"Sabırlı olması gerekenler, sakin olması gerekenler başkan, yöneticiler, hoca. Taraftarlar çılgın ve talepkar olmalı, üstümüzde baskı yaratmalı. Baskıyı kaldıramayan oyuncu, Fenerbahçe'de oynayamaz. Ben bu tutkuyu isterim"
Adam tam benim kafada yemin ediyorum. Ertan Ürkmez'e pek uymaz gerçi bu düşünce tarzı
Yine almışım nasibime düşeni. Mutluysan sıkıntı yok ağbi, göm lafı. Zira ben de en az senin kadar mutluyum. Sadece şunu eklemek isterim, Dünyada bu tip meydan okuyan, baskıdan mutlu olan ve bu baskıyı kaldırabilecek kaç hoca var ve kaçını getirebilirsin? Yeryüzünde 100.000 hoca varsa Mourinho'yu diğer 99.997'den ayıran, ayrı kılan özellik bu. Bu tip adamlarla çalışamadığın müddetçe, yani çoğunluğa muhtaç kaldığın müddetçe yukarıda eleştirdiğin görüşümün yine arkasındayım, arkasında da olurum. Müstesna bir karakterden bahsediyoruz... Gördük 99 gol atıp 99 puan alan hocanın baskı altında ne hale geldiğini, psikolojisinin kaldıramadığını, saçma sapan demeçler verdiğini. Ki hepimiz de adımız gibi biliyoruz, adil bir lig olsa, saha dışı olaylar olmasa İsmail kartal Fenerbahçe'sinin en az 10-12 puan önde Nisan ayında şampiyonluk ilan etmiş olacağını. Sanırım bu son yazdığım cümle bağlamında ihtilafa düşmeyiz. Zira geride bıraktığımız sezon boyunca hakemlere, mhk'ya, malum camiaya (HAKLI OLARAK) en çok sövenlerden biriydin bu forumda. İnsanlar kaloriferci demese, destek olsa çok mu kötü olurdu! Burada İsmail Kartal mı, Mourinho'mu gibi saçma sapan bir tartışmaya girmeyeceğim. Getirebiliyorsan tabi ki Mourinho! Peki getiremediğin zaman?
Herif "This shirt is my skin" cümlesiyle kulüp tarihine, hatta futbol tarihine geçecek bit motto yarattı. Elimize geçen şansın değerini bilelim, tadını çıkaralım.