Bu başlık; bu kulübün geçmişi, efsaneleri, oynayacağı maçları, videoları, resimleri, röportaj ve haberleri ile ilgili bir bilgi bankası olacak. Faydası olursa ne mutlu. Haydi o zaman..
KUPA KOLEKSİYONU
Yunanistan Ligi
1946, 1947, 1950, 1951, 1954, 1961, 1962, 1967, 1969, 1971, 1972, 1973, 1974, 1975, 1977, 1980, 1981, 1982, 1984, 1998, 1999, 2000, 2001, 2003, 2004, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2010, 2011, 2013
Yunanistan Kupası
1979, 1982, 1983, 1986, 1993, 1996, 2003, 2005, 2006, 2007, 2008, 2009, 2012, 2013
Kıtalararası Kupa
1996
Avrupa Kupası
1996, 2000, 2002, 2007, 2009, 2011
Olimpik Kapalı Spor Salonu, Nam-ı Diğer OAKA
"PAO bir dindir, mabedi OAKA'dır, kapısı 13'tür.."
OAKA, Atina Olimpik Spor Kompleksi'nin bir parçası. Burada basketbol maçları dışında konser organizasyonları da oluyor, yüzme yarışları da. Spor kompleksinin diğer kısmında yine futbol takımının geçen sezona kadar kullandığı OAKA Stadyumu var. Aynı şekilde veledrom da bulunuyor. Açılış tarihi 1995, salon kulübün değil, Yunan hükumetine ait. Resmi olarak 18,500 kişilik kapasitesi var, 30,000'i gördüğü günlere şahit olduk. Salonun çatısı 2 pota arkasında bulunan toplam 4 büyük sütunun üzerine oturtulmuş, çatının her iki kısmı enlemesine 35 metre uzunluğunda, boylamasına 108 metre uzunluğunda. Dünya üzerinde böyle bir inşa türüne sahip tek salon. Ayrıca gün boyunca güneş ışığı alıyor, gündüz vakti elektrik kullanılmasına gerek kalmıyor böylece. Mesela örneğin;
http://i.imgur.com/gg0kTUh.jpgKuruluştan bugüne kulübün tarihine geçelim;
Panathinaikos Basketbol Kulübü, Atina'da 1908 yılında kurulan Panathinaikos Spor Kulübü'nün basketbol şubesi. Kulübün futbol branşının ayrı bir yönetimi bulunuyor, tüm amatör branşların ayrı bir yönetimi bulunuyor. Şöyle söyleyeyim, futbol branşının başkanı Giannis Alafouzos, basketbolun Dimitris Giannakopoulos, amatör branşların başkanı ise 1987 yılından beri Pavlos Giannakopoulos.
BAŞKAN: DIMITRIS GIANNAKOPOULOS
Kendisi DPG Grouop adında internet medyacılığıyla uğraşan bir şirketin kurucusu ve başkanı. Aynı zamanda Yunanistan'ın en büyük, Avrupa'nın sayılı ilaç firmalarından Vianex'in genel müdür yardımcısı. 2 seneden bu yana PAO'nun basketbol şubesine başkanlık ediyor. Çok deli dolu, elinden sigarasını düşürmeyen, makineli tüfek gibi konuşan, başkan gibi başkan. Babası tanıdık bir isim: Pavlos Giannakopoulos.
Kulübün 2012 öncesi 2 başkanı Thanasis ve Pavlos Giannakopoulos resmi olarak bir görevleri olmamasına rağmen kulüp yönetiminde büyük söz sahibi insanlar. Sonuçta Thanasis başkanın amcası, Pavlos başkanın babası. Vianex de bu 3 ismin.
