Şubat’ın sonu geldi. Takımın benim penceremden görüntüsü karalamaya çalıştım. İyi okumalar.
İsmet Akpınar : Euroleague için fiziksel dezavantajı olmasına rağmen, iyi bir şutör olması ve TBL için çok iyi bir yardımcı guard olması hasebiyle sene başında takımda tutuldu. Şu ana kadar sakatlıklar nedeniyle kendisini gösteremedi. Takım da kötü gidince, ana rolde olmayıp yardımcı roldeki bir oyuncuya suç bulamıyorum.
Nick Calathes : Zaman geçtikçe üzerindeki yük git gide arttı. Bir yerde patlak vereceği zaten tahmin ediliyordu. Ancak herkesin gördüğü ama bir türlü FB Basketbol yöneticilerinin göremediği oyun kurucu eksikliğini kapatamayınca, Nick de omuzlarındaki yükü kaldırmakta zorlanıyor.
Scottie Wilbekin : Bu takımın savunma lideridir. Birçok oyuncunun dönemsel olarak düşüş yaşadığı anları vardır. Ne savunma yapar ne de hücumda verimlidir. Wilbekin düşüş yaşadığında şutu girmiyor ama savunmadaki eforunu neredeyse hiç aksatmıyor. Tabi tek başına ön alanda savunma yapmak takım için ne kadar yeterli…
Carsen Edwards : Belli başlı şeyleri tam öğrendi/öğrenmeye başladı diyecekken, bir anda sokak topçusuna bağlamıyor mu! Tam sinirden delirmelik. Belli ki büyük hedefler için bu yıldan hariç koca bir yıla daha ihtiyacı var. Üzüntüm şu ki; bizde pişecek Baskonia gibi takımlar kaymağını yiyecek. Madrid, Cska gibileri de suyunu sıkacak.
Marko Guduric : Bu adam 2.5 numara…Bu adam 2.5 numara hatta 3 e yakın… Bu adam 2.5 numara, hatta direkt 3 oynasa iyi bence… Bunun dışında verilen özgürlüğü bu kadar hoyratça kullanan başka bir adam görmedim bu senenin özelinde. Azıcık da olsa insanın kendini bilmesi gerekir, sorumluluk alacağım diye kaç kez takımı sattı. Ama özünde bu onun suçu değil, koçun ondan beklentisi bu!
Melih Mahmutoğlu : Şutu aslında istikrarlı ama potaya gitmekte zorluklar yaşadığı için oyunu tahmin edilebilir. Savunmada kısa/uzun karşısında kalmakta zorlandığı için uzun süreler parkede tutamıyorsun. Toplam yararı, zararından fazla olacak şekilde 5-6 dk rotasyonda süre verse kafi.
Şehmus Hazer : Sene başında kendisine bu yılki rolü anlatıldığından beri motivasyonunu kaybetmiş görünüyor. Takımdaki diğer oyunculara öncelik verilmesi, onu takımdan uzaklaştırmış gibi.
Dyshawn Pierre : Rolünü Hayes’e kaptırdı. Ama bundan nedense hiç rahatsız değildi! Sene başındaki beklentim olan Hayesle birlikte Tencere-Kapak olma olgusundan çok çabuk sıyrılıp, ne tencere ne de kapak olamıyordu. Sakatlığının etkisi mi yoksa, rolünün gerekliliğine karşı bir direnç mi derken, birkaç maçlık resital sundu. Takımın temel direklerinden biri olmaya devam.
Tarık Biberoviç : En büyük hayal kırıklığım. Ondan çok şey bekliyordum. Çok fazla sakatlık yaşadı ve bu sakatlıklar onun gelişimini fazlasıyla baltaladı. Sene sonu ne olur bilinmez ama, başka ellerde parlayacak bir değerli cevhere dönüşecek diğer ismimiz olma yolunda ilerliyor.
Johnathan Motley : Sezon başında savunmada o kadar gayretliydi ki, oyunun iki yönünü de öğrendiğinde ya da Itoudis oyununa alıştığında başka bir seviyeye evrilecek diye heyecanlıydım. Bununla birlikte yine aynı dönemde, basit fauller alıp, oyunda kalamamak ile ilgili sıkıntıları da vardı. Koç önce rotasyondaki yerini değiştirdi, sonra da savunmadaki rolünü değiştirmiş olmalı ki, ne ribaunt katkısı ne pota altı caydırıcılığı ne de kısa karşısında duruşu hakkında kayda değer bir gelişim olmadı. Hatta geriye gitti demek bile olası. Motley’i son haliyle kabullenip kullanacaksak, kesinlikle yanına Vesely tarzında biz uzunla desteklemek gerekir. Ya da Tencere-kapağımız ile birlikte parkede uzun süreler bırakmalıyız.
Metecan Birsen : Metecan bence kötü oyuncu değil. Tam olarak takımın ortalaması değerde. Takım iyiyse Metecan da iyi görünüyor. Aldığı kısıtlı sürelerde katkı veriyor. Takım kötüyse, ona verilen sürede tökezlerse göze çok batıyor. Çünkü takımın acil katkıya ihtiyaç duyduğu anlarda bazen parkeye sürülüyor. Bence totalde yararlı.
Nemanja Bjelica : Bütün takım onun üzerine kuruldu. O yokken alınabilecek maksimum galibiyet alındı bence. Bundan sonrası, Bjelica ve ikamesinin nasıl performans vereceği ile ilgili olacak.
Nigel Hayes – Davis : İki ucu … değnek. Bazen “parmak ısırtıyor” bazen de parmağı kırık biri gibi kendini sakladıkça saklıyor. İyi bir görev adamı mı kesinlikle evet. Bence her takımda olması gereken biri ama takımı üzerine kurmak konusunda tereddüt ettirir. Bjelica ile birlikte de görmek lazım…
Samet Geyik : Beklenen katkıyı veremedi. Sertlik koyamıyor, şutu normalde fena sayılmaz ama bu konuda da kendini gösteremedi. Yerine Sadık Kabaca gibi potansiyel oyunculara yer verilebilir.
Devin Booker : Sene sonuna kadar sabır sabır. Total yaptığı yararı göremiyorum bile, savunmadaki hatalarından dolayı. Özellikle de rakip karşısında kaldığı anlarda rakip kaldırıp attığında eli havada kalıp topu izlemesi yok mu! Ben çok takılıyorum bu pozisyonlara. Her oyuncunun zayıf yanları olur, takım savunmasında bunları saklarsın ya da kabullenirsin. Bazen hatır için çiğ tavuk yenir ama bu yenmez!
Kostas Antetokounmpo : Bırakın Motleyi, ancak Jekirinin yedeği olur.
Tonye Jekiri : Yerine Milutinov ya da Papagiannis gelmeli.
Genel görüşüm; sene başında ne hedefimiz vardıysa eğrisi doğrusunu buldu ve biz top-8 hedefimize doğru ilerliyoruz.