Fenerbahçe | Turkish Airlines Euroleague (2024-25 Sezonu)

[kenz]

4 maç kaybettik, hepsinde de bahislerde favoriydik.

[Tgezer]

Fenerbahçe taraftarının önemli kısmı oynanan oyuna değil lig sıralamasına ve kazanılan maça bakıyordu. Sezon başından beri bayağı kötü oynanan oyun, Hayes in bireysel yeteneğiyle çıkıp hücumu sürüklemesiyle takım almaması gerekenden daha fazla galibiyet aldı. İki maçtır kötü bir hayes söz konusu. Oyuncuların kötü günleri olabilir sıkıntı yok. Bununla birlikte saha içi yönetimler, sezon başından beri oynanan oyun Fenerbahçeyi izlerken acayip eziyet çekiyorum.

Bununla birlikte Sarasın açıklamaları beni aşırı irrite ediyor. Sahada yerli yersiz bağırıp çağırmaları, sürekli memnuniyetsiz hali üzerine maç sonu açıklamaları. Buyrun örnekler:

Mental olarak bu maçı oynamak için hazır değildik. Bazı anlarda profesyonel olmayan bir şekilde davrandık.

Muhtemelen bu süreçte kendimizi çok iyi görüyorduk, maçın en başından itibaren mücadele etmek için hazır olmadığımız belliydi.

Muhtemelen Maçı Milli Takım Arası Sırasında Kaybettik

EuroLeague’de Bu Oyunla Deplasman Maçı Kazanılabildiğini Bilmiyordum

Sanırım Son Çeyrekte Oyuncular Beni Dinlemeyi Bıraktılar

Şu An Sadece Hayatta Kalmaya Çalışıyoruz, İyi Basketboldan Söz Edemeyiz

Bu Sefer Kimi Alıyormuşuz?

[Tgezer]

İyi bir antrenör, günün sonunda kazanan bir isim olmak istiyorsa oyuncu kadrosuna göre sistemi kurar ya da ona uygun oyuncuları alır.

Kötü bir transfer planlaması, oyuncularına kendi bildiği oyunu dikte etmeye çalışmak günün sonunda başarısızlık getiriyor. Motleyi kendi oyun planına uymuyor diye gönderiyorsun aldıgın oyuncu Khem, Boban.

Senin oyun planına mükemmel uyum sağlamış bir Calathes varken sen onu gönderip bir numarada Hall ve Baldwinden doğru oyun bekliyorsun.

Bazı şeyleri anlamak istiyorum ama Zeljkonun damadında error veriyorum.

[Tgezer]

Nunn muhteşem oyuncu, yanındakileri yukarı çeken, penetre ve şutu üst düzeyde yapan aynı zamanda da konsantre oldugunda iyi savunmacı bir adam. Oyun aklı yüksek, ters eşleşmeleri cezalandıran bir adam, temastan da kaçınmıyor, acayip hırslı. Hakem itirazlarında bile görüyorsunuz maçı kazanmayi ne kadar istediğini.

Walker ise acayip sıkıntılı bir adam, sadece şutu ile ön plana çıkıyor. Pasörlük yok, penetresi kayde değer izlenimi vermiyor, sürekli şutuna kalıyor, temastan kaçıyor. Çoğu üçlük tercihi el üstü. Ki iyi sokuyor sezona kötü başladıktan sonra ama o skor sayılarına rağmen Zalgris sürekli kaybediyor. Walker Zalgris düzenini bozan bir oyuncu, onu bitirici noktasına çekip topu ondan almadıktan sonra Zalgris hiçbir üst seviye maçı kazanamaz. Ki Walker geldikten sonra 6 maçın 5ini kaybettiler.

[Ertan Ürkmez]

İyi bir antrenör, günün sonunda kazanan bir isim olmak istiyorsa oyuncu kadrosuna göre sistemi kurar ya da ona uygun oyuncuları alır.

Kötü bir transfer planlaması, oyuncularına kendi bildiği oyunu dikte etmeye çalışmak günün sonunda başarısızlık getiriyor. Motleyi kendi oyun planına uymuyor diye gönderiyorsun aldıgın oyuncu Khem, Boban.

Senin oyun planına mükemmel uyum sağlamış bir Calathes varken sen onu gönderip bir numarada Hall ve Baldwinden doğru oyun bekliyorsun.

Bazı şeyleri anlamak istiyorum ama Zeljkonun damadında error veriyorum.

Anlamak mümkün mü? İki ihtimal var. Ya geri zekalılar bu şubenin başındakiler ya da menejer para bok püsür avanta işleri dönüyor.

