Sadece yukarıdaki mesaja istinaden yazmıyorum, böyle başka tepkiler de gördüğüm ve İsmet'i de bildiğim için şunu söylemem gerekiyor;
Bundan birkaç ay önce Sinan'la da konuşurken, adamın Fenerbahçe için yanıp tutuştuğunu, tonla röportaj yaptığımı ama hayatımda hiçbir oyuncudan bu denli bir şey görmediğimi söyledim. Hatta bana röportaj esnasında söylediği cümle şuydu, ''Hedefim Fenerbahçe'de oynamak ve bir gün mutlaka bu hedefime ulaşacağım.'', aynen bunu dedi ve ben kendisine, ''Aman İsmet, sen profesyonel oyuncusun, gel biz bunu Euroleague'de oynamak yapalım.'' dedim. Bunu anlatma nedenim, adam zaten çocukluğundan beri (ki kendisi de açıkladı) bunun için yaşıyor ve rüyasına kavuşuyor. Çıkıp hayallerine kavuştuğu için iki kelam etmesin mi? Gerçekten nasıl bir toplum olma yolunda ilerliyoruz anlamadım. Şu an onun yaşadığı mutluluğu ne ben tarif edebilirim ne de o tam olarak ifade edebilir.
Kenan'dı, Perez'di gerçekten boş mukayeseler. Birine ya da birilerine kafayı takıp, her yeni gelene buradan vurmaya çalışmak sağlıklı değil. Sağlıklı olmadığı gibi bu, yeni gelen oyuncuyu da psikolojik olarak olumsuz etkiler. Kaldı ki, İsmet kariyerini bu forma altında bitirmek, hatta belki de ileride kaptan olmak istiyor. Bu renklere, bu denli bağlı bir adamın sahadaki performansı da, çubukluya bakışı da diğerlerine göre daha farklı olur.
Melih'in Fenerbahçeliliği, Berkan Durmaz'ın Galatasaraylılığı, İsmet'in tutkusunun yanından geçmez. Biri, Fenerbahçe teklif yapacak diye hiç kimseden teklif istemediğini söyleyecek kadar tutkulu, diğerleri parayı versen istediğin formayı giydirecek kadar taraftar. Aradaki fark bu. İsmet, ben profesyonelim parama bakarım, nasıl olsa Fenerbahçe'ye gidene kadar oynadığım kulüp fark etmez deseydi, geçen sene kendisine çok daha fazla para veren bir takıma giderdi, o takımı anladınız değil mi? Heh işte o takımı, görüşmek dahi istemeden reddetti. Bu adam, kötü oynayabilir zaman zaman ama asla kötü mücadele etmez, Fenerbahçe'yi damarlarında hissediyor, senden, benden farkı yok.
* Ek olarak, sözümü yiyerek yazıyorum. İsmet, buraya imza atarken kolay kolay kimsenin yapmak istemeyeceği bir fedakarlık da yapmıştır. Günü gelince bunları herkes öğrenir zaten, o kadar diyeyim.