Nihayet yazacak fırsat buldum. Evet Skorupa ve Barun transferleri tek kelimeyle kepazelik. Aslında bu yakıştırmam birebir oyuncu karakterlerinden de kaynaklanmıyor. Tamamen günümüz voleybolunun getirmiş olduğu şartlar ve ülkemizdeki yabancı kısıtlamasından kaynaklanıyor.
Peki nedir bu şartlar ? En basiti şu ; oyuncu kalitesi inanılmaz düştü. Superstar seviyesinde ki tek pasör Lo Bianco. Tek smaçör Kim. (Kosheleva ve Larson bile Kim seviyesinde değiller) Tek çapraz Gamova. Hal böyle iken bu oyunda en belirleyici unsur kadro yapılanması oluyor. Yani manşet alan birbirinin çaprazı olan iki smaçör ve pasör çaprazı tercihlerini iyi yapan takımlar bir anda en tepeye oynuyor. Pasörün ise pek fazla esprisi kalmıyor. (tabi takımın içine edecek çapta bir pasör değilse) Fenerbahçe ve Vakıfbank takımlarının yedek pasörü konumundaki Nilay ile CL kupası alınabiliniyor. Hatta Gözde Yılmaz isimli pasör çaprazı ilede.
İşte tüm bu veriler ışığında şunu diyorum. Türkiye Ligindeki yabancı sınırınıda dikkate alarak öyle bir 3 yabancı seçmeliyiz ki hem ligde hemde Avrupa da birlikte oynatıp fark yapalım. Şurası artık ortak noktamız ki yabancı pasörü yalnızca Avrupa da kullanmak bize dezavantaj oluyor. Diyelim ki Skorupa'yı aldık. Ligde oynatıyoruz. Bosetti hücumda tıkandığında ne yapacağız ? Yine mi Kim'e sarılacağız. Çaprazda mecbur Türk oynatacağız. Polen'e ne kadar güvenebiliriz? Uzun lafın kısası yabancı pasör tercihi bizi yabancı bir çaprazdan mahrum bırakacak. ( Türkiye için) Türkiye'de oynatmadığın bir yabancıdan Avrupa için kolay kolay verim alamıyoruz. O halde kumar oynuyoruz ve oyunu bir çok faktörden etkilenecek bir takım yaratıyoruz. Bile bile lades okuyoruz. İşte kepazelik dediğim olay bu. Bile bile lades olmak.
Elimizde Kim gibi bir oyuncu varken yapacağımız en mantıklı şey ( Bosetti kalacaksa ) çapraza (dominant demeyeceğim çünkü öyle çapraz kalmadı) iyisi ve kötüsü arasında fazla fark olmayan bize 3 setlik bir maçta 13-15 arası sayı kazandıracak , hücum yüzdesi çok kötü olmayacak , Montano gibi aptalca basit hatalar yapmayacak bir çapraz bulmak olur ki Boskovic ve Voronkova hamleleri bize cuk oturur. Yada Rhyluk ya da Melisa Vargas.
Bir de şu var. Neriman'ı alır ilk altıya koyarsın. İşte o zaman pasörü yabancı yapma lüksüne sahip olursun. Buda iş yarayan mantıklı bir hamle olur.
Ammaaa çaprazın veya manşetci smaçörlerden birinin Türk olmaması durumunda yapılan bir Skorupa tercihi salaklıktır. Rezilliktir. Bunun başka açıklaması yoktur. Keza elinde Polen varken onun önüne veya arkasına Barun'u almakta.
Yapılan yanlışlık , transfer dedikoduları doğruysa çok ciddi boyutlarda. Çünkü tek oyuncuyu sınırlayan değil tüm kadro esnekliğini sınırlayan hamleler yapıyoruz. Kendi kendimizi kilitliyoruz. Basitçe diyoruz ki ana silahımız Kim. Ona eşlik edecek olan Bosetti. Eğer Bosetti hücumda tıkanırsa ( pasör yabancı ) Kim'in hücumda ki yardımcısı Polen. Yani işimiz Polen'e kalıyor.
E bu sistem bu sene işimize yarıyor bak şampiyonluğa koşuyoruz diyenler olabilir. Tamam hakkını veriyorum iyi mücadele veriyoruz ama gazı alınmış bir Eczacıbaşı ve birbirini yiyip bitiren Vakıfın hallerinide hesaba katmak gerekir. Artı olarak CLde ki büyük hayal kırıklığı...
Yazının sonunda ise şunu söylüyorum. Gelecek sezon çok daha güçlü bir rakibimiz olacak.