Portland geriden gelip, McCollum'ın performansıyla kazandı. Fakat biraz önce biten maçta esas tarihi Kawhi Leonard yazdı. İnanılmaz bir son saniye basketi... Top çemberin içinde dört beş defa sekti, nefesler tutuldu, kurallar gereği NBA'de çember üstündeki topa değemiyorsun; Avrupa'dan farkı... Top dört beş defa sekti, dışarı düşecek gibiydi ki; son anda karar değiştirip içeri düştü ve Toronto konferans finaline yükseldi.
Tarih bu defa tekerrür etmedi. Yıl 2001. Yine Doğu Konferansında yarı final eşleşmesi ve yine Toronto - Philedelphia karşılaşıyor. Diğer bir deyişle, Allen Iverson ile Vince Carter... İkisinin de en fit, en öldürücü yılları... Bir maç birisi 50 atıp kazandırıyor; diğer maç öbürü 50 atıp, cevap veriyor, vs... Ve seri 7.maça taşınıyor. Ve bir başka tarihin tekerrür noktası daha: Tıpkı bu sezon olduğu gibi, 18 sene önce de, kazanan Doğu Finalinde Milwaukee ile eşleşecek. (O dönem Milwaukee'nin süper yıldızı da Ray Allen ve onun da atletizminin zirve zamanları... Sonradan perde şutörüne dönüştü ve bu alanda gelmiş geçmiş en iyilerden birisi oldu; neyse...)
7.maç öncesi North Carolina Üniversitesinin mezuniyet gecesi var ve Toronto'nun süper yıldızı Vince Carter, maça hazırlanmak yerine uçağa atlayıp törene gidiyor ve maçın başlamasına 4 saat kala uçaktan iniyor ve yetişiyor. Maç yine bugün olduğu gibi kafa kafaya... Fakat serinin aksine o maç Iverson hiç zorlamıyor ve hatta kariyer asist rekorunu o gece kırıyor. Yine son top, yine Toronto kullanıyor ve yine bir orta mesafe şutu ve top yine takımın süper yıldızının elinde... Vince Carter kullanıyor ve kaçırıyor... Philedelphia kazanıyor. Eğer o şut girseydi, kimse Carter'ın takımı bırakıp, mezun olduğu okulun kep giyme törenine gidişini hatırlamayacaktı. İşte bugün Kawhi Leonard, 18 sene önce Carter'ın kaçırdığı orta mesafenin diyetini ödedi.
Not: Carter 43 yaşında ve hâlâ oynamaya devam ediyor. Takım bulabilirse bir sezon daha devam edeceğini söyledi. Şu maçı izler iken acaba neler hissetti veya izledi mi? Gazeteci olsam muhakkak sorardım.