Ama üstad, böyle yazmadın? Sağlık çalışanı filan bir şeyler söyledin. Kulüpler, futbolcular, ülkelerden azade yaşarlar genelde. Suudi Arabistan'da bir sürü yabancı futbolcu oynuyor, şer'î hukukla ne kadar muhatap oluyor? Ataşehir'in lüks sitelerinde yaşarken bu sorunların çoğunu hissetmezler bile. Sen ülke yaşanmaz olduğu topçular kalmıyor, gidiyor bak demeye getiriyorsun. Bunu sadece burada da yapmıyorsun. Ne bileyim Vargas bugün İtalya'ya gitse, işte KDV zammı geldi ne bekliyordunuz gibi şeyler yazacak gibisin üstadım.
Bunlarla, Fenerbahçe'nin durumu ve sorunları arasında direkt bir bağ göremiyorum ben. Ve Fenerbahçe'nin direkt sorunları dururken böyle şeyler söylemek, bana göre hedef saptırmaktır, bu da Ali Koç'u bilinçsiz olarak da olsa korumak anlamına geliyor.
Biz senin siyasi gündemin ile pek ilgili değiliz ama ben sana şunu söyleyeyim: İstanbul Sözleşmesi ile Fenerbahçe'nin filan bir alakası yok. Ben zamanında sana bunu söylerken, kulübün belirli bir görüşe angaje olduğunu eleştirmek için söyledim. Kulüp böyle şeylerle uğraştığı kadar sporla, takımla ilgilenmiyor dedim. GS'nin sözcüsü geçen sene çıkıp Taylan LGBT tişörtü giydi diye eleştirilince çıkıp bir sürü şeyler söyledi. O sene Galatasaray kaçıncı oldu? O adam aynı zamanda mason üstadıydı Türkiye'de mesela. Uğur Dündar'ın da geçmişi belli bu anlamda. Demek istediğimi anlıyor musun? Derdim senin siyasi görüşünle filan değil. İstanbul Sözleşmesinin iptali gerçekten ahmakça bir şeydi. Ama kulüpler işleri olmayan şeylere burunlarını sokarlarsa ya da siyaseten taraf haline gelirlerse, o burunları boktan çıkmaz. Fenerbahçe toplumsal muhalefet için yok, kupa kazanmak için var.
Benim söylediğim bu sadece benim üstad. Gerginlik çıksın diye söylemiyorum. Arda gitti diye üzülüyoruz, e gidecek tabii ülkenin hali ortada filan diyorsun. Ülkeden dolayı mı gitti, Ali Koç Jesus'a lafını geçiremediği için ve Jesus buna komplo kurup hazır değil falan filan diye oynatmadı diye hevesi mi kırıldı? Yeterli para mı verilmedi? Onu iki sene evvel oynatmayan hoca geldiği için mi istemedi?
Ortada bu çok somut ve net sıkıntılar varken bir futbolcu için son derece dolaylı şeyleri söyleyip e bu çok normal, gidecek tabii demek mantıklı değil.
Sen diye hitap etmem seni üzüyorsa kusuruma bakma ama öyle. Bana da sen diyebilirsin, mesele değil benim için. Forum ortamında insanlara siz diye hitap edemiyorum.
Anlaşıldı ortamız yok maalesef. "Üstad" denmesi gibi bir beklentim olmadı ve olmayacak. "Siz" sadece karşıdaki insana gösterilen saygıyı ve karşınızdaki insanı ne kadar ciddiye aldığınızı işaret eder. Demeyecekseniz de canınız sağolsun.
Sağlık çalışanlarının altını çizdim, en göze batanı çünkü. Yazılımcı, akademisyen çoğaltılabilir örnekler. Yetişmiş insanlar ve insan kaynağı gidiyor maalesef.
Yazdığım yorum, forumdaki bir diğer arkadaşın
"Ben kabûllenemiyorum, vallahi kabûllenemiyorum. Daha 18 yaşındasın yahu, sâdece 18. Nasıl olsa gideceksin Avrupa'ya, kaçmıyor. Ne bu acele, ne bu telâş be Arda" şeklindeki sitemini içeren bir paylaşıma yanıttı. İşin bir de bu tarafı var, bu perspektiften bakmak lazım demeye getirdim ama Koççuluğumuzdan aldınız korkuluklarla savaşıyor olmama kadar getirdiniz maşallah. Belli ki daha önceki yorumlarım dahilinde kafanızda çizdiğiniz bir "Koççu Ertan Ürkmez" kalıbı var ve ne yazsam o bağlamda şerhediliyor...
İstanbul sözleşmesine gelince. Bir sürü kadın branşında aktif olan kulüp çıkıp da bir şeyler söylesin müsaade ediniz de...
Hukuksuzluk sınır tanımaz. Gün gelir Ataşehir'de de, Kadıköy'de de, Beşiktaş'da da hissedilir hissedilen...
Koççu değilim, bir kez daha altını çizeyim. Fenerbahçeliyim. Benim de gönlüm çok isterdi şu çocuğu çubuklu ile çok daha fazla izleyebilmek...