1 ve 5, basketbolun olmazsa olmazı, bunu basket topunu dün eline alan çocuk dahi biliyor...

[efeovic]

2 yıllık adamlar ego savaşına giriyor. geçmişe göre seviyesi çok daha düşük, saha dışında yorumcu gibi habire konuşan abdli oyuncularla bu hale geldi euroleague.

[mrsmile]

1-5 Calathes ve Motley elinde olan bir takimin ikisini de zorla gonderip 4-5 oyuncuyla bunlarin yerini doldurmaya calismasi ve bu denli kotu doldurmasi nasil aciklanir bilmiyorum.

[iloturo]

Lyon'a da kaybettiler bu akşam ki, eyvahlar olsun...

Abi Baskonia tarihinin en kötü dönemlerinden birisini yaşıyor. Ligde neredeyse küme düşme hattındalar. Koçları açık şekilde oyuncularını suçluyor. Son lig maçında da Valencia'da 120 sayı civarı yiyerek evlerinde fark yediler. Efes bunları deplasmanda baştan son önde götürüp yendi. Monaco yine deplasmanda daha ilk yarıda  25 sayı fark attı. Howard sene başından bu yana neredeyse hiç oyunun içine girmedi. İşte böyle bir takıma karşı gece sabaha kadar içip sıçmış gibi maça başlayıp devrede 25 sayı fark yemek nedir Allah aşkına. İnsanı oyundan, basketboldan herseyden nefret ettiriyorlar. Biz hadi az çok takip ediyoruz, anlıyoruz da hiç takip etmeyen bir adam bile bunların bir maçını izlese "lan bu fenerin oyun kurucusu ve pivotu yok" der. Bunu Saras'ın görmemesi, yada görüp de ısrarla Zagars, Baldwin, Hall gibi adamlardan 1 numarada yararlanmak istemesi, çember altını Birch ve Boban gibi basketbolla, basketbolculukla alakası olmayan, iki tane veteran, emekli ile doldurmaya çalışması ve 20 tane maç yapmış takıma uzun almaması psikolojik bir problem, rahatsızlık boyutunda bir takıntı ve egodan başka bir şey değil.

Hadi bunları geçtim İbrahim Kutluay'dan, Murat Murathanoğluna bir çok kişi eksikleri söylemesine rağmen basın toplantılarında bunları söyleyenlerle taşak geçer gibi ifadeler kullanması, insanları tiye alması ayrı bir problem. Bir de saha içindeki ego savaşlarına karşın hiç bir etkisinin yada dokunuşunun olmaması da ayrı bir sıkıntı. Bu adamla 9-2 iken de olmayacağını söyledik. Üst üste 2 mağlubiyet gelmesine gerek yoktu. Önümüzdeki 5 maçlık seride çok büyük ihtimal 5 mağlubiyet alırız, düşük ihtimal de 1-4 yaparız. Hızla efes, partizan, kızılyıldız sıralamasına ineriz. Bunu beklemeye ne gerek var anlamıyorum. Diyorum ki 1000 defa söyledim klübün neredeyse 20 milyonu daha çöpe gidecek. Neden önlem alınmaz. Bile bile lades denir. Geçen sene kura şansı ile monacoyu eledik ama bir pana, oli falan çıkınca hiç şansımız olmayacağını sağır sultan bile bilir bu sene. Her sene monaco çıkmaz kurada. Kaldı ki bu sene onları da eleyebileceğimizi düşünmüyorum eşleşirsek.

[Murat]

Abi Baskonia tarihinin en kötü dönemlerinden birisini yaşıyor. Ligde neredeyse küme düşme hattındalar. Koçları açık şekilde oyuncularını suçluyor. Son lig maçında da Valencia'da 120 sayı civarı yiyerek evlerinde fark yediler. Efes bunları deplasmanda baştan son önde götürüp yendi. Monaco yine deplasmanda daha ilk yarıda  25 sayı fark attı. Howard sene başından bu yana neredeyse hiç oyunun içine girmedi. İşte böyle bir takıma karşı gece sabaha kadar içip sıçmış gibi maça başlayıp devrede 25 sayı fark yemek nedir Allah aşkına. İnsanı oyundan, basketboldan herseyden nefret ettiriyorlar. Biz hadi az çok takip ediyoruz, anlıyoruz da hiç takip etmeyen bir adam bile bunların bir maçını izlese "lan bu fenerin oyun kurucusu ve pivotu yok" der. Bunu Saras'ın görmemesi, yada görüp de ısrarla Zagars, Baldwin, Hall gibi adamlardan 1 numarada yararlanmak istemesi, çember altını Birch ve Boban gibi basketbolla, basketbolculukla alakası olmayan, iki tane veteran, emekli ile doldurmaya çalışması ve 20 tane maç yapmış takıma uzun almaması psikolojik bir problem, rahatsızlık boyutunda bir takıntı ve egodan başka bir şey değil.