***
Malumunuz, kulübün kısaltılmış adı PAO. Ama sadece basketbol şubesinin değil tüm kulübün kısaltma adı PAO. Bunun açılımı da Panathinaikos Athlitikos Omilos, yani Panathinaikos Spor Kulübü. Kulüp ilk olarak 1908 yılında futbol branşıyla kuruldu. O dönemlerde basketbol bilinmiyordu tabii. Giorgios Kalafatis 1919 yılında, 1.Dünya Savaşı yıllarında, Paris'te düzenlenen müttefik ülkelerin katıldığı basketbol maçlarına gitti. Ve orada bu sporla ilgili kuralları öğrenerek Atina'ya döndü. Devam eden yıllar içerisinde kulüp bünyesinde bir takım çalışmalar yapıldı ve 1922 yılında Apostolos Nikolaidis-Kalafatis eşliğinde basketbol şubesi kuruldu.
Burada Nikolaidis ile ilgili birkaç bilgi de geçelim, kendisi Bulgaristan doğumlu. Eğitimini İstanbul'daki Robert Koleji'nde tamamlamış ve Atina'ya 1917'de dönmüş. Atletizm, futbol, basketbol, voleybol ve aynı zamanda yarış sporlarında da başarılı olmuş birisi. Yunanistan'da "spor fenomeni" denilir kendisine zaten. 1917 yılında girdiği Panathinaikos ailesine, öldüğü 1980 yılına kadar çok büyük emekleri olmuş.
Velhasıl, 1922 yılında Panathinaikos-Selanik maçı ile macera başlar. Maç da MÖ 329 yılında yapılan, 1896 alında yenilenen Panathinaiko Olimpiyat Stadı'nda oynanır. (İlk Olimpiyatların düzenlendiği stad) Fakat ülkedeki basketbol bilinirliği oranının çok az olması ve malzeme eksiklikleri sebebiyle bu maç sonrasındaki günlerde Panathinaikos basketbol şubesi dağılmaya başlar. 1937-38 sezonunda Kalafatis tekrar sahneye çıkarak o zamanlarda PAO'yu geride bırakan Aris, Panionios, Iraklis gibi takımların seviyesine tekrar ulaştırır kulübü. Tabii Kalafatis'e eşlik eden bir sürü efsane var ama şu sıralarda bunları bu kulübün taraftarları bile bilmez büyük ihtimalle. İşte bu 15-20 kişiden oluşan grup dağılan takımı tekrar toplayarak diğer takımların önüne geçirmiş ve 2. Dünya Savaşı yıllarında Almanların zorlamalarına rağmen ayakta tutmayı başarmışlar.
Kulüp tarihinde ilk lig şampiyonluğu 1945-46 sezonunda geldi. 1961 yılında, gelecek vaad eden Giorgos Vasillakapoulos'u takıma kattılar. Kendisi aynı zamanda Fiba Europe'nin kurucu başkanıdır. O yıl onun çok büyük katkılarıyla şampiyonluk ipini göğüslediler. Ertesi yıl tekrar şampiyonluk sevinci yaşamalarının dışında kulüp tarihinde ilk kez Avrupa'da mücadele ettiler ama ilk maceraları çok kısa sürdü. Eleme turunda Hapoel Tel Aviv'e elendiler. 1963, 1964, 1965 ve 1966 yıllarını pas geçiyorum, o yıllarda kayda değer bir başarıları olmadı, sadece 1963'te, 1 yıl önce Avrupa'da oynadıkları eleme turu seviyesini bir üst dereceye çıkardılar ve ilk tur maçlarında oynadılar, Real Madrid'e hem içeride hem dışarıda farklı mağlup olarak elendiler.
PAO, 5 yıllık aradan sonra 1967 yılında, 1 sene önce takıma katılan Kolokithas eşliğinde tekrar şampiyon oldu. Kolokithas Yunan basketbol tarihinin en iyi skorerlerindendir. PAO ile 4 şampiyonluğu var, ligde 3 kez en skorer oyuncu seçilmiş, ayrıca EuroBasket 67 ve 69'un en skoreri. 1969'da Kupa Galipleri Kupası'nda yarı final oynuyorlar ama Tiflis'e eleniyorlar. 1970 yılında "bir Avrupa kupası maçında yabancı oyuncu oynatan ilk Yunan kulüp" oluyorlar. Bu oyuncu Craig Greenwood.
