Hadi millet yayılmış maç izlerken kıçını yırtan bir avuç insanın çabasını, finalde bin kişinin olmadığı ortamda sahadakilerin mücadelesini , milyonlarca dolara kurulmuş kadrosuyla rakibin çirkefliğini, baş hakemin saçma kararlar verdikten sonra yavşak gülüşlerini falan geçtim.
Voleybol mabedi dedikleri koca salonda parasıyla su alabileceğimiz bir tane bile yer olmaz mı yahu. Ülkede bir ligin final maçları serisi oynanıyor ama salonun büfeleri kapalı, öte yandan tezat şekilde maç öncesi içeriye girerken su şişelerini toplarlar. Maç ortasında dışarıda çevrede bir tane su alabilecek yer yok zaten, terli halde yokuş yukarı caddeye çıkıp bir yere gitmek lazım ya da tuvalete girip musluktan içeceksin.
Mola sırasında yedek oyunculara, top toplayıcı çocuklara seslenip su dilenmekten bir hal olduk, federasyonun salon işletmesinin insanlara saygısı bu kadarmış. Daha önce de böyle durumlar görmüştüm ama final serisinde değil de uyduruk bir hafta içi maçındaydı ve bu kadar yorulup su için muhtaç hissettiğim olmamıştı.
Neyse halkbanka da koyduk mu koyduk, maç sonu bütün atılan laflara rağmen tribünle gerilim yaratmadan kinayeli alkışlar yaparak teker teker çekip gittiler.
(bu arada birleşik olarak banka cı yazınca otomatik olarak Vakıfbank diye niye düzeltiyor

banka cılara koyamadık gitti)