Maçtan önce "Her türlü sonuca açık bir maç oynayacağız" diyerek kendimi en kötüsüne hazırlamaya çalışıyordum. Nitekim kötü de başlamış olmamıza rağmen son anlarda maçı kazanabilecek duruma gelmişken yine kendi hatalarımızla yenilmiş olmak çok üzdü. Kendi evimizde oynadığımız önceki maçta Bolomboy, bugün de Lesort tek başına üzerimizden geçtiler desek yeridir. Basketbolu bilen bilmeyen herkes sene başından beri oyun kurucu ve uzun diye bas bas bağırırken teknik ekip sanki inadına bu sese kulaklarını tıkadılar ve üstüne üstlük insanlarla dalga geçmek için gidip Hall-Birch-Boban gibi isimleri getirdiler. Hali hazırda elimizde tek oyun kurucu olan Zagars'ın bir dakika bile süre alamıyor olmasına hiç değinmiyorum.
Hadi yetersiz isimler neyse de en güvendiğimiz Baldwin ve Hayes'in hali ne olacak? Esas sorun bu bence. Daha önceki kritik maçların son anlarında ortaya çıkıp sorumluluk alan Hayes, dün en ihtiyacımız olan son anlarda hiç düşünülmedi bile. Maç sonu açıklamasında koç, oyuncuların birbirlerine bağlılık ve desteği gibi konularındaki sorundan bahsetti. Büyük ihtimal Hayes ile ilgili bir rahatsızlığa işaret etti. Benim şahsi düşüncem, içerisinde Hayes'in bulunduğu bir takım içi huzursuzluğu var.
Son olarak Baldwin. Bu mantalite ile devam edecekse işimiz var. Bir kaç isabetsiz şut veya yaptığı hatadan sonra aşırı oyundan düşüyor. Böyle kırılgan ve duygusal olmaya hakkı yok. Şut da kaçar, top da kaybedilir ama oyundan düşmek yerine bu durumlar oyuncuyu daha da ateşlemesi lazım.
Hastayız yatıyoruz ve reçete belli. Boban, Birch, Zagars, (hatta Hall) güle güle, yerlerine 3 tane isim.