Yazdıklarından yaptığım şu çıkarım doğru mudur?
Yabancı = Takıntılı
19 lig şampiyonluğunun 16'sını yabancı teknik adamla kazanmışız. Muhtemelen dünya değişti, Türkiye değişti gibi şeyler yazacaksın da ben peşinen yazayım cevabımı;
iyi hoca vardır - kötü hoca vardır
ya da
takıntılı hoca vardı - takıntısız hoca vardır.
Uyruğu - milliyeti etkili değil bu hususta zannımca. Yerli ya da yabancı futbolcu olsun, malzemecisinden tercümanına Zico hakkında tek bir kötü söz konuşan adam yok. Bu tek örnekten yola çıkıp bütün yabancı hocalar iyidir diyebilir miyiz mesela?
Mesela bizim jenerasyonun canı ciğeridir Aykut Kocaman. Duruşu da ortadadır. Yaptıkları, ettikleri belli. Her zaman + taraftadır benim nazarımda. Öte yandan Alex konusunda o da takıntılı bir tutum göstermedi mi? Süreci el birliğiyle yönetemediler. Başkanı da hocası da futbolcusu da el birliğiyle sıvadılar. Malum süreçte tek yumruk olan camiada başladı Aykutçuluk, Alexcilik, Azizcilik vesaire...
Şimdi tek bir örnekten, yani Aykut örneğinden yola çıkıp indirgemeci bir biçimde yerli hocalar yabancılara takıntılı mı diyeceğiz? İstikrar olmadığı müddetçe yerli-yabancı, sonuç aynı olacaktır.
Uyrukla ilgisi yok ve olamaz tabii ki evet de bizim getirdiğimiz ve getirmeye uğraştığımız kariyerli yabancı hocalar genellikle burayı küçümsüyorlar kendilerince haklı sebeplerle, kafalarındaki doğrular ile bu ligin gerçekleri uyuşmayabiliyor, doğrusunu bulana kadar da harcanacak para, zaman ve sabır maliyeti yükselip böyle olmayacağını gördükleri zaman da ligi tanımak için bir çaba sarf etmeyi bırakıp ligi, ülkeyi, insanları, takımı, oyuncuları, kendilerinden başka herkesi suçlayarak kendilerini kapatıyorlar, sonra onlardan da bir hayır gelmiyor.
Jesus'un yaptırdığı transferleri düşün. Samet takıntısını düşün. Derbi ve büyük maçlara üçlü savunma ile çıkıp hepsinde madara olmasına rağmen bunda ısrarını düşün. Vitor'un Topal Josef takıntısını ve doğruyu ancak son maçlarda bulmasını düşün. Fenerbahçe, Vitor Nani'yi forvet arkasına çekip kanatları Alper-Volkan yapmayı akıl edene kadar 6 ay kaybetti, şampiyonluk gitti. Advocaat her maç takımı suçladı. Ne bileyim, Jesus tüm kritik maçlarda üçlü ile oynamakta ısrar etti, sadece son kupa maçında bundan vazgeçti, takım kupayı kazandı. Mourinho da kafayı Samet'e, Mert'e filan takmış durumda. Çünkü bunlar kendilerini asla hatalı görmez. Şimdi Mourinho salak mı, değil. Osayi'nin orta kalitesi düşük, Mert'i alayım orta kessin, içeride Dzeko ve Neysri var diyor mesela. Bu kadar detaylı düşünmenin bu ligde bir yeri yok işte. Yabancı hocalar sistemlerine aşık adamlar. Sistemi değiştireceğine 200 milyon harcatıp yeni takım2 yapmayı tercih eder, sonra da bana zaman verilmedi, Türkiye'de sabır yok filan der. Jesus iki maçta GS'den yarım düzine gol yemiş, ligin sportif gerçekliği yok diye geziniyordu. Türkiye kupasının var ama herhalde kazandığına göre... Ki Jesus bence kalabilirdi, en azından Avrupa'da kupa ihtimali ciddi anlamda olurdu Fenerin.
Yani yerli hocaların da takıntıları, yanlışları oluyor ama onlarla konuşup bundan vazgeçirmek mümkün. Bunlar için imkânsız. Türkiye berbat bir yer der, işin içinden çıkarlar. Zinhar yanılamazlar.
Yabancı hocalarla acilen şampiyonluk gerektikçe şampiyon olamazsın. İstikrar sözüne de katılmıyorum. Sergen, Okan, Avcı ilk tam sezonlarında şampiyon oldular takımlarında. Aykut da 2010'da öyle oldu. Şampiyon olacak takım belli eder kendini.