998 joachim löw performansı. Eğer Aziz Yıldırım ın şekeri yükselip göndermese başka şeyler konuşuyor olabilirdik
-
Benim izlediklerim içerisinde Branko Stankoviç ön planda. Yalnız bir konu varki hep ukde kalmıştır bende. 1997-1998 joachim löw performansı. Eğer Aziz Yıldırım ın şekeri yükselip göndermese başka şeyler konuşuyor olabilirdik
Low benimde içimde kaldı... adam 1 orta saha istedi almadık, gidince 3 tane aldık.
-
En iyi çok göreceli bir cevap gerektirir. Bana göre, izlediğim ve aklımın erdiği dönem için, oynadığımız en iyi futbolu Löw oynattı. Çok kısıtlı kadroyla "dream-team" Parma'yı, hem de üstün bir oyunla yenen tek takımdık o sezon. Ligde ise as kadronun tek sakatlıkla dağılması bizi mahvetti. O seneki 9 maç üst üste kazanma rekoru ile epey fark açmıştık ama Metin Diyadin sakatlanıp da yeri doldurulamayınca kaçtı şampiyonluk. Olsak, şimdi efsane denilen tarator yalan olacaktı belki de. Hatta ligin ilk yarısındaki maçta 16. dakikada 2-0 öndeyken ve Galatasaray 10 kişi kalmışken aptalca penaltı yapıp oyundan atılan Erol olmasa belki de inanılması güç bir skor çıkacaktı o maçtan, tarator çoktan yol alacaktı.
İçimde en ukde kalan sezondur o...
-
Soru "en başarılı olanı kimdi" şeklinde olsa bu cevabı vermezdim ama iyisi sorulmuş, bence Hiddink. Adamın en başarısız olduğu yer özelde Kadıköy genelde Türkiye coğrafyası oldu maalesef. Bu da ülke futbolu, hatta sporu adına bir şeylerin göstergesi... Tabi burada başarı kıstası ne, onu da konuşmak lazım. Adamın kredisi üzerinde talihsiz Aydınspor faciası da etkili olmuştu. Camiadaki sabır yoksunluğu "en başarılı" sıfatına haiz olacak bir teknik adamın ortaya çıkmasına izin vermedi maalesef. Şampiyon hocaların gönderildiği, hatta arkalarından teneke çalındığı camiadır Fenerbahçe. Biraz da bu yüzden burnumuz boktan kurtulmuyor.
-
Veselinoviç ve Daum.Görmediğimiz zamanlarda Molnar.Dermiş ki ben ne zaman geliyö Fenerbahçe şampiyon oluyor.Kırık yazdım iyi Türkçe konuşurmuş.Sevimli Molnar.
-
Yaşım itibariyle izlediğim en iyi teknik direktör Daum'dur.
-
Low benimde içimde kaldı... adam 1 orta saha istedi almadık, gidince 3 tane aldık.
Belki isteği karşılansa idi. Büyük Tarator efsanesi de bellide olmayacaktı. Kim bilir?