1970 sonrası, 15 yıllık bir altın çağ yaşıyor kulüp. 15 yılda 10 kez lig şampiyonu oluyorlar. Dönemin koçu Mourouzis, 4K sistemi diye birşey çıkarıyor. Bu sistem adı K ile başlayan 4 gençten oluşuyor. Kontos, Koroneos, Kokolakis ve Kefalos. İlk isim Apostolos Kontos PAO tarihine geçen önemli oyunculardan. PAO formasıyla 9 lig şampiyonluğu, 3 kupa şampiyonluğu yaşamış bir isim. Bu kadro PAO'yu üst üste 5 kez şampiyon yapıyor ve 1972 yılında kulüp tarihinin en büyük uluslararası başarısını elde ediyorlar Avrupa Şampiyonası'nda son dörde kalarak.
Sonraki 4 senelik süre içerisinde, yani 1975'ten 1979 yılına kadar, ligde sadece 1 kez şampiyon olabiliyorlar. 1979 yılında da koç değişikliğine gidip Kostas Politis'i göreve getiriyorlar. Politis geldiği yıl kulübe ilk Yunanistan Kupası zaferini yaşatıyor. Bu başarıda takıma yine sezon başında katılan Kansas doğumlu David Stergakos'un büyük katkıları oluyor. Stergakos, 1978 yılında Boston tarafından draft edilmiş ve 1 yıl sonra yolu Atina'ya düşmüş. PAO ile 4 şampiyonluğu var. Kostas Politis 1982 yılında PAO'ya ilk dubleyi yaptıran koç. Hem lig hem kupayı kazandıkları ilk sene bu sene.
PAO, 1984 yılında, Atina'daki Amerikan İletişim Okulu'nda okuyan, Rony Seikaly adında bir genç buluyor ve daha 17 yaşındayken bu genci Kıbrıs'ta düzenlenen bir turnuvada A takımda oynatıyorlar. Yunanlar bu çocuğu ellerinden kaçırmak istemeseler de bürokratik sebeplerden dolayı Yunan vatandaşlığı alamıyorlar ve Seikaly NBA'e dönüyor. Rony 1988 yılında Miami tarafından draft ediliyor. Hakan abi iyi bilir. 2000 yılında Barcelona'da da oynamışlığı var ayrıca. 1984 sonrası PAO için kabus dolu yıllar başlıyor.
PAO, 1985 yılından itibaren, 13 yıl boyunca Yunan Ligi'nde şampiyon olamıyor. 1990-95 yılları arasında Galis, Alvertis, Davis, Ekonomou, Vrankovic, Giannakis ve Paspalj'li kadroları bile şampiyonluk göremiyor. 1995 yılında Bozidar Maljkovic'in koç oluşuyla beraber şube toparlanıyor. Alvertis, Wilkins, Galis, Giannakis, Paspalj, Vrankovic, Ekonomou'lu müthiş kadro Yunanistan Kupası'nda şampiyon oluyor. En önemlisi 1996 EL Final Four'unda önce yarı finalde CSKA'yı -Wilkins'in 35 sayı ile yıldızlaştığı maç-, sonra finalde Barcelona'yı 1 sayı farkla mağlup ederek kulüp tarihinde ilk kez Avrupa şampiyonu oluyorlar, aynı zamanda EL Şampiyonu olan ilk Yunan takımı ünvanını da ele geçiriyorlar.
1996 yazında, Maljkovic takımın sistemiyle oynayarak bir sonraki sezon için kadroda değişikliklere gitti ve "yıldız oyuncu" kavramını kaldırdı. Sezona Kıtalararası Kupa Şampiyonluğu ile başlayan PAO, sezon devamında kötü sonuçlar aldı. Sistem değişikliği başarısız olmuştu. PAO, Yunan Kupası'nı kazanamadığı gibi ligi de 5. sırada bitirdi ve bir sonraki sezon için EL'ye katılma hakkını kaybetti. Maljkovic ile sezon sonunda yollar ayrıldı, yerine Lefteris Subotic getirildi. Subotic, Dino Radja'nın takıma katılmasında büyük rol oynadı. O yaz transfer edilen 2 büyük isim daha vardı, birisi Byron Scott, diğeri Fannis Christodoulou. Bu büyük takviyelerle birlikte 14 yıl aradan sonra şampiyonluk geldi. Ve bu şampiyonluk, 2011 yılına kadar sürecek olan PAO saltanatının ilk aşamasıydı. Bu 14 yıllık süre içerisinde, Panathinaikos sadece 1 kez ligi üçüncü sırada bitirecek, geri kalan 13 yıl içerisinde ise şampiyon olacaktı.
