Vedat, Ali Koç'u da, Ersun Yanal'ı da, kaleci bozuntusu Altay'ı da, "KIZ" Kruse'yi de omuzuna aldı, adeta tek başına taşıyor. Bakalım, nefesi nereye kadar yetecek? Ozan ve Gustavo'ın enerji desteği dışında da, yüküne ortak olanı yok desek yeri...
Maçın ikinci devresi, çok tehlikeli bir noktadan serbest atış kullanacağız. Topun başına "KIZ" Kruse dışında geçecek oyuncu yok. Olur iş değil.
"KIZ" demem, cinsellikten değil, "YUMUŞAK" olduğundan... "YUMUŞAK" demem de, asla ibnelik kastıyla değil; topa kız gibi vurduğundan ve her ikili mücadelenin yenileni olduğundan...
Kaç hafta sakat olmasına karşın, takımın en çok şut deneyeni olan, buna rağmen -bu maça kadar- SIFIR gollük bir performans sergileyen bu "yumuşak" oyuncunun Vedat'tan fazla şut denemiş olması komedidir. Neyse ki, atabileceği tek golü boş, bomboş, boştan da boş kaleye atarak, en azından boş kaleye atabileceğini gösterdi.
Sadık'ın Zanka'yla kıyaslanınca Puyol gibi göründüğünü belirtmeliyim.
Adil Rami ve Zanka transferlerinden Comoli'nin cebine ne girdiğini cidden merak ediyorum.
Rodrigez'in kendi kendisiyle ve KIZ Kruse ile gol kaçırma yarışına girdiği bir gecede, Ferdi'nin muhteşem golü de Ersun Yanal'a kapak olsun. Sakatlık sebebiyle değişiklik zorunda kalmasaydı, muhtemelen bugün son 10 dakikaya kadar forma vermezdi.
Skora rağmen oyun tatmin edici değildi. Özellikle yenilen goller... Her kontra atakta yüreğim ağzıma geliyor. Her duran yan top ve kornerde de...
Adam gibi bir kaleci bulmalı... Gustavo'ı stopere monte etmeli... Ferdi'yi daha çok kullanmalı...