Takım buraya kadar şu kadrosu ve rotasyonuyla olabilecek en iyi şekilde geldi. Sabally sakatlanmış ve Atkins de gönderilmişken hem nicelik hem de nitelik olarak sıkıntılarımızın olması nedeniyle Schio eşleşmesi endişelendiriyordu beni, ters bir takım Schio çünkü. Ama sağolsun gelecek sene koçumuz olacağı söylenen Dikeloukas öyle rezilliklere imza attı ki turu geçmemizde büyük pay sahibi oldu bizim adımıza. Dikeloukas kadın basketbolu için kötü bir koç değildir bu arada, fena koç değildir ama biz her şeye kendi penceremizden baktığımız için 2 maçta yaptığı bazı rezillikleri yazmakta fayda var. İlk maçta tam 50 sayı bulduk boyalı bölgeden, acayip bir sayı bu. Adam sadece ama sadece izledi pota altından rahat rahat sayılar bulurken, Ahmet Kandemir bile gelir gelmez ilk Çbk maçında Emma'ya 2'li 3'lü sıkıştırmalar getirip dış şutörümüz olmadığı için başarılı olmuşken bu adam 80 dk boyunca denemedi bunu, inanılmaz. Hadi bunu yapmadın şutörümüz yok zaten, alan savunmasına dön bir şey yap, onu da yapmadı, Schio oyuncularına çıkın oynayın eğlenin desen bunu yaparlardı zaten en fazla. Dünkü maçta Tina'yı korumak ve biraz da maçın sonuna daha diri kalabilmek için alan savunmasıyla başladık maça, Dojkic karavana atarken adamın aklına ancak 8 dk sonra geldi Sottana'yı almak, inanılır gibi değil. Bizse ne yaptık Dorka Juhasz'ı çok kötü oyuncu gibi gösterdik ki son ayın mvp'si bu kadın, Tina'yla Badienne'le başardık bunu, Tina oyundayken alan savunmasına döndük karşıda Juhasz varken, her 2 maçın da ilk 3 periyodunda Garnier duvardan duvara vurdu Dikeloukas'ı, 6-7 kişiyle bu kadar dış şut sıkıntımız varken bundan fazla oynayamazdık zaten, artık 2 maçın da son periyotlarında pilimiz bitti, nefesimiz zor yetti. Gabby 37, Allemand 36, Tina 35, Emma 33 dk oynadı. Süper bir hücum takımı olsak daha az eforla olabilecek süreler bunlar ama bizim attığımız her sayıda emek, ekstra efor var, olduğundan daha fazla yoruluyoruz.
Gelelim 3 sene öncesine, Maljkovic mükemmel koç ya biraz da ondan bahsedelim. Bahsetmek gerekiyor çünkü Türk milleti geçmişteki bir olayı sadece sonucuyla hatırlar, oraya kadar olanları unutur. Mcbride, Iagupova, Howard, Epoupa, Stokes ile tek oyuncusu Mavunga olan Polkowice'den yenen 30 sayı fark, felaket bir Szeksard mağlubiyeti, kendi evinde zorla kazanılan maçlar. Sonra Stewart, Emma, Sabally ve Vandersloot da eklendi tarihin en iyi Fenerbahçe kadrosu kuruldu, her şey güllük gülistanlık mı oldu, hayır. Zorla kazanılan bir Prag maçı, skora bakınca kolay gibi görünen ama felaket basketbol oynanan Sopron çeyrek final serisi, yarı finalde bu takım az daha Famila Schio'ya eleniyordu, son anda kazandık. İyi basketbol oynanan tek maç sadece final maçıydı ama bunun yolunu açan da destansı bir bireysel performans ortaya koyup tek başına maçı alan Stewart'tı, o maça da kötü başlamıştık, sonra Stewart her şeyi değiştirdi.
Seriyi alıp tek başına bize hediye eden Dikeloukas muhteşem koç, efsane kadroyla final maçı dışında oynanabilecek en kötü basketbolu oynatan Maljkovic efsane koç, kendisinden 10 kat az bütçeli takımlardan 30 fark yeyip elenen Ekrem Memnum süper koç , geçen sene sezon ortasında 3 uzuna dönüp bir anda her şeyi değiştiren, final 4'da kartviziti bırakan, bu sene şu kadroyla her kritik maçta bütün planları nerdeyse tutan, riskleri tıkır tıkır işleyen, rakip uzunları çok kötü gösteren Garnier çok kötü koç! Bize karşı Rupert'i izleyen, Juhasz'ı izleyen, Jones'u izleyen biri kimse bizim takıma istemez, bir de diğer rakiplere karşı izleyin bakalım noluyor. Neden acaba.
Sorunlar var mı takımda var ama her şey koç üzerinden okunursa kadın voleybol takımının durumuna döner iş. Her sezonu hüsranla bitirip yeni bir koçla başlarsın sezona. Sabally eğer yarı finalde karşımıza Prag gelirse ve olası finalde en kilit 3 oyuncumuzdan biri olcak Emma ve Mcbride ile birlikte. Çok sağlıklı olmasına ihtiyacımız var orda. Bu arada Prag'ı tercih ederim her türlü Conde'nin sezonu kapatmasından sonra, Prag bize benzer basketbol oynuyor ama o oynadıkları basketbolun çok daha iyisini biz oynuyoruz. 2 aynı tarz takımın maçında %99 kaliteli olan kazanıyor, üstelik 7 kişilik rotasyonla oynuyorlar ve bir de yorgun gelcekler karşımıza. Schio'nun ise hem rotasyonu daha geniş hem de tek maç için ters takım. Sabally sağlıklı olmazsa Brionne Jones'un Tina, Badienne, Milic 3'lüsünü potaya sokma ihtimali var. Sabally oyundayken hücum da açılıyor, çok hareketli çünkü, Tina aşırı statik, hücum kitleniyor bir anda, bekle ki Tina şutu soksun. Şu anki Çbk'yı ise karşımda görmek istemem olası finalde, Johannes döndü, dünkü gibi saçma sapan şutlar sokabilir, ha sokamazsa da bir anda zarardan başka bir şey yazmıyor. Carleton hamlesi onlar adına çok doğru hamle oldu, hiçbir şeyi 10 üzerinden 9 yapmıyor ama her şeyi de 6-8 arasında yapıyor, çok da akıllı oyuncu. Hücum edemiyorlardı 1 ay önceye kadar, hücumları açıldı biraz, Howard'a karşı da Sabally aşırı kritik olcak. Howard yırtıcı bir oyuncu, oyun zekası da çok düşük olunca bu yırtıcılığı iyi savunmacı varsa karşısında bir anda zarar yazmaya başlıyor ama yumuşak uzun olursa da şov yapabiliyor tıpkı bize son lig maçında yaptığı gibi. Sabally o açıdan da çok kritik, keza Valencia maçında nasıl oyuna etki ettiğini herkes hatırlıyordur. Ama Johannes ekstra gününde olmazsa da Bourges zorlayabilir Çbk'yı, Bourges de ters ve oynaması zor takım tek maç için. Mcbride ise hücum açısından aşırı kritik, varlığı bile yeterli olabilir, o olunca hem en son Çbk maçında Ahmet Kandemir'in yaptığı gibi Emma'ya 2'li 3'lü sıkıştırma getiremezler, hem de Gabby Williams'a alan açılır, herkesi daha değerli yapacak onun varlığı, Allah'tan transfer edildi.