1999 yazında, Subotic'in gönderilmesi sonrasında göreve gelen Zeljko Obradovic ile birlikte PAO tarihinin en başarılı dönemine girilmiş oldu. 1970-84 yılları arasındaki döneme "altın çağ" yakıştırması yapılıyorsa, 1999-2012 dönemine de "uzay çağı" yakıştırması yapılması lazım. Obradovic'in ilk işi takıma 1 yıl önce katılan Dejan Bodiroga'yı takımın temel taşı yapmak oldu. Tüm takım Bodiroga'nın üzerine kuruldu ve bu strateji 2000, 2001, 2002 sezonlarında, üst üste 3 kez EL Final Four'u oynanmasına vesile oldu. PAO, 3 Final Four'un ikisini şampiyonlukla tamamladı. 2002 yazında, tüm oyun sistemi üzerine kurulmuş olan Bodiroga'nın takımdan ayrılması PAO'da büyük bir değişim başlattı. Obradovic, ilerleyen yıllarda Lakovic, Tsartsaris, Diamantidis, Fotsis, Batiste, Jasikevicius gibi oyuncuları yıldızlaşmak için oynayan oyuncular olarak değil, takım için %100 verim sağlayan oyuncular olarak kullandı. Yeni strateji kulübe sayısız başarılar, onlarca kupalar getirdi.
2007'de CSKA, 2009'da yine CSKA'ya karşı alınan EL zaferleri, 2011'de bu sefer Maccabi'ye karşı alınan zafer, Yoncaların amblemine 6. yıldızın işlenmesini sağladı. 2011 sonuyla ülke genelinde başlayan ekonomik kriz bir diğer ekip Olympiakos'u etkilediği gibi Panathinaikos'u da etkiledi. Ezeli rakibin sezon ortasında yakaladığı form ile hem EL'yi hem ligi kazanması ile Yunanistan'daki PAO saltanatı o dönemlik sona ermiş oldu. Ve bir Panathinaikos efsanesi Zeljko Obradovic ile yollar ayrıldı, Argiris Pedoulakis göreve getirildi. 1986'da PAO forması giymeye başlamış ve döneminin en iyi oyuncularından birisiymiş. 6 yıllık PAO macerasından sonra Peristeri'ye dönmüş. Sezona kötü başladığı için 2013 Ocak'ında koltuğu sallanıyordu. Şubat'ta gelen kupa zaferi inanılmaz bir ivme getirdi, ardından Barcelona ile yine klasik bir çeyrek final serisi oynadılar ve F4'ün eşiğinden döndüler, derken ligde de tekrar tahta oturdular. Bu sezon yine her şey tıkırında giderken ansızın bir sabah yolların ayrıldığı açıklandı, kulübün yetiştirdiği en büyük efsanelerden Fragiskos Alvertis sezon sonuna kadar antrenörlük görevine getirildi.
