Hakan Abi bu seneki Antetokounmpo hakkındaki görüşlerini alalım. Ortalamalar ve yüzdeleri malum.
Birkaç sene önce ilk yıllarında, çok sakar bir görüntüsü olmasına karşın, bu uzun kollar ve kocaman adımlarla bir şekilde all-star seviyesine gelir diye inanıyordum. Ama bu kadar kötü üçlük atarak ligin en elit yıldızları arasına gireceğini sanmıyordum. Kevin Durant'in fiziğinin ve atletik özelliklerinin bir derece daha iyisine sahip; neyse ki, top hakimiyeti ve şutu mukayese bile edilmeyecek kadar çok geride... Yoksa LeBron'u filan ezip geçerdi.
Sezon başlamadan evvel Kobe Bryant onu MVP adayı olarak açıkladığında şaşırmıştım. Oyunun bu kadar üçlüğe kıvrıldığı bir ligde bütün bir sezon bu seviyeyi koruyacağını sanmıyorum; yani MVP filan olma ihtimali düşük. Ama sezonun ilk iki haftasını da MVP gibi oynadığı doğrudur.
Benim şaşırdığım nokta, üçlüğü olmayan bir oyuncunun bugünün NBA'inde bu çıkışı yapabilmesi... Mesela DeMar DeRozan için, 1980'lerde oynasa çok daha büyük kariyeri olurdu diye inanıyorum ya; o hesap, Antetokounmpo 80'lerde oynasaydı, kimlerle kıyaslanırdı, düşünemiyorum. Tabii o senelerde boyalı bölgeye girmek de şimdi olduğu gibi kolay değil. Takım halinde maç başına denenen üçlük sayısı üçü beşi geçmiyor, dolayısıyla topu çembere yaklaştırarak hücum ediliyor, tıpkı Antetokounmpo ve DeRozan'ın şu an yaptığı gibi... Ama savunmalar da, bir o kadar oralarda etkili ve NBA'in savunma sertliği bakımından en üst zamanları... O yılların normal sezon maçlarına bakınca, bu zamanların play-off sertliğinde oynandığını görüyorsun. Hatta all-star maçları bile, bugünün normal sezon maçları kadar maça benziyor. Belki de eğrisi doğrusuna denk gelirdi; o bakımdan yazıyorum.
Ama üçlüğü olmadan bu kadar öne çıkabilmek... cidden hayret verici...