Efesli oyuncular ozellikle micic ve larkin faul aldırmayı cok iyi biliyor. Baktılar sayi atamıyorlar iceri dalıp rakibe vücut vurup faul alıyorlar. Ben hakem olsam çoğuna faul vermem o pozisyonların. Ozellikle larkinin her iceri daldığında gotu basi oynuyor. Eskiden Navarro cok iyi yapardı bunu. Sonra realli lull ve rudy. Antrenmanlarda bunun için özellikle çalışıyor olmalılar.
Benimde dikkatimi çekti bu.Özellikle bazı Amerikalı kısalar faul aldırmak için şut pozisyonunda ileri doğru düşüyorlar ve çoğu hakemde bunu faul olarak değerlendiriyor.De Colo'nun CSKA'da aldığı faul düdükleri kadar kolay faul çalıyorlar.
Özellikle Larkin her içeri girişinde kontrolsüz şekilde ya pozisyonu bitirmeye çalışıyor ya da aldıkları en ufak bir temasta bile hemen topu savurup faul alıyorlar.
Clyburn,Udoh ve Shengelia'nın yokluğunda CSKA daha çok mağlubiyet alabilir.Yani dünkü maçta da net gözüktü ama önemli anlarda James dışında topu potaya kaldırıp atacak cesarete sahip bir tek oyuncu bile yok CSKA'da.Ama Clyburn'ün 3 numarada yarattığı fark ile birlikte oyunları daha akıcı bir hal alıyor.Udoh nasıl döner bilemem ama James'i dizginleyebilirse CSKA benim bu senede favorim durumunda.
Barcelona son 8'te bile elenebilir bence.Takım Efes ya da Milano kadar hatta bizim kadar bile homojen kurulmamış.Calethes ve Higgins bence birbirlerini tamamlayan parçalar değilller,hatta Barcelona takımı net olarak eksik hücum eden bir takım.Pangos kalsaydı ya da Sloukas'ı alsalardı ama cidden açık ara favori olurlardı.Zaten Ergin'in basit tuzaklarına bile düşen bir hoca Saras ve bununla birlikte Obradoviç taktikleri uygulamaya çalışıyor ama kaliteli hoca ile ortalama hocanın farkı bir anda ortaya çıkıyor.
Ayrıca bu Larkin 1 ay yok deniyordu ama dün valla hiç sakatmış gibi durmuyordu.Efes sezon başında çok talihsizlik yaşadılar ve hatta Micic sezona felaket kötü girdi,Larkin yoktu ama şu an ikisi de olağanüstü seviyeye ulaştılar.Bence bu takımların Efes'i tekrar ciddiye almaları adına iyi bir haber çünkü playoff dönemine doğru sıradışı ritim tutsalardı,işte o zaman Efes şampiyon derdik.Bence ikisinden biri tekrar form düşüklüğü yaşayacak gibime geliyor.Larkin zaten kontrolsüz oynuyor ve oyunu da bence sakatlanmaya müsait.
Udoh'u alsaydık en azından Vesely'i dinlendirdiği zamanlarda takımın oyun aklını korumuş olurduk.O'Quinn iyi bir oyuncu olabilir,hatta NBA standartlarına baktığımızda Udoh'tan daha çok ihtiyaç duyulan bir olabilir,ancak O'Quinn Euroleague'de oynanılan basketbol göz önüne alındığında bence doğru bir tercih değil.NBA çok fazla bireysel performansa dayalı gidiyor ve hatta çoğu takımın tek taktiği;süperstara ver topu ve o sana pası attığında düşünmeden potaya at(bkz. Dallas-Doncic,mini versiyonu Altanta-Young olmak üzere,geçen sene Houston-Harden gibi).O'Quinn size avantajı,ribaund sezgisi ve savaşçılığı ile NBA'de kalmayı haketmişti ama EL'de oynanılan basketbol bambaşka.CSKA gibi tek adamın eline bakan takımlar dışında;pek çok koç oyunu çeşitlendirmeyi ve bunu oyuncu üzerinden yapmak yerine takım kurgusunu güçlendirerek,takımsal performans bekleyerek yapıyor.Set hücumları görmek EL'de daha olası ve senin savunma kurgunda uzun kısanın karşısında kalsın diyorsan;O'Quinn Ahmetten daha beter performans verir.
Bize Euroleague tecrübesi olan bir siyahi uzun lazım,NBA geçmişi olan bir uzun değil.Udoh gibi birçok şeyi öğreneceğini de düşünmüyorum çünkü Udoh'un sıradışı atletik özellkleri ve oyun bilgisi vardı.
İnşallah en azından Vesely 5-10 dakika kenara geldiğinde sahada sıratacak düzeyde olmaz ancak O'Quinn'den benim beklentim çok yüksek değil.
Perez'i konuşmaya gerek yok.Önümüzdeki sene Prepelic'i bence almalıyız,sonuçta Sloven ve Kokoş hocamla bir bağı vardır diye düşünüyorum.Hatta Igor Slovenya ile Avrupa şampiyonluğu yaşadığı zaman,Prepelic önemli bir parçaydı.
Bu arada bize en ters gelen takım Barselona ve Taveres'ten ötürü Real Madrid.BUnlar dışındaki her takımla başa baş mücadele göstereceğimizi düşünüyorum.Ancak bu iki takım bizi görünce farklı seviyede şut sokuyorlar ve bir tarafları kalkıyor.