Güncel 2013-2014 Kadrosu
PGDimitris Diamantidis
Roko Ukic
Zack Wright
SGRamel Curry
Nikos Pappas
SFMike Bramos
Jonas Maciulis
Antonis Fotsis
PFStephane Lasme
James Gist
Vladimir Jankovic
CMike Batiste
Loukas Mavrokefalidis
KOÇFragiskos Alvertis
ASİSTAN KOÇLAR
Dimitris Priftis
Sotiris Manolopoulos
Nick Pappas
Θύρα 13, GATE 13, THYRA DHEKATRIA
Gate 13, 19 Kasım 1966'da kuruldu. Yunanistan'ın en eski taraftar grubudur, ayrıca Avrupa'nın en güçlü tribün oluşumudur. Bazı üyelerinin kulüp içerisindeki kararları etkileyebilecek kadar güçleri vardır. Ortada hiçbir grup oluşumu fikri yokken, 1950'li yılların sonuna doğru Apostolos Nikolaidis Stadı'nın 13 numaralı kapısından içeri giriş yapan taraftarlar, maçlara gide gele birbirleriyle haşır neşir olarak 1962 yılında bir grup kurma fikriyle bir araya gelirler. 3-4 yıl boyunca bu fikir üzerinde çalışarak grubu 1966 yılında kurdular. Grubun kuruluşundan tam 8 gün sonra, 27 Kasım 1966'da Panathinaikos taraftarlarını taşıyan otobüsün kaza yapması sonucu, Gate 13'ün kurucu üyelerinden, isimleri Giorgos Koskoros ve Dimitris Sarantakos olan iki PAO taraftarı vefat etti.
1967'de Yunanistan'da yapılan askeri darbe sonucu neredeyse tüm taraftar grupları kapatıldı, Gate 13 sadece 1 yıl sonra Atina'da yeniden kendine bir ofis açtı ve etkinliklerine devam etti. 1971 yılında futbol takımının Avrupa alanında büyük başarılar yakalaması grubun taraftar sayısında müthiş bir patlamaya yol açtı. O sezon deplasmanda oynanılan Kızılyıldız maçına 15,000 taraftar, finalde Ajax ile oynanılan maç için Wembley'e 20,000 taraftar gitti. Bu gelişmeler Gate 13'ü o dönemin zirvesine oturttu. Günümüz itibariyle sayıları ve nüfuzları daha da artmış bir durumda. 2008 yılında polisin Alexandros Grigoropoulos adlı bir genci öldürmesi sonucu -ülke genelinde bir ayaklanma çıkmıştı- Şampiyonlar Ligi'nde Anorthosis Famagusta takımıyla oynadıkları maçta açtıkları pankart tarihin en anlamlı pankartlarından.
Taraftar gruplarından girmişken, Gate 7 ile olan mücadelelerinden bahsetmemek olmaz. Bunun için Panathinaikos-Olympiakos tarafı arasında patlayan ilk olaya bakmak lazım.
Tarih 1930 yılının Haziran ayı. Yunanistan Milli Futbol Takımı'nın otobüsü yol ortasında durduruluyor. Otobüsü durduranlar ise üzerinde yeşil formaları olan taraftarlar. Otobüsün durdurulma sebebi ise Yunanistan'ın Romanya karşısında aldığı 8-1'lik mağlubiyet. Yoncalar, takım otobüsünün etrafını sarıp, içerideki herkesin dışarı çıkmasını istiyor, aksi takdirde otobüsün hareket etmesine izin vermeyeceklerini söylüyorlar. Bunun ardından tüm otobüs dışarı çıkıyor ve taraftarlar tarafından hırpalanıyorlar, aynı zamanda otobüse de büyük zarar veriliyor. Peki bunları yapmalarındaki sebep ne? Sebep şu. O dönemin Milli Takım oyuncularının neredeyse tamamı Olympiakos forması giyen topçular. Bu ağır mağlubiyeti ülke olarak kendilerine yedirememeleri ve takımın neredeyse ezeli rakiplerinin oyuncularından oluşmaları Yoncalar'ı çileden çıkaran etkenler. İlk ateş bu şekilde yakılıyor. Bu ateş 1949 ve 1962 yıllarında oynanan futbol maçlarıyla daha da ciddi boyutlara gidiyor. Günümüzde ise şiddet basketbol salonlarına kadar ulaşmış durumda. Hatta ve hatta amatör branşlarda dahi birbirlerine girebiliyorlar. 2 sezon önce Olympiakos taraftarlarının Perperoglou'nun kafasını yarmasının ardından PAO'lular da Pirelilerin su topu takmının otobüsünü yakmıştı. Geçmiş senelerde çıkan kavgalardan dolayı ölümler bile var.