Renktaşlar, ağbiler, kardeşler; "delici bir 1 numara" ya da "şutu olan bir uzun" gibi tanımları içeren beklentileri anlıyorum da isimlere takılmak ne kadar makul o kadar tecrübeden sonra? Yanlış anlaşılmasın, herkes yazsın çizsin tabi istediğini de ben başka bir olguya dikkat çekmek istiyorum:
"kadro mühendisliğinin ve takım kimyasının bu denli önemli olduğu bir branşta -bir kaç istisna dışında- oyuncuların büyük bir bölümünün "yerinde verimli" olduğunu düşünüyorum. Yani doğru koç elinde, doğru takım kimyası bağlamında vesaire...
Büyük hayal kırıklığı yaratan -en azından bende- isimlerden bir kaç örnek: Kleiza, Ulanovas, Barthell, Westerman, Lauvergne, Polonora ve diğerleri... Bu isimlerin hepsi bizden önceki takımlarının önemli bir dişlisi idi, yani "yerinde verimli" oyunculardı.
Transferi, hatta transfer haberleri büyük eleştiri alan oyuncular: Udoh, Dixon, Kalinic, Datome, Nigel ve diğerleri... Şu sıraladığım isimlerin hemen hemen hepsinin -en azından Avrupa basketbolunda- yaptığı çok büyük işler olmamıştı bize gelmeden önce. Doğru düzen dahilinde kimisi üst düzey verim verdi, kimisi ise X faktör oldu.
Demem o ki en kritik iki nokta "iyi bir organizasyon" ve "doğru takım kimyası"... Bu ikisi olmadığı müddetçe oydu buydu çok bir önemi olmuyor. Örneğin Taylor Dorsey, gelmeden önce yıkıldı sosyal medya, mükemmel olur, transfer edelim vesaire... Sonuç ortada... Öten yandan bizden ayrıldıktan sonra, doğru bir takım kimyası dahilinde, yani yerinde üst düzey bir performans gösterebilir...