Hadi bunları geçtim İbrahim Kutluay'dan, Murat Murathanoğluna bir çok kişi eksikleri söylemesine rağmen basın toplantılarında bunları söyleyenlerle taşak geçer gibi ifadeler kullanması, insanları tiye alması ayrı bir problem. Bir de saha içindeki ego savaşlarına karşın hiç bir etkisinin yada dokunuşunun olmaması da ayrı bir sıkıntı. Bu adamla 9-2 iken de olmayacağını söyledik. Üst üste 2 mağlubiyet gelmesine gerek yoktu. Önümüzdeki 5 maçlık seride çok büyük ihtimal 5 mağlubiyet alırız, düşük ihtimal de 1-4 yaparız. Hızla efes, partizan, kızılyıldız sıralamasına ineriz. Bunu beklemeye ne gerek var anlamıyorum. Diyorum ki 1000 defa söyledim klübün neredeyse 20 milyonu daha çöpe gidecek. Neden önlem alınmaz. Bile bile lades denir. Geçen sene kura şansı ile monacoyu eledik ama bir pana, oli falan çıkınca hiç şansımız olmayacağını sağır sultan bile bilir bu sene. Her sene monaco çıkmaz kurada. Kaldı ki bu sene onları da eleyebileceğimizi düşünmüyorum eşleşirsek.

Hislerime tercüman olmuşsun(belkide başka bir sürü arkadaşımızın da). Teşekkürler. Saras belkide şu an EuroLeague’in en iyi 3-4 hocasından biri olabilir. Ama   Öyle bir defosu var ki onu belkide daha ileriye götürmeyebilir. Aşırı tutucu bir adam olması. Bu durum, çoğu zaman sanırım durumlardan öğrenme yeteneğini bloke ediyor.

[Umut]

Herşeyi geçiyorum, benim anlamadığım, bir türlü kafamda bir yere oturtamadığım mesele uzun transferleri. Şimdi geçen sene 3 tane 5 numara var ama Nigel'ın yedeği yok diyorduk ki Papa ve Motley'den performans olarak memnun değildik. Bundan dolayı da gönderilmelerine kimse karşı çıkmadı. Ama performansndan memnun olmadığın oyuncuyu göndermenin tek bir sebebi vardır: Daha iyisini almak. Papa'nın daha iyisi Boban, Motley'in daha iyisi Birch olabilir mi? Ömer gelmek isterken almamanın mantığı nedir?

Ben sadece bunların cevabını duymak istiyorum. Calathes'i gönderip Hall almanın, Wilbekin varken Baldwin getirmenin, Tarık çıkış yapıyor ve Pierre'i de tutmuşken Colson almanın mantığını zaten artık sorgulayacak halim kalmadı.

[iloturo]

Herşeyi geçiyorum, benim anlamadığım, bir türlü kafamda bir yere oturtamadığım mesele uzun transferleri. Şimdi geçen sene 3 tane 5 numara var ama Nigel'ın yedeği yok diyorduk ki Papa ve Motley'den performans olarak memnun değildik. Bundan dolayı da gönderilmelerine kimse karşı çıkmadı. Ama performansndan memnun olmadığın oyuncuyu göndermenin tek bir sebebi vardır: Daha iyisini almak. Papa'nın daha iyisi Boban, Motley'in daha iyisi Birch olabilir mi? Ömer gelmek isterken almamanın mantığı nedir?

Ben sadece bunların cevabını duymak istiyorum. Calathes'i gönderip Hall almanın, Wilbekin varken Baldwin getirmenin, Tarık çıkış yapıyor ve Pierre'i de tutmuşken Colson almanın mantığını zaten artık sorgulayacak halim kalmadı.

Takinti iste. Calathesi barcadan da gonderdi. Hayesi istediğini de zerre düşünmüyorum ama adam o kadar iyi bir sezon geçirdi ki buna cesaret edemedi. Şimdi takim ici sorunları bahane ederek belki göndermenin yolunu arıyordur ki bunun zemini de yavas yavas oluşuyor sanki.

