Biz misyon olarak rehabilitasyon merkezi olduk aynı zamanda.
Ekpe'nin yüzüne kimse bakmazken onu kral yapıp geri yolladık. Vesely NBA'den şutlanmışken onu Avrupa'nın en iyi uzunu yaptık. Kimse Bogdan'ın devasa bir yıldız olacağını düşünmezken biz onu süperstar yaptık. Dixon'ı 30 yaşından sonra Avrupa'nın sayılı kısalarından birine dönüştürdük.
Burdan gerisi Ennis'e kalıyor ve 24 yaşında henüz. Onun için söyleyebileceğim bardağın dolu tarafı sadece bundan ibaret. En azından doğru bir takıma geldi, takım oyununun en iyi yaşandığı yerde şu an.
Madem ki Obra ''Ben düşük tempoyla oynayıp oyunu tutmak ve rakibi de sete set'e mahkûm etmek istiyorum'' diyor, madem ki Larkin'i almayıp ''hızlı hücum ve yüksek tempoya kapım kapalı'' diyor, madem ki ''bol pas yapmaya devam edip doğru kişiyi bulacak hücum setlerinde Ennis benim işimi görür'' diyor, madem ki ''geçen sezon kısalar rakiolerine kolayca geçiliyordu, Ennis kolayca geçilmez'' diyor, bize de ''inşaAllah hoca'' demekten başka da bir çare kalmıyor.
Hoca Ennis'in savunma ve top çalma gücüne güvenip pas'a dayalı oyun sistemimize kolayca adapte olacağına inanmış durumda. Hocaya sorulacak tek bir soru kalıyor.
''Peki oyun sıkıştığında rakibi açacak ve yaratıcı özelliğiyle sorumluluk alıp bizi düzlüğe çıkaracak oyuncu eksikliği ne olacak, çözümün nedir?''
Guduric inşaAllah patlama yaparsın bu sene.