Bir ara "tamam, kaybettik" dediğim bir maçı kazandığımız için mutluyum. Bitime 2 dakika kala 8 sayı önde geçtikten sonra kaybetmiş olsaydık gerçekten çok üzülürdüm. O kadar kötü serbest atış ve üçlük yüzdemize karşı nasıl kazandık hala inanamıyorum. Özellikle uzatma periyodunda oynayan 5 oyuncudan dördünün 4 faulle oynamasına karşılık 5.faulü almamaları bizim adımıza en büyük şanstı. Orada yaşayacağımız bir-iki eksilme her şeyin sonu olabilirdi.
Neticede kazanmamız gereken çok değerli bir maçı almış olduk. Ama bu faul ve üçlük yüzdelerimizin yanında dar rotasyon, önümüzdeki maçlar için en büyük handikapımız olarak görünüyor. Calathes, Wilbekin, Guduriç, Hayes, Motley, Dyshawn Pierre ve mecburen Booker haricinde güvenip sahaya sürebileceğimiz adam yok. Onlardan birkaçı da faul problemine girer veya gününde olmazlarsa yandı gülüm keten helva. En azından Kostas hamlesini doğru isimle yapmış olsaydık yine biraz elimiz rahatlardı. Tek özelliği pota altında smaç yapmak ve soyadı Antetokounmpo olmasının dışında başka bir özelliği olmayan isimle kadroyu doldurmak ta sanırım sadece bizim yapabileceğimiz bir iş olsa gerek.