[Umut]

Takinti iste. Calathesi barcadan da gonderdi. Hayesi istediğini de zerre düşünmüyorum ama adam o kadar iyi bir sezon geçirdi ki buna cesaret edemedi. Şimdi takim ici sorunları bahane ederek belki göndermenin yolunu arıyordur ki bunun zemini de yavas yavas oluşuyor sanki.

Bu arada Baldwin'den de hiç güzel sinyaller gelmiyor. Savunmada hiç yok, ifadesi ve vücut dili de hiç iyi değil. Yani kendi getirdiği esasen daha kötü durumda.

[Ertan Ürkmez]

İçinde bulunduğumuz sezon/sene,  "bir de kendi kurduğu kadro ile görelim" cümlesinin ne kadar boş bir söylem olduğunu gösterdi bana, ki en çok kullananlardan biriydim. Ne yazsak, ne söylesek laf-ı güzaf artık...

[Ertan Ürkmez]

Abi Baskonia tarihinin en kötü dönemlerinden birisini yaşıyor. Ligde neredeyse küme düşme hattındalar. Koçları açık şekilde oyuncularını suçluyor. Son lig maçında da Valencia'da 120 sayı civarı yiyerek evlerinde fark yediler. Efes bunları deplasmanda baştan son önde götürüp yendi. Monaco yine deplasmanda daha ilk yarıda  25 sayı fark attı. Howard sene başından bu yana neredeyse hiç oyunun içine girmedi. İşte böyle bir takıma karşı gece sabaha kadar içip sıçmış gibi maça başlayıp devrede 25 sayı fark yemek nedir Allah aşkına. İnsanı oyundan, basketboldan herseyden nefret ettiriyorlar. Biz hadi az çok takip ediyoruz, anlıyoruz da hiç takip etmeyen bir adam bile bunların bir maçını izlese "lan bu fenerin oyun kurucusu ve pivotu yok" der. Bunu Saras'ın görmemesi, yada görüp de ısrarla Zagars, Baldwin, Hall gibi adamlardan 1 numarada yararlanmak istemesi, çember altını Birch ve Boban gibi basketbolla, basketbolculukla alakası olmayan, iki tane veteran, emekli ile doldurmaya çalışması ve 20 tane maç yapmış takıma uzun almaması psikolojik bir problem, rahatsızlık boyutunda bir takıntı ve egodan başka bir şey değil.

Hadi bunları geçtim İbrahim Kutluay'dan, Murat Murathanoğluna bir çok kişi eksikleri söylemesine rağmen basın toplantılarında bunları söyleyenlerle taşak geçer gibi ifadeler kullanması, insanları tiye alması ayrı bir problem. Bir de saha içindeki ego savaşlarına karşın hiç bir etkisinin yada dokunuşunun olmaması da ayrı bir sıkıntı. Bu adamla 9-2 iken de olmayacağını söyledik. Üst üste 2 mağlubiyet gelmesine gerek yoktu. Önümüzdeki 5 maçlık seride çok büyük ihtimal 5 mağlubiyet alırız, düşük ihtimal de 1-4 yaparız. Hızla efes, partizan, kızılyıldız sıralamasına ineriz. Bunu beklemeye ne gerek var anlamıyorum. Diyorum ki 1000 defa söyledim klübün neredeyse 20 milyonu daha çöpe gidecek. Neden önlem alınmaz. Bile bile lades denir. Geçen sene kura şansı ile monacoyu eledik ama bir pana, oli falan çıkınca hiç şansımız olmayacağını sağır sultan bile bilir bu sene. Her sene monaco çıkmaz kurada. Kaldı ki bu sene onları da eleyebileceğimizi düşünmüyorum eşleşirsek.

Ben mevcut kadro ve zihniyetle play-in oynayabileceğimizi dahi düşünmüyorum. Paris - Bayern - Zalgris üçlüsünden ilki F8'de olacak gibi görünüyor. Diğer ikisi düşüşte ama play-in için yeterli olan ilk 10'da bitirirler. 2 İspanyol, 2 Yunan ve Monaco etti 8. Milano, Efes, Partizan ve Kızılyıldız da ilk 10 yarışında olacaktır. İşimiz çok zor. Transfer yapsalar bile gelen adamın alışması Şubat-Mart...

Ne yazdıysan haklısın, hatta az bile yazmışsın...

[efeovic]

uzun eksiği savunmada başımızı çok ağrıtıyor ama savunmayı strateji, teknik ve taktik vs bir şekilde halledersin. kısa eksiği bizim ligin en kötü hücumlarından biri olmamıza ve bunda bile bir devamlılık sağlayamamamıza neden oluyor. bu kısıtlı hücum bizim asıl sınırımız.