İşkembeden salliyorsun sevgili kardesim. Gecen de yaptin ayni şeyi. Uyardim sonra oyle mi, hatırlamıyorum dedin. Quigley ile final kaybettigimizde yanında wnba tarihinin en iyi oyuncularından parker, Avrupa basketbolunun en iyi uzunlarindan gruda, ayrica vera ve levander vardı. Algı yaratmaya çalışıyorsun. Isine geldigi gibi aktariyorsin. Ben bu şubeyi clarrissa ve nagyden beri bilirim. Benim kadar bu şubenin geçmişini de bilen bir elin parmağını geçmez. Ben senin gectigin o heyecanlı yollardan cok geçtim. Sen kadro kurmaya, içindeki atesi canlı tutmaya devam et. Sopron kepazeliğinden sonra ben tamamen pes ettim. Bir bok olmaz bu şubeden.
Rakipte daha iyileri vardı.
Dostum ayrıca ben sadece finalde yenildiğimiz maçtan bahsetmedim ki, Quigley kaç sene oynadı, yalnızca o sene oynamadı, genel konuşuyorum. Misal yarı finalde elendiğimiz Dike'lı sezondan bahsediyorum ben. Nacickaite filan vardı. Hiçbir zaman tam tam kadro, düzgün bir kadro kurulmadı. F4'a Fırat Okul ile çıkan, kötü kurgulanmış ve dağınık bir takım ne kadar başarılı olursa o kadar başarılı oldu Fener o dediğin yıl da.
Şu söylediğin maçların filan hemen hepsinde sene boyunca kötü performans göstermiştik, hiçbirinde favori olarak çıkmadık maçlara. On sene bu takım guardsız oynadı neredeyse Birsel var diye.
Sen elbet daha çok biliyorsundur, o zaman bu mağlubiyetlerin hemen hepsinin, şu Sopron hariç, göz göre göre geldiğini de görmüşsündür. O zaman da eşekliğin kurumdan değil de bu kurumu idare eden insanlardan kaynaklandığı da hatırındadır.
Ben sana karşı çıkmak için yazmıyorum bunları bu arada yani. Sadece kulüp genleri diye bir bahaneyi kabul etmiyorum, o kadar.