1995 senesinde Hakeem Olajuwon ve Clyde Drexler önderliğindeki Houston hiç bir seride saha avantajı olmamasına rağmen, ligin bitiminde mutlu sona ulaşan ekipti ve şampiyonluk sonrası Houston koçu Rudy Tomjanovich bir önceki senenin de şampiyonluk ünvanına gönderme yaparak meşhur sözünü söylemişti: "BİR ŞAMPİYONUN YÜREĞİNİ ASLA HOR GÖRMEYİN."
Gerçekten Hosuton normal sezonu sakatlıklar nedeniyle çok kötü geçirse de, konferansını 6. sırada bitirip, hiç bir seri avantajına sahip olmadan şampiyonluğa uzanıp bir destan yazmıştı. Bu süreçte hem de daha ilk turdan itibaren müthiş ve tarihe geçen seriler de oynadılar. İlk turda Utah serisi nefes kesti ve son maça kaldı. Yarı finalde Phoenix serisi tarihe geçti ve birazdan paylaşacağımız 7. maça kaldı. Batı finalinde Spurs'le 6 maçlık unutulmaz bir seri oynadılar ve bu seri aynı zamanda Hakeem Olajuwon'ın David Robinson'dan daha iyi bir pivot olduğunun tescillendiği seriydi. Finalde doğu şampiyonu Orlando'yla oynadıkları maç ise belki o play-off sezonundaki en rahat serileriydi. 20 küsur sayı geriden gelip Drexler'ın yüreğini koyarak kazandıkları maçı bir yana bırakırsak henüz çiğ ve ham Shaq'ın takımı Olajuwon ve Drexler karşısında tutunamadı.
Biz bugün Hosuton'ın konferans yarı finalinde Phoenix'le oynadığı serinin 7. maçını paylaşacağız. Maçı Houston kazansa da, bence o serinin kahramanı Phoenix Suns'ın oyun kurucusu KEVİN JOHNSON'dır. Hatta bu seri özelinde takımın lideri olan Charles Barkley'in de önüne geçmiş, adeta bütün maçlarda öne çıkan isim olmuştur. Nitekim serinin 4. maçında 43 SAYI, 9 ASİSTLE galibiyeti getiren isimken; bu son maçta bir adım daha atıp 46 SAYI, 10 ASİST üretmiş; fakat bu defa yetmemiştir.
Şimdilerde Sacremento kentinin belediye başkanlığı görevini yürüten Kevin Johnson özelde 90'lı yılların ve totalde tüm zamanların en değerli oyun kurucularından birisi olsa da, bence özellikle genç kuşaklar tarafından yeterince tanınmayan underrated bir efsanedir. Mesela benim için basketbol tarihindeki yeri izlemekten büyük keyif aldığım Nash'in de, çok sevdiğim Kidd'in de, hatta hayranı olduğum Payton'ın da önündedir. En azından aynı seviyededir. Onlardan zerre kadar geri kalır yanı yoktur. Magic Johnson, Isiah Thomas ve John Stockton'ın ardından bunlar gelir benim için. (70 öncesine girmiyorum.)
Ne ilginçtir ki, onun kariyerinin sonu ve Nash'in kariyerinin başında Kidd, Kevin Johnson ve Nash üçlüsü Phoenix'te aynı kadroda buluştu. Sanırım 90'ların son bir iki sezonu... Fakat Nash o seneler çok ama çok az süre alıyordu. Kevin Johnson'da sonbaharındaydı. Kidd ise parmak ısırtıyordu.
Neyse, konu dağılmasın. Paylaşacağımız maçın rakamları:
Phoenix Suns;
KEVIN JOHNSON: 46 sayı, 10 asist, 3 ribaunt, 1 top çalma ve 1 blok.
CHARLES BARKLEY: 18 sayı, 23 ribaunt, 5 asist, 1 top çalma.
Houston Rockets:
HAKEEM OLAJUWON: 29 sayı, 11 ribaunt, 4 asist, 1 blok.
CLYDE DREXLER: 29 sayı, 8 ribaunt, 4 asist, 2 blok.