Ben oncelikle deryanin subede bir agirligi oldugunu dusunmuyorum, katildigi soylesilerden gozlemledigim kadariyla ve bu yuzden Ali Kocun gsli birinin subede olmasina ses cikarmadigini dusunuyorum,
deryanin bu sebede olmasinin iki sebebi oldugunu dusunuyorum, nedenini bilmiyorum ama federasyonla arayi iyi tutmak ve bence koc universitesinin lansmanini yapmak
Lansman meselesini pek anlayamadım.
Koç Üniversitesi’nin böyle bir şeye ihtiyacı olduğunu da, Ali Koç’un (ne kadar eleştirsem de) böyle bir şeye tenezzül edeceğini de düşünmüyorum.
Keşke Fenerbahçe’yi de Koç Üniversitesi ya da grup şirketlerinden herhangi biri gibi yönetseler.
Derya ile ilgili mantıklı bir gerekçe bulunamadıkça böyle spekülasyonlar ortaya çıkıyor sanırım.
Bence denklem şöyle; Sertaç Komsuoğlu sınırlı vizyonu ile tanıdığı kişiler arasında Derya Yannier’i seçti.
Sertaç Bey’in hiç bir sporculuk geçmişi yok. 2018 seçiminden önce kamuoyuna duyurulan cv’sinde de yazmıyor. Çünkü görev paylaşımı içinde böyle bir şey düşünülmemişti kendisine. 2020’de yönetimin içinde sevimli/enerjik bir tip olduğu için ve basket maçlarının gediklisi bir taraftar olduğu için bir anda basket şubeye getirildi.
Ne olduysa birden “gençliğinde basketbol oynamış” oldu. Ali Koç tarafından 2021 yazındaki bir basın toplantısında böyle refere edildi. Pro ya da en azından amatör böyle bir geçmişi olsa seçimden önce zaten bu deklare edilirdi.
Yani Sertaç Bey’in basketbol ve sporculuk ile olan yakınlığı bir taraftar olmanın ötesinde bir şey değil.
Böyle bir yöneticinin sportif vizyonu da sınırlı dolayısı ile…
Derya ile nasıl bir organik ilişkisi var bilmiyorum. Derya’nın Sertaç Bey’in önerisi ile geldiğini duydum yalnız şubeye.