Fenerbahçe’nin durumu vücudu kanser hücreleri ile kaplanmış hastaya geçici tedaviler vermek gibi. Bir yeri iyileştirmeye çalışıyorsun diğer bir organdan tekrar pörtlüyor hastalık.
Ciddi bir nekahet dönemine ihtiyacımız var.
Aziz Yıldırım’ın son 6-7 yılı da böyleydi. Ali Koç sadece bekleyip, görüp, değerlendirip, taraftarın sağduyulu olmasını sağlayıp, sonra hareketlenmeliydi. Bu güce pekala sahipti. Ama o hep taraftar refleksi ile davranmaya devam etti. Her yaptığı dokunuş mevcut hastalığı azdırdı. Sonra kendisi de hastalığın bir parçası oldu.
Bir TD’ün gelip yaramıza derman olması mümkün değil. Tesadüfen bir şampiyonluk gelir belki ama bu orta-uzun erimde hiç bir şeyi değiştirmez.
Ali Koç taraftarın yansımasıdır… Belli ki değişim taraftarın kendisinden başlamalı. Koç kendi otonomisi ile değişmiyor çünkü. Taraftarın, sosyal/konvansiyonel medyanın, akıl verenlerinin yönlendirmelerine çok açık… Ve orada sağduyu ile yaklaşanların sayısı çok çok az.
Şu an taraftarın vereceği/vermesi gereken mücadele 3 Temmuz sürecinden bile zorlu. Üstelik bir lider de yok ortada…