Ben Ramon'ı beğenirim. Aklı başında ve ayakları yere basan; oyunun kontrolünü elinde tutmaya çalışan, aklı başında bir garddır. Skor üretme konusunda istikrar sorunu yaşasa da, takıma katkı konusunda istikrarlıdır. Ben şahsen Gary Neal gibi keskin bir şutör gelmesine rağmen doğudaki takımım Bobcats onu takas ettiğinde üzülmüştüm. Kemal hatırlar belki.
Ama ona ödenecek paraya daha bileği düzgün, atletik meziyetleri daha üst seviyede bir genci tercih ederim.
Bir de şu Amerikalıların pas becerisinden bahsediliyor. Bunu yazan arkadaşlar kaç maç izliyor bilmiyorum ama en bencil ortalama bir Amerikalının bile pas becerisi Euroleague'in en elit gardları seviyesindedir. Nate Robinson gibi kontrolsüzlükte had nokta bir gard bile vermek istediğinde Diamantidis ayarında pas verir. Haaa, sıkıntı bunu isteyip istememesi... Bu da mental bir problem; yetenek işi değil. Neyse, Ramon Session iyi pasördür, aklı başında ve ayakları yere basar; istatistiğe kasmaz. Ama ben yırtıcı, patlayıcı, rakip savunmaya kan ter akıtacak; hani futbol tabiriyle rakip stoperleri yıpratacak; savunmada da baskı yaptığı rakibin iflahını kesecek bir gardı tercih ederim. Dikkat: Amerika'dan oyuncu alınacaksa...
Yoksa diğer türlü oyunculara da ihtiyaç var. Ama Ramon'a verilecek parayla Amerika'lıya benzeyen Amerika'lı alırım. Yırtıcı, saldırgan, uçan ve kaçan...