40 senedir kaybederek yaşamaktan aşağılık kompleksi genlerine işlemiş, kaybetmek karakteri olmuş, her kırılma anında dağılan bu camia ile çok büyük işler başarmış obradovic.
40 senedir kaybeden, rakiplerinin başarılarını kıskançlıkla seyreden, saha içinde ve dışında şamar oğlanına dönmekten en ufak özgüveni kalmamış bir kulüp ve taraftar kitlesiyiz.
büyük takımlar ya da genlerinde, kültüründe, kazanmak olan takımlar kazanır bu maçları. sadece takımlar kazanmaz ama. tribünleriyle birlikte kazanırlar.
şu maçı real madrid, gs, bayern, barcelona gibi büyük ve winner camialar oynasa istisnasız kazanır.
biz?
kendimi bildim bileli branş fark etmeksizin tüm kritik maçları kaybediyoruz. sadece sahada kaybetmiyoruz, en başta tribünde kaybediyoruz. o kadar özgüvenden uzağız ki, travmaların kırılganlığı o kadar büyük ki; takımı itmesi gereken tribünlerin gerginliği ve negatif enerjisi altında oynuyor oyuncular.
onlara da yansıyor loserlık.
fenerbahçe gün geçtikçe küçülüyor. bence 1-2 nesil sonra “fenerbahçe zamanında çok güçlüymüş, en fazla taraftarı olan, en başarılı takımmış diye anlatılacak.