Fenerbahçe'yi siyasileştiren herkese söylüyorum. Mesele CHP veya İstanbul Sözleşmesi değil zaten dediğim gibi. Hadi CHPSPOR olmasın, MUHALEFETSPOR olsun. Muhalefetin içindeki majör güçler ve partiler belli zaten. Sizin yazdıklarınızdan bunu desteklediğiniz çıkarımı yaptım, belki de hatalıdır.
Ali Koç da taraftarın çok büyük bir kısmı da kendince haklı sebeplerle bu kulübü siyaseten taraf haline getirmeye çalıştı. Ve eline yüzüne bulaştırdı. Mesele benim için bundan ibaret. Yoksa İstanbul Sözleşmesi ile ilgili analiz yapacak değilim burada.
Muhalif mizaçta birisi olduğum doğrudur ama şunun altını hemen çizeyim bu sürü-muhalefetine mensup olduğum anlamına gelmiyor. Yani bir siyasi parti müridi ya da partizan falan değilim. Daha açık bir ifade ile yazacak olursam muhalif mizacım var diyen bir insan, değil iktidarı muhalefetim diyen yapıları da eleştirir. Yanlış olduğunu düşündüğü bir şeyi gördüğü zaman kendi ailesini de, akrabalarını da, kendi tuttuğu takımı da taraftarını da eleştirir, hatta kendisini de muhalefet olur. Kendisine muhalif olmak ilk başta çelişkili bir ifade gibi gözükse de faydalı bir şeydir, empati duygusunu geliştirir.
İkinci olarak ise şunu belirtmek isterim ki Mehmet Demirkol'un da çok kez vurguladığı üzere "siyaset yapmayın" söylemi zaten "siyasetin dik âlâsıdır."
Ali Koç ve yönetiminin onlarca yanlışı arasında belki de yaptığı bir kaç doğru işten birisini eleştirmeniz garip geldi. Kadın sporcuları bulunan, kadın branşlarında aktif olan bir kulüp, dernek ya da oluşum artık her neyse tabi ki destekleyecek İstanbul sözleşmesini. Bu konuda sessiz kalmak kadın branşlarında aktif olan bir spor kulübün kendisini inkar etmesinden başka bir şey değildir. 2023 yılında kadını ikincil gören bir zihniyeti kim savunuyor ise bunun karşısında durmak gerek.