Odise ve Ithaka’sı…By Nikos Varlas/ varlas@eurohoops.net
Euroleague... sezon boyunca herşeyin mümkün olduğu ve en beklenmedik şekilde tarihin yazıldığı bir yarış. Koç Blatt'ın Maccabi Tel Aviv'inin şampiyon olacağını Ekim ayında kim düşünebilirdi ki?
Ve Maccabi'nin point gardı Ricky "Odise" Hickman'ın inanılmaz hikayesine kim inanabilirdi ki?UNC Greensboro'daki kolej kariyeri sonrası 29 yaşındaki bir gardın, 2007 yılında aynı anda Amerikan posta servisinde çalışıp sadece profesyonel olarak oynayabilmek için bir şans ararken Avrupa'nın zirvesine tırmanacağını kim beklerdi?
Yedi yıl önce Romanya'da, CS Otopeni oyuncusuyken oturduğu dairede suyu bile yoktu. Şimdiyse mutluluk şampanyasını yudumlarken Avrupa basketbolunun gördüğü en çılgın hikayelerden birisini paylaşmaktan zevk duyuyor!
Duş? Ancak salonda...“Romanya deneyimim tam anlamıyla delilikti. İki Amerikalı oyuncuyla beraber çok küçük bir apartman dairesinde yaşıyordum. Sezonun son 3 ayına kadar dairede suyumuz yoktu. Yıkanmak ve duş alabilmek için salona gitmek zorundaydık. Çok az bir ücret karşılığı oynuyordum. Takımın imkanları ve salon berbattı. Bazen pencereden dışarı bakmak bile sıkıntı verici oluyordu. Baktığınız her yer varoş gibi görünüyordu. Halen mevcut mu orası bilemiyorum. Batmış gitmiş olmalı. İyi bir yıl geçirmiş olmama rağmen halen iyi bir noktaya gelebilmeme yetmeyeceğini biliyordum.”. Sonraki sezon gelir çatar...
Olası en kötü kombinasyonSonraki durak Almanya ve Giessen 46ers! “Almanya'ya gidince mutlu oldum çünkü Amerikan restoranları vardı ve dairem güzeldi fakat orada oynarken mutlu değildim... Takım iyi değildi ve istediğim sürelerde oynama şansı bulamıyordum. Olası en kötü kombinasyondu durumum için. Almanya sonrası daha ufak rolde bir şans bulacağımı biliyordum fakat gene de oynayabileceğim bir yere ulaşmaya ihtiyacım vardı.”
En soğuk yer!“Böylelikle kendimi Finlandiya'da buldum. Muhtemelen hayatımda gördüğüm en soğuk yerdi ancak basketbol açısından bakarsak orayı sevmiştim. Tüm oyun boyunca top elimdeydi (gülüyor) ve bana "Her topu kullan ve takımı yönet" diyorlardı. Böylelikle ligin sayı ve asist lideri oldum ve sonrasında Marco Crespi'nin çağrısı geldi. Kendisi şu an Siena'nın koçu fakat o dönemde İtalya 2. liginde Casele'ye koçluk yapmaktaydı.”
İtalya, 2010-11“Finlandiya'daki sezon sonrası Crespi beni en azından bir sigorta olarak oraya getirdi. Dolayısıyla oynama şansım olmadı. Gerçekte onunla antrenman yapmak ve sonraki sezona hazırlanmak için oradaydım. Kendime gelmemi sağladı ve şampiyon olduk. O sezonun MVP'si oldum.”
Patlama!
İtalya 2. ligindeki dominasyonu onu Scavolini Pesaro'ya taşıdı ve bir "tam" sezon daha oynadıktan sonra 2012 yazında büyük çıkış gerçekleşti: Maccabi Tel Aviv! "Sonrası tarih!" diyor halen Euroleague şampiyonu olduğu gerçeğini idrak etmeye çalışır ve son kalan sorunu çözmesi gerektiğini düşünürken.
“İlk başta rüya gibi bir şeydi ancak şu an idrak etmeye başladım ki gerçekten Euroleague şampiyonuyum. Söylemem gerekir ki bunu gerçekten hakettik çünkü en iyi ve en kalpten oynayan takım bizdik. Bu altın çağın başlangıcı mıdır? Gerçekten bilmiyorum. Fakat şunu biliyorum ki şu anki takımımız gelecek sezon da şampiyonluk için mücadele edebilecek durumda fakat göreceğiz... Tarih yazdık ve herkes ödülü haketti. Gelecek benim için ne gösterir bilmiyorum, aynen hayatımı nasıl kazanacağımı bilemediğim o geçmiş yıllardaki gibi. Küçük şehirlerde ve alt liglerde oynadığım zamanlar sevdiğim şayi yapmak içindi: Basketbol oynamak. Şimdi İsrail lig finalini düşünmeye başladım. Halen daha geçen sezonki başarısızlığın peşimi bırakmadığını hissediyorum.”…
En çılgın hikayeGreensboro yıllarından beridir Ricky'nin iyi arkadaşı olan önceki Euroleague şampiyonlarından Kyle Hines geçtiğimiz haftasonu Milano'da çok zor zamanlar geçirdi. Gene de eski dostu adına epeyce mutluydu.
"Ricky bunu haketti! Bence hikayesi Euroleague şampiyonlukları içerisinde en çılgın olanı. Son dört yılda oynayabilmek için Avrupa boyunca oradan oraya gezerken çok fazla düşünüyordu. Farkedilmekten fazlasını hakediyor. Bana göre yapabileceğine olan inancı ve sıkı çalışmasıyla adanmışlığın ve örnek olmanın tanımıdır. Tüm o yıllar boyunca ona yakın olma şansını buldum ve çok mutluyum. Aferin Ricky!”!
İlyada ve Odise destanında Odise İthaka'daki evine dönebilmek için Ege Denizi çevresinde 10 yıl harcamıştı. Eski kıtanın basketbolunda dipten, kendi “İthaka”sı gibi görünen zirveye ulaşabilmek içinse Ricky Marciano Hickman 7 seneye ihtiyaç duydu..
Hiçbir şey ona uğraşsız sunulmadı. Hiçbir şey... Hatta ilk Avrupa sezonunda, su bile....
İşin sırrı yoktur. Her gün, elden geldiğince sıkı çalışmak zorundasın. Sıkı çalış ve inancını yitirme.Ve Euroleague şampiyonluğunu Ricky Hickman'dan fazla hakeden olamaz. Bu hayatının sezonu için sana teşekkür etmek zorundayız. Ve bu resme her baktığında o ödüle ulaşabilmek için neleri aşman gerektiğini hatırlaman dileğiyle..
Orjinal röportajın linki:
http://www.eurohoops.net/2014/05/one-on-one/49381