Fenerbahçe | Turkish Airlines Euroleague (2023-24 Sezonu)

[Ertan Ürkmez]

Obradovic şu an Fenerbahçe'nin en büyük rakiplerinden biri ve kendisine dair hissettiğim tek şey, onunla çetin bir rekabet içinde oluşumuz. Romantik şeyler hissedene engel olmam, ama ben hissetmiyorum şahsen   Zaten belli ki o da hissetmiyor.

Forumun ismi EL şampiyonluğumuzun hatrına kalabilir ama yukarıdaki fotoğrafın kaldırılması önerisi uygun benim için. Şu an bizim rakibimiz olan başka bir takımın koçluğunu yapan birinin fotoğrafının Fenerbahçe forumunda Atatürk portresi misali durması biraz tuhaf geliyor bana da. Zaten sanırım Cem Ağrak da başka takım çalıştırana kadar o fotoğraf ve isim orada kalacak demişti, adam Partizan'ın başına geçeli kaç zaman oldu hala kaldırılmadı.

Dostum Obradovic mevzusundan bağımsız soruyorum, taraftar ve desteklediği kulüp arasındaki bağı, romantizm olmaksızın kurmak mümkün mü? Niye yazıp çiziyoruz burada, akıl  izanla bir alakası var mı bunun?

[efeovic]

maccabi maçının yeri resmen değişti. bu ligin enayisi de biziz işte.

[kenz]

maccabi maçının yeri resmen değişti. bu ligin enayisi de biziz işte.

2.Yarıdaki maç İstanbul'da mı olacak

[efeovic]

2.Yarıdaki maç İstanbul'da mı olacak

evet

[kenz]

 

evet

Salı Kızılyıldız, Perşembe Maccabi
Hazır Belgrad'tayken aradan çıkar iyi olmuş aslında.

[efeovic]

Salı Kızılyıldız, Perşembe Maccabi
Hazır Belgrad'tayken aradan çıkar iyi olmuş aslında.

fikstür zorken içerde bir maça ihtiyaç vardı. zaten deplasmanda çok zor maç kazanan bir takımız.

[Tom Hanks]

Ne dediysek o saldırdınız bana.Görmeden yazmam.

Mecazi anlamda.

[Tom Hanks]

Kasım sonuna kadar avrupada dışardayız.

[iloturo]

Suni bir 5-1 yaptik ki daha doğru düzgün takımlarla oynamadık. Iki tane son topa giden maci yine saçma sapan şekilde kaybettik. Dilimde tüy bitti artık. Antrenör desen dangalagin teki, takima, oyuna tekbir dokunuşu yok, madar olsun, dorsey olsun, wilbekin olsun topu eline alan 1'e 5 oyun oynuyor. Zaten direksiyonda madar, wilbekin, calathes olan, lideri gudu gibi görünen, cember altında sıfır beyne sahip bir uzunu olan takımdan ne beklenir bilmiyorum ki. Hata bizde, kimsede degil.

[Tom Hanks]

Nasıl oynamadık.Pana Oli hele Pana şaşalı girdi Milano ne olursa olsun ciddi takım.Yine Kızılyıldız oynayacağız.Barca Real zaten ayrı seviye.

Madarın Calathes oyun zekaları yüksek.Dün Motleye o kadar 2 komik faül çalındı ki evlere şenlik.Veselye yapardı hakemler bir ara değişmiyor.Motley dün iyi oynadı çıkana kadar.

[bothersome man]

Dostum Obradovic mevzusundan bağımsız soruyorum, taraftar ve desteklediği kulüp arasındaki bağı, romantizm olmaksızın kurmak mümkün mü? Niye yazıp çiziyoruz burada, akıl  izanla bir alakası var mı bunun?

Mümkün değil elbette. Ama bu soruyu neden sorduğunuzu anlamadım. Nereye varmak istediğinizi anlamadım yani daha doğrusu.

[Ertan Ürkmez]

Mümkün değil elbette. Ama bu soruyu neden sorduğunuzu anlamadım. Nereye varmak istediğinizi anlamadım yani daha doğrusu.

Taraftarı olduğumuz kulübe ve bu kulübü yukarı çeken insanlara karşı beslediğimiz hislerden bahsediyorum. Mesela burda Obra'ya kusulan öfkenin arkasında da aşk var zaten. Onun maç sonunda verdiği kazandık tepkisini Laso, Jasikevicius veya bir başkası 40 kez yapmıştır mesela ama göze batmamıştır. (Ergin'i ayrı tutuyorum, onun varoluş nedeni Fenerbahçe düşmanlığı zaten). Pratikte imkansız ama teorik anlamda yazıyorum, insanlar son anda kazandığımız bir maç sonunda aynaya bakabilseler ve ortaya çıkan jestleri görebilseler empati yapmak çok daha kolay olacak.

