Dün Saat 5 gibi işten çıktım ,
dostlarım ile buluştuk , herkes ilk maça göre daha rahattı ama bi '' acaba'' ifadesi suratlarda belirmişti , sonuçta geçen senenin şampşyıonu son 3 senenin Fİnalisti ile oynuyoruz , Veysel yok ne olur olmaz bi kaza olmasından korkuyordu herkes
takıma koça oyunculara inanç konusunda kimsenin bi endişesi olacağını ben düşünmüyorum..
bu sefer 106 daki yerimizde durmadık , Onur abim ile beraber 118 119 a gittik ,
orada olmak istedik , maç öncesi açılan '' Yes We can '' pankartı içinadam lazımdı gittik onun bi ucundan tuttuk , bi anı olsun ileride çocuklara anlatırız..
teknik taktik konuşmak yersiz.
ezdik , sildik , çaresiz bıraktık
REal madrid gibi takımı total maç boyunca 11 asistte tuttuk, ilk üç çeyrek 48 sayı atabildiler.. bakın 48 sayı... inanılmaz cidden inanılmaz...
öyle bir çoşku ile hucüm edip öyle bir savunma yaptık ki rakibin direnemeyeceği çok belliydi ..
bu swith savunmamız inanılmaz yapıldı . udoh çok özel adam inanılmaz yardımlara gidiyor..
Antic de bu seride öyle 'pislik' öyle 'sert' oynadı ki 20 şer sayı atsa bu kadar katkısı olmazdı.
Onur abin kurban olsun sana

Bu tribün organizasyon işini akıl eden, uygulayan, uğrunda emek/para/zaman harcayan herkese, başta Cem Ağrak, Ragıp Ulaş, Barış Eymen olmak üzere isimlerini bilmediğim diğer bütün Fenerbahçelilere kendi adıma teşekkür ederim. Cem'in de dediği gibi çocuğuma anlatacağım unutulmaz bir anım oldu.
O tribündeki dayanışma, inanç, agresifliğin içinde yer almak gerçekten paha biçilmez bir anıydı. Vesile olanlardan Allah razı olsun.
Cem bilir, Fenerbahçe mevzubahis olunca biraz sulugöz olurum. Ağlarım diye maçın tekrarını izleyemedim daha. Nasipse bu akşam hanım-çocuk uyuduktan sonra