Uzun süredir forumdan uzak kalmıştım.Sıkışık maç programı sebebiyle buralardan uzak kalmıştım.Hoş yazacak güzel kelam bulabilene aşk olsun..Ama OBRA'nın da dediği gibi : Fenerbahçe oyuncuları giydikleri formanın değerini bilmiyorlar.
Şimdi nereden başlasam bilmiyorum ama tek tek inceleme yapmak en güzeli gibime geliyor.
Öncelikle bence bizim en büyük sıkıntımız olan savunma ile başlayalım.Hoş takımın Edirne'den öteye savunma yapabildiğini gören var mı bilmem.Aşağıdaki videoda 2011 Euroleague Play-off larında PANA'nın yaptığı savunmayı izleyeceksiniz.
Bu videoda da gördüğümüz gibi Ricky Rubio dışında hiç bir oyuncuyu riske etmeden yapılan mükemmel Pick and Roll savunmaları var.Ama bizim Euroleague'de yaptığımız Pick and Roll savunmalarında sırasıyla riske ettiğimiz oyuncular(savunma akışı içerisinde) :
STRATOS PERPEROGLOU : 27 dakika 21 sayı
BRAD OLESON : 28 dakika 14 sayı
RAFAEL HETTSHEIMEIR : 9 dakika 9 sayı
KRISTJAN KANGUR : 28 dakika 12 sayı ..
Kimse kusura bakmasın ama benim de çok değer verdiğim saygı duyduğum ve IVKOVIC ile beraber Avrupa'nın en iyi 2 koçu olarak gördüğüm OBRA'nın Fenerbahçe Ülker'de oynattığı Pick and Roll savunması çökmüştür. EA7 maçında mobil 5 olarak oynadığımız ve maçı dengeye getirdiğimiz kısım dışında takım savunmada tel tel döküldü.Yani rakip bizim hızlı olan takımımıza cevap vermek adına bizim sistemimize dönmese BENCE maç 15-20 lere giderdi maçın sonunda.
Ve şu meşhur SWİTCH yani adam değişerek yaptığmız savunma.Bakınız adam değişerek yaptığımız savunmaları son 4 maç için istatistiksel olarak çıkardım.Adam değişerek savnuduğumuz 4 kısa :
MATTHEW LOJESKI : 24 dakika 14 sayı
MARCELINHO HUERTAS : 29 dakika 23 sayı
MICHAEL BRAMOS : 20 dakika 9 sayı
CURTIS JERRELLS : 21 dakika 15 sayı
Hani tek tek videolu analiz yapmak isterdim ama EMİR'in köşelerde unuttuğu adamlar , Savunmada VİDMAR ve ZORIC'in yaptıkları SHOW-UP ' larda aldıkları fauller,özellikle takımda rotasyon başladığında MELİH ve KENAN'ın felaket performansları başlıca akla gelenler .
Kaybettiğimiz maçlar üzerinden bel altı vurdu dedirtmek istemiyorum.Kazandığımız PANA maçına bakalım.
PANA %25 ile (10/40) şut attı yani %30 ile (12/40) ile üçlük atsalar şu anda sıfır çekmiş durumdaydık.BRAMOS ve GİST'in yaptığı 3'er top kaybı ve DIAMANTIDIS üzerine yıkılan oyun sayesinde konsantrasyonumuzu taraftarın katkısıyla düşmedik maçtan ve kazandık.Şimdi rakibin istatistiklerinden konuşmayalım.Kötü olduğumuzu kendimizden görelim.Takımda en çok ribaund alan oyuncular BO(7) ve EMIR(6). Takıma yön verdiğini iddia ettiğimiz 2 oyuncu takımda en çok ribaund alan 2 oyuncu.Ve bu seviyede bir takım kazandığı maçta sade ve sadece 30 ribaund alıyor.19 savunma ribaundumuz var.Rakibin de 19 hücum ribaundu olması oldukça manidar.
Savunma konusunda bu kadar konuşmak yeterli sanırım.
Gelelim enfes hücumlarımıza.
Aşağıda izleyeceğiniz videoda PANA takımının 2011 Euroleague sezonundaki hücum setlerini görüyoruz.
