*benım obra konusunda gecen sene kadroyu tamamen kendi kurmadıgı ıcın elestirecegim bir durum yok pek fazla...son rotusları yaptı sezon baslamadan..onay verid mecburen bazı transferlere..
...
*son olarak oyuncu uzerinde etkisi oyuncuyu bazen cok eziyor sanki..buda guven kaybına yol acıyor bazen...sanki hayata baslayan yeni bebeler gibiler obra karsısında.. 
adamına gore muamele mı yapmalı koc bilmiyorum, (cunku yugolar alıskın koca), ama yerliler bazen ucup gidiyor gibi...işler kotu giderken hata yaparsam koc beni kenara mı alır acaba diye dusundukları anlar var ve sorumluluktan kacıyorlar...
belki bu sene dahada oturur bu durum; cunku ilk seneydi malum; tanıdıkca koc-oyuncu ilişkisi farklı yerlere gelecektir..
yazınızın ilk bölümüne katılıyorum, hoca geldiğinde bir kaç transfer yaptı fakat kadronun geri kalanıyla idare etmek zorunda kaldı. Mesela hoca ilk geldiğinde Vidmar'ı düşünmüyordu bile ancak transfer yapılamamasından olacak ki sezona Vidmar ile başladı. Teo'yu da alamayınca Kenan'ı takıma monte etmek amacıyla çok ciddi süreler verdi, yeri geldi Melih'i bile 1 numara olarak kullandı bu sezon.
Yerli oyuncuların hocanın oluşturduğu baskıyla güven kaybına uğraması tezine katılmıyorum, sanırım hepimiz Melih'in en çok fırçayı yiyen oyuncu olduğunda hem fikirizdir ancak belki de en büyük gelişmeyi Melih gösterdi. Bence oyuncuların yerli/yabancı olmasından çok kişiliğiyle ilgili bir problem baskı altında güven kaybına uğramak gerçek oyununu sahaya yansıtamamak.