Takım geçen seneye göre daha iyi. En azından bir sistemi var, içeriye topu indirmeye çalışıyoruz ve bunu yapabilmek için de elbette topu daha iyi çevirmek ve daha süratli oynamak gerekiyor ki bu yönde güzel bir gayret söz konusu parkede.
İlk yarıda, kısalardan Angel ı hariç tutarsak hiç sayı katkısı alamadık, sadece Bojovic in serbest atıştan kazandırdığı 2 sayı vardı. İkinci devre ise Angel hariç diğer kısalardan 25 sayı katkısı aldık ki güzel bir gelişme oldu. İlk yarıda skoru Angel-Charles-Ndour yükleniyordu sadece. İkinci yarıda gerçekleştirdiğimiz diğer bir olumlu gelişme ise daha fazla 3 lük atıp daha az üçlük yememizdi. İlk yarıda, AGÜ nün 12 ribaunduna karşın 21 ribaund -ki bunun 9 u hücum ribaundu idi- almamıza rağmen AGÜ nün devreyi önde bitirmesinin nedenlerinden biri, AGÜ nün 5/6 üçlük isabetiyle oynamasıydı. İkinci yarıda ise sadece 2 üçlük attılar. Biz ise ilk yarıda 2 üçlük atarken ikinci devre 6 üçlük isabeti bulduk.
Bugün 7 kişilik rotasyonla oynadık, bunda Tuğbanın erken çıkmasının etkisi de oldu tabi. Biba 2 numarada da oynamak zorunda kalınca Angel sahada 36 dakika kaldı. Tina da 32 dakika oynadı. Kübra girdi, 2 faul yapıp çıktı, ne oldu anlamadık. Tuğçe 2 dakika bile süre almadı. Olcay, bir üçlük isabeti buldu ama onun dışında yine aynı Olcay, rakibini savunurken sadece faydasız yere sürekli ayaklarını oynatıyor, rakibiyle arasında bayağı mesafe bırakmaya devam ediyor, rakip dribling yaparken birden durunca Olcay yarım metre yana savruluyor, asist yapabilme potansiyeli de göremiyoruz kendisinde; özetle Olcay maalesef kendini geliştiremedi