Evet ilk tur gruplarında bunların bazılarını biz de uyguladık.Ama seviye yükselince bunları yapamaz olduk.Fakat 03.36'da başlayan 4 dışarıda 1 içeride Pick and Roll'lerini ne gördük ne de duyduk.Belki oyuncu profili biraz farklı olduğu için böyle fakat hücum konusunda özellikle yaratıcılıkta büyük sıkıntı yaşıyoruz.
PANA'da OBRA geçen yıl bizde olan ROMAIN SATO üzerinden çok güzel DİP oyunları oynatırdı.Bizde de BOJAN üzerinden bu dip oyunları oynanmaya çalışılıyor.Fakat beğenmediğimiz SATO'da olan pasörlük kabiliyeti bizim süper starımız BOJAN'da bana göre yok.BOJAN'a ne zaman ikili sıkıştırma gelse(dipte ya da tepede) ya saçma sapan paslar/şutlar atıyor ya da aksiyon top kaybıyla sonuçlanıyor.Ki rakiplerimiz emin olun bu stratejiyi kurmada çok zorlanmıyorlar.BO'nun şutunu riske ederek içeri gömülen savunma BOJAN'ın üzerinde extradan 1 oyuncu kalmasına olanak veriyor.Bu sırada EMİR ve BO eğer hareketsiz kalırsa top kaybı kaçınılmaz olur.Ki oluyor da.
Kadro yapılanmamız hakkında da bir kaç cümle etmeden duramayacağım.OBRA Türk basketbol anlayışını ve geleneklerini daha yeni yeni çözüyor.Kabul edelim TÜRKİYE olarak basketbol kültürümüz yok.Gerek milli takım bazında gerekse de kulüp takımları bazında kaosdan beslenen bir yapıyla özellikle iç sahada alınan galibiyetlerle biryerlere geldik.Allah aşkına elinizi vicdanınıza koyun Milli takım hakkında konuşun.Bizim bi turnuvada başarılı olmamız için turnuvanın İstanbul'da olması gerekiyor.Keza kadromuza bakalım.Dribling konusunda Avrupa'nın açık ara en iyi oyuncusuna sahibiz.Herhangi bir takımda 20 sayının altında maçı olmayacak olan BO bizim kadromuzda bir parça olmaya çalışıyor.Takımda şut özelliği var diyebileceğimiz tek guard olan Barış Ermiş kadrodan gönderiliyor.Takımda şut özelliği olan guard şu anda yok.Ben olsam net olarak BERK'e süre veririm.2 numara kısmımıza tamamen papatya falı.Melih iyi günündeyse işler güzel.36 yaşındaki kaptan ÖMER ONAN hala bizim bel bağladığımız isimler arasında.Takımda (son dönemdeki laubali ve amatör davranışlarına rağmen) topa yön veren tek isim EMIR.Son EA7 maçında VIDMAR'ın sakatlandığı pozisyonu hatırlayın.2 tane 3 numaramız(EMIR ve BOJAN) 1e3 hücumu bitiremedi ve sonuç olarak takıma savunma sertliği katan uzunumuz VIDMAR sakatlandı,rotasyon iyice daraldı ve sonuç olarak mağlubiyet için gerekli ortam hazırlandı.Takımda sezon başından beri iyi yönde gelişimine devam eden tek oyuncu BJELICA.Allah nazarlardan korusun takımı sırtlayarak ileriye taşıyor resmen.KLEIZA konusuna gelecek olursak ; kesinlikle bu forumu okuyor ... ! Yani herkes sallarken bile ben arkasında durdum,destek oldum ama top kullanmaktan çekindiği BARCA maçından sonra bende patladım keza o da patladı .. Ben sallamaya devam edeyim.Savunmada çok kötü.Geçilmediği 4 numara yok.Ayrıca SWITCH savunmasının altına dinamit koyan isimlerden birisi.Takımda şu anda sağlıklı olan bir 5 numara yok.ZORIC ve VIDMAR yüksek ihtimalle sezonu kapattı.OĞUZ ile biraz sohbet etme şansı buldum.Gene dönmeme az kaldı dedi . Yorum yok.Kadro yapılanması konusuna dönersek ; OBRA'nın istediği takım kurulmadı bunu bilmeyen yoktur.ZORIC yerine MAVRO'yu istediğini sağır sultan bile biliyordu.VIDMAR mecburiyetten kadroda tutuldu(Biraz Avrupa Basketbol Şampiyonası etkisi de var).Ve benimle aynı düşünen sayısı çok az olan bir konuya gelmek istiyorum.Kenan SİPAHİ.Sene başında EFE AYDAN ile bir davette aynı ortamda bulunduk.Efe Bey ısrarla ben KENAN'a 1 yıl daha kal dediğini söyledi.Sene başında KENAN iyi giderken ben de kendimi sorgulayıp Ya iyi ki Bu sene gelmiş demiştim.Fakat sene başında takımın üzerinde bir fizik gücü vardı gençliğin de etkisiyle.Fizik olarak önde olduğu için takımda parlamıştı ama herkes onun seviyesine gelince tecrübe ve fundamental eksikliği inanılmaz derece ön plana çıkıyor.Şu anda düşündüğüm tek bir şey var.''Keşke 1 sene daha TOFAŞ'ta kalsaymış..''
Herkesin konuşmak istediği konuya gelelim .. Transfer.
Semih ERDEN kadro dışı.Kusura bakmayın ama evet.Yerli statüsünde ve hep istediğiniz tokatçı oyuncu niteliğinde olması büyük avantaj.Oyuncunun yaptığı hatalar var kabul ediyorum ama kimse kusura bakmasın ben bu yılı da kaybetmek istemem.Lig bağıra bağıra gider oldu.Aldığı yüksek ücret falan hepsi halledilir.4 bilinmeyenli ekonometri problemi değil.2+2=4.Net olarak bizim Semih'e Semin'in de bize ihtiyacı var.eğer ÖMER AŞIK'ı geri getiremiyorsan( ki gelmesi imkansız) tek seçeneğin Semih Erden.
Bir sezonda 8 yabancıyla sözleşme imzalama hakkı var Türk takımlarının(GS haricinde).Şu ana kadar 6 yabancı oyuncu ile sözleşme imzaladık.VIDMAR ve ZORIC'ten sonra bence 2 oyuncu almamız şart oğlu şart.Ligdeki en büyük rakibin sakatlanan her oyuncunun yerine 1 hafta içinde yenisi getirirken sen böyle davranamazsın.Bu resmen ayıp!
İsmini duyduğum bir kaç oyuncu var fakat beni tatmin edecek tek oyuncu var: NICK CALATHES!
Maç başına MEMPHIS'te 12 dakika oynuyor.Ve yıllık olarak 500.000 Dolar kazanıyor.Bu taraftarın da bunu hakettiğine inanıyorum.
Eğer hedef Euroleague ise 1 yabancı transferi daha gerekir.Yok benim hedeflerim bu kadar TOP16 bana yeter ligi kazanayım yeter mantığı varsa ( OBRA ölse de böyle düşünmez) transfere gerek yok.
Ben artık Oğuz ve İlkan'a göre konuşmaktan bıktım.Bundan dolayı onları hesaba katmadan düşüneceğim ve 1 uzun transferi daha gerekir diyorum.Bunun için ise seçenekler bence var .. İsim vermek gerekirse ;
Vladimir Dragičević
Boban Marjanović
Trent Plaisted
ve eğer D-League düşünürsek :
Dewayne Dedmon ya da
Jarvis Varnado
Bu şekilde olası transferlerden sonra :
Calathes/Kenan
Bo/Ömer/Melih
Emir/Bojan
Kleiza/Bjelica/İzzet
Semih Erden / Yabancı Uzun gibi bir ''Euroleague'' rotasyonumuz
Calathes/Kenan
Bo/Melih/Ömer
Emir/Bojan
Kleiza(Bjelica)/İzzet
Semih/Yabancı Uzun gibi bir rotasyonumuz olur ..
Umarım ben yanılırım ama mevcut koşullar ve ilerisi için ne yazık ki eskisi kadar umutlu konuşamıyorum.Tek güvencem :
Željko Obradović