Öte yandan ne bekleniyordu ben cidden anlamıyorum. Konuştuğumuz adam Partizan'da hem oyuncu hem Coach olarak Avrupa kupası görmüş, Cacak'tan çıktıktan sonra dünyası Partizan olmuş. Benzer bir tepki Sloukas'a da verildi. Ne yapacaktı mesela son saniye şutunu soktuktan sonra, kafasını yerlere mi vuracaktı soktum şutu diye. Bir benzeri Melli'ye yapıldı twitter üzerinden. Bu insanların gittikleri kulüplerde de Fenerbahçe'ye hizmet etmesi mi gerekiyor...

Obradovic'in İstanbul'daki tepkilerine gelince. İlk geldiği maçta 1000 kişi bile yoktu tribünlerde...

[kenz]

Obradovic her son anda kazanılmış maçta bu tepkileri verse haklısın da bizi yenince yapıyor özellikle, bizdeyken sürüyle son topta maç kazanmıştık ama gayet soğukkanlı davranıyordu.

[Ertan Ürkmez]

Obradovic her son anda kazanılmış maçta bu tepkileri verse haklısın da bizi yenince yapıyor özellikle, bizdeyken sürüyle son topta maç kazanmıştık ama gayet soğukkanlı davranıyordu.

İşte ben bunun bir ilizyon olduğunu düşünüyorum. Velev ki haklısınız, o zaman sorayım ne yapmasını bekliyorsunuz? Hani orta parmak çıkarır, ne bileyim kol hareketi yapar ya da Ergin gibi ipe sapa gelmez açıklamalar yapar, anlarım. Ben çıkarımımı aktarayım, siz de karşı söyleminizi dile getirin, hatta eleştirin bunun üzerine konuşalım ve tartışalım biraz. 2011'den sonra yaşanılan olaylar silsilesi camiamızı -  kendimi de bu psikolojik durumdan azade görmediğimi belirteyim - şizofrenik ve paranoyak tepkilere sevk etmeye başladı. Haklı gerekçelerimiz var mı? Fazlasıyla var! Öte yandan bizi ciddi bir kısır döngüye doğru sürüklediği de muhakkak. Aşırı bir hassasiyet gelişti. Düşünmeden, tartmadan davranmaya, tepki vermeye başladık. Bu durum yediden yetmişe kadar hepimize  sirayet etmiş gözüküyor. Somut örneklerle devam edeyim. Maçın seyri dahilinde "mafya euroleague" diye bağırmanın akılla izanla açıklanabilir tarafı var mı?  Yani maç esnasında bu şekilde bağırmanın bize herhangi getirisi olabilir mi? Hakemler inadına ters düdükler çalarlar ve çalıyorlar da zaten. Futboldan devam edeyim. Geçen yıl Kadıköy'de oynanan Sevilla maçı. Olan biteni herkes biliyor. Yahu ikinci gol, yani tur, geliyorum diye bas bas bağırıyor. Rakibin nefes alamıyor. Kaleciye çakmak atıp oyunu durdurmak nedir? Yine basketboldan devam edeyim. Ataşehir'de oynanan son Efes maçı. Maçın son bölümünde gereksiz yere sahaya girip maçır durdurmak ve aldığımız maçı rekibe hediye etmek nedir?

Hülasa şunu söylemeye çalışıyorum;  kendimize, kulübümüze zarar vermeye başlayan gereksiz ve lüzumsuz hassasiyetler geliştirmeye başladık. Herkes bize düşman... Obradovic düşman... Sloukas düşman... Melli düşman... Bu esnada Galatasaray ve Efes gibi hakiki düşmanlar malı götürüyor, biz kendi ayağımıza sıkarken...

Lütfen karşı söyleminizi yazın, eleştirin ve tartışalım bu konuyu. Çünkü önemli bir mevzu bu. Burada bile yemeye başladık birbirimizi...

[Ertan Ürkmez]

Suni bir 5-1 yaptik ki daha doğru düzgün takımlarla oynamadık. Iki tane son topa giden maci yine saçma sapan şekilde kaybettik. Dilimde tüy bitti artık. Antrenör desen dangalagin teki, takima, oyuna tekbir dokunuşu yok, madar olsun, dorsey olsun, wilbekin olsun topu eline alan 1'e 5 oyun oynuyor. Zaten direksiyonda madar, wilbekin, calathes olan, lideri gudu gibi görünen, cember altında sıfır beyne sahip bir uzunu olan takımdan ne beklenir bilmiyorum ki. Hata bizde, kimsede degil.

Hemfikirim. Şu oynanan basketbol kabul edilemez. Oyun sıkıştığı zaman öne çıkarmamız gereken şey takımın karakteristiği oldu maalesef. Diyelim ki her şey yolunda gitti, kapağı attık son 8'e. Bu oyun tarzı ile 3 maç kazandırmazlar adama o seviyede. Bir de naçizane bence çok yanlış bir algı kesin hükme dönüştürüldü. Efes'in başarılı olduğu oyun biçimi modern basketbol olarak yorumlandı. Larkin ve Micic öne çıkarıldı. Onların tıkandığı anlarda öne çıkan diğer parçalar görmezden gelindi. En önemli 2 pozisyonda (1-5) basketbol aklımız yok. Aklı olanında şutu ve özgüveni yok...