Öncelikle herkese merhaba.. İlk yazım olacak forumda..
Blogspot'ta yorum yazdığımda, oranın admini bu forumu işaret etti o vesileyle gelmiş oldum..
Dünkü maçla ilgili nacizane yorumlarıma gelirsem..
Mutlaka asılacak bir suçlu gerekirse Fonteles açık ara önde olur sanırım.. Yaptığı kabul edilebilir birşey değil.. Sadece Uğur'a değil, Castellani'ye de yaptığı büyük bir ayıptı.. Tribünlere, takımdan bir oyuncuyu, hem de genç bir oyuncuyu büyük bir şov'la suçlu göstermek akıl alır gibi değil.. Castellani neden hemen orada ipini çekmedi ve onunla devam etti bilemiyorum.. Zaten devamında Arslan da, kendisinden bekleneceği üzere, oyundan koptu ve garip triplerle maçı tamamladı..
Arslan'ın Amerikalıların tabiriyle "Overrated" yani hakettiğinden fazla değer verilen ve yetenekleri şişirilen bir pasör olduğunu düşünüyorum.. Yıllardır sıkı kontratlara imza atar ve vazgeçilmez olur (3-4 aylık 2 tane ara hariç) ama bunun hakkını veremez.. Son 2 aydır bence kariyerinin en istikrarlı ve iyi periyodunu yaşadı-yaşıyor ancak fiziği iyi olmasına rağmen mental olarak dayanıklı değil.. Gerilen maçların çoğunda telleri ilk kopan o oluyor.. Ve bir pasörün kimyası bozulunda tüm takım etkileniyor haliyle..
Dünkü maç özelinde, Ivan'ın, Fonteles ve Arslan'ın son 2 set, Serkan'ın da tüm maç yaptıklarını gördükten sonra "çok kötü" olarak nitelenmesi ne kadar doğru, tartışılır.. Yüzdesi düşüktü ama karşı takımı yadsımamak lazım.. Bazı arkadaşlar Fonteles ve Marshall böyle oynarsa olası final serisini rahat alırız gibi yorumlarda da bulunmuş ancak Halkbank'ı bu kadar küçümsemek, en iyimser tanımla, kolaycılık olur.. Hem daha genç hem de daha yüksek bütçeli bir takım bizden.. Daha iyi orta oyunculara, çok daha iyi bir liberoya sahip olduklarını unutmayalım.. Yabancılarının tamamı dünyada şu anda bir çırpıda sayılabilecek 15-20 oyunculardan.. Şahsi fikrim, kağıt üstünde bizden daha iyi takım oldukları yönünde..
Pasöre dünkü son 2 set gibi top getirirseniz, karşı takım sizin köse oyuncularına göz açtırmaz.. İsminiz Ivan da olsa Leonel de..
Toparlamam gerekirse, ben enseyi karartacak bir durum olduğunu düşünmüyorum.. Kimse Teledünya Kupası sahibini hatırlamaz 1 hafta sonra.. Ne erkeklerde ne de kadınlarda.. Aslolan şampiyonluk ve final serisi dahil ev sahibi avantajı bizde olacak.. Görünen o ki, dünkü gibi büyük düşüşler yaşamamak için seyirci çok önemli, hem de, Fonteles gibi Arslan gibi hatta Ivan gibi seyirciyle ekstra oynayan oyuncularınız varsa..
Son olarak Fonteles'le ilgili olarak.. Belki çok abartı gelecek ama dünkü olay, bir oyuncunun karakterini gösterebilecek, bir nevi turnusol kağıdıydı bence.. Çok etkili servis atabilir, çabuk oyuncu olabilir hırslı vs. vs hepsi olabilir ama terbiyesiz olmamalı.. Orta oyuncusu dediğiniz zaten hamal, git gel git gel.. Blok için kendi oyuncunu kontrol et, top almazsa köşelere yetiş, pasör ön oyuncu mu dikkat et koştur babam koştur.. (Kendim orta oyuncu olduğum için demiyorum
) Pasörün eline gelen nokta manşetin 10 tanesinin en fazla 1-2'si sana atılsın, sonra bir zamanlama hatası ya da bir göstermelik sıçrama yapınca, vay efendim senin yüzünden.. (Kaldı ki setin sonlarındaki Hem Uğur hem de Emin'in hatalarında pasların feci olduğunu düşünüyorum)
Fenerbahçe formanın saygınlığını düşürmemek gerek, buranın konusu değil belki ama, tıpkı futbol takımına Volkan ve Emre'nin yakışmadığını düşündüğüm gibi dünkü hareketi yapan bir oyuncunun da yakışmadığını düşünüyorum.. "Bir hata'dan dolayı bu olur mu?" demeyin, hatanın büyüğü ve küçüğünü ayırmak lazım..