Basketbol > NBA-NCAA-WNBA

NBA Tarihi ve Efsaneler

<< < (2/26) > >>

Hakan Yaman:
Pek yakında ilk ve orjinal Dream Team hakkında kapsamlı bir yazı kaleme alma niyetindeyim. Onları ve onların dünya basketboluna kattıklarını... Bugün basketbol ihtiyar kıtada bu kadar hızlı gelişti ve böylesine sevildiyse bunun en önemli eşik noktası 1992 Barcelona Olimpiyatlarına katılan ilk ve orjinal Rüya Takım'dır.

O kadro bütün zamanların gelmiş, geçmiş ve bence gelecebilecek en iyi kadrosuydu. Çünkü o kadroda Larry Bird, Magic Johnson ve Michael Jordan vardı. Bu ayarda üç oyuncunun aynı zaman dilimine rastlaması ve aynı devirde basketbol oynaması bir daha kolay kolay mümkün olmaz.

İşte -yine bence- bütün zamanların gelmiş geçmiş en değerli üç oyuncusu. 1992 Barcelona Olimpiyatlarında birlikte gülümsüyorlar:


Hakan Yaman:
1991 sonbaharı... Bir akşam TRT'de bu haberi duyduğumda gözlerim dolmuştu. 15 yaşını doldurmuş, 16 yaşın tutkulu çağındaydık. Magic Johnson'ın basın toplantısını gördüm. Hastalığını ve basketbolu bırakma kararını açıklarken bile gülümsüyordu. Saha içinde gözünde şimşekler çakan ve bir bakışıyla arkadaşlarını hizaya sokan efsane, saha dışında her zaman olduğu gibi gülümsemesiyle içimizi ısıtıyordu. O gün gözümden bir kaç damla yaş aktığını hatırlıyorum.

Geçmiş zaman olur ki... O günün Türk gazetelerinde haberin veriliş şekli... Özellikle Larry Bird'le olan fotoğrafın altındaki yazı iğrenç: "Artık Magic Johnson AIDS virüsünün vuracağı günü bekleyecek."

Toplumun konuya dair ne kadar cahil olduğunu bu haberin veriliş şeklinden bile süzebiliriz. Şüphesiz Magic Johnson insanlığı bu konuda uyandırmak için önemli bir misyonu yerine getirdi. Bu haberden 1 sene sonra Barcelona Olimpiyat Kadrosunda (Dream Team) yer almak için basketbola geri dönmesinin temel nedeni de insanlığa mesaj vermek içindi. Aradan 22 sene geçmiş ve halen Türk gazetecisinin o iğrenç benzetmesi, "vuruş" olmadı. İyi ki olmadı. Ve Magic Johnson halen gülümsüyor, içimizi ısıtıyor. (Not: Magic'in Aids değil, Hiv virüsü taşıyıcısı olduğunu, arada önemli bir fark olduğunu bilmiyorduk. Kimse bilmiyordu.)


Bukefalos:
Bu magic-kareem bulusmasında herhangi bir katakulli olmadı degil mi abi,
acımasız bir takım olmuslar :)

bu arada ben hala daha Aids ve hiv virüsü tasıyıcı farkını bilmiyorum,
cahilligime verin

Hakan Yaman:
 Hiv virüsü aktif hale geçer ve bütün vücudu teslim alır. Son kaçınılmazdır.

(Kişi HIV ile karşılaştığı andan itibaren "HIV pozitif", "HIV enfekte" veya "HIV taşıyıcısı" olarak adlandırılır. Bizler bu hastalık için "AIDS" adını kullanıyoruz, ancak Dünya Sağlık Örgütü "HIV/AIDS" teriminin kullanılmasını önermektedir. Çünkü, hastalığın etkeni "HIV" adı verilen bir virüstür. AIDS ise hastalığın seyri sırasında, eğer hasta tedavi almıyorsa klinik ilerleyecek ve enfeksiyonların çok fazla olduğu, kilo kaybı ve kasların erimesi ile giden döneme girecektir, bu döneme "AIDS" adı verilmektedir. Bu nedenlerden dolayı hastalığın adı "HIV/AIDS" olarak kullanılmaktadır.

Taşıyıcı" terimi, ömür boyu hastalık etkenini taşımak, ancak hasta hale gelmemektir. "Hepatit B" dediğimiz sarılık tipinde de herkes tarafından bu şekilde bilinmektedir. HIV/AIDS hastalığında durum farklıdır. Kişi HIV pozitif olduktan sonra eğer gereken zamanda tedaviye başlanmıyor ve devam ettirilmiyorsa, ilerleyen zaman içinde hasta hale gelecektir.")

Magic Johnson taşıyıcı. Ancak 20 yılı aşkın süredir hiç aksatmadan düzenli olarak tedavi olduğu için virüs aktif durumda değil. Eğer tanı konulduğu zaman virüs aktif hale geçmiş olsaydı zaten ne 92 all-star'ındaki resitali sunabilirdi, ne 92 Barcelona Olimpiyatlarında görebilirdik onu.

Cem Ağrak:

--- Alıntı yapılan: Hakan Yaman - 08 Ocak 2014, 10:15:15 --- Hiv virüsü aktif hale geçer ve bütün vücudu teslim alır. Son kaçınılmazdır.

(Kişi HIV ile karşılaştığı andan itibaren "HIV pozitif", "HIV enfekte" veya "HIV taşıyıcısı" olarak adlandırılır. Bizler bu hastalık için "AIDS" adını kullanıyoruz, ancak Dünya Sağlık Örgütü "HIV/AIDS" teriminin kullanılmasını önermektedir. Çünkü, hastalığın etkeni "HIV" adı verilen bir virüstür. AIDS ise hastalığın seyri sırasında, eğer hasta tedavi almıyorsa klinik ilerleyecek ve enfeksiyonların çok fazla olduğu, kilo kaybı ve kasların erimesi ile giden döneme girecektir, bu döneme "AIDS" adı verilmektedir. Bu nedenlerden dolayı hastalığın adı "HIV/AIDS" olarak kullanılmaktadır.

Taşıyıcı" terimi, ömür boyu hastalık etkenini taşımak, ancak hasta hale gelmemektir. "Hepatit B" dediğimiz sarılık tipinde de herkes tarafından bu şekilde bilinmektedir. HIV/AIDS hastalığında durum farklıdır. Kişi HIV pozitif olduktan sonra eğer gereken zamanda tedaviye başlanmıyor ve devam ettirilmiyorsa, ilerleyen zaman içinde hasta hale gelecektir.")

Magic Johnson taşıyıcı. Ancak 20 yılı aşkın süredir hiç aksatmadan düzenli olarak tedavi olduğu için virüs aktif durumda değil. Eğer tanı konulduğu zaman virüs aktif hale geçmiş olsaydı zaten ne 92 all-star'ındaki resitali sunabilirdi, ne 92 Barcelona Olimpiyatlarında görebilirdik onu.

--- Alıntı sonu ---

ufak bir ekleme yapayım
AIDS açılımı ;Acquired Immune Deficiency Syndrome :  sanırım ''kazanışmış bağışıklığın kaybedilme sendromu ''( üniversitedeki hocam böyle öğretmişti aklımda böyle kalmış :) )
HIV açılımı ise : Human Immunodeficiency Virus , bunu öğretmedi hocam internetten baktım :)  İnsan Bağışıklık Yetmezlik Virüsü
Allah korusun ,evlerden uzak etsin diyorum 8)

Navigasyon

[0] Mesajlar

[#] Sonraki Sayfa

[*] Önceki Sayfa

Tam sürüme git