Ben bu şubenin küçültülmesi talep edenlere, bunu talep etmek için pusuda bekleyenlere, elinden gelen mücadeleyi göstermeyerek malzeme verenlerin yüzüne tükürmek istiyorum. Dikkat: Kötü oyundan bahsetmiyorum. Ama başkanın bile şubeye yatırım için baskı altında olduğu bir süreçte, kimsenin elinden geleni esirgemeye hakkı yok.
Bu noktaya gelmek senelerimizi aldı. 2006'da başlamıştı Euroleague'te zirveyi hedeflemek... Dipten geldik, yeniden dibe dönersek, daha bir 10 sene bu zirve adayı olmanın hayalini göremeyiz. Oyuncular geçip gidecek; taraftar kalacak. Dolayısıyla, şubenin bu sezonu sadece bu sezonu bağlamayacak; gelecek senelerin de planında etkili olacak. Böyle bir hayat memat sezonunda kötü oynayana değil, ama türlü kapris veya umursamazlıkla elinden geleni yapmaktan gocunan herkesin yüzüne tükürmek isterim. Bundan da kimseye hesap verecek değilim. Biz, Fenerbahçe-Galatasaray-Beşiktaş üçlüsünün basketboldan tamamen çekilme görüşmeleri yaptığı günleri de yaşadık. Basketbola ilgimiz Obradovic dönemiyle sınırlı değil.
1991'deki Antalya'da yaşanan ilk şampiyonlukta salondaydım. Canlı izlediğim ilk basketbol maçıydı. Nereden geldiğimizi en iyi bilenlerdenim ve oraya dönmek istemiyorum. Bu sezon elinden geleni yapmayan her oyuncu Obradovic'e ve gelinen bu noktaya ihanet içindedir. Ve bunun bilerek veya bilmeyerek parçası olan herkesin suratına tüh diyorum.