Daha maçın ilk dakikasında hissettim, bizim oyuncular gerim gerimdi, Gsli oyuncular ise tam aksine çok rahattılar. Ali Koç öncesi Fenerbahçe-Galatasaray maç psikolojisi Ali Koç dönemiyle birlikte 180 derece değişmiş, açık ve net olarak ortada. Oyuncuların üzerindeki baskıyı arttıran bir diğer husus ise son iki günde yapılan aktiviteler; eski topçuları davet etmeler, imza günleri vesaire...
İlk 11'de ne yaptığını bilen tek isim Asensio idi, onun da kısmeti yoktu bugün. Nene biraz çırpındı ama onun da elinden gelen bu kadar...
Çok şükür ki GS 0-1'e gelmiş.
Maç sonuna gelince; kendilerini yere atıp yatmak için fırsat arıyorlardı, kendi topçuları birbirine girdi kafa kafaya, yatıp 3-4 dakikayı yediler. O esnada deplasman tribünündeki it sürüsü de başladı "soktuk, siktik" şarkılarına. O kadar çok istedim ki son dakikalarda bir gol bulmayı, anlatamam. Çok şükür yapıştırdı köşeye Duran, girdi bir taraflarına...
Ben Tedesco'ya kızamıyorum. Ali Koç enkazı ile uğraşıyoruz hala. Baştan yanlış iliklenen gömlek düğmesi hesabı baştan aşağı rezalet bir kadro mühendisliği ile ancak bu kadarını yapabilirsin. Umarım devre arasına en fazla 1 puan farkla girilir. Belki 2-3 nokta transfer ile değişir bir şeyler.
Bazen bu tür son dakika mevzuları akışını değiştirir işlerin. Umarım öyle olur...
Kahrol Galatasaray, en mutlu günün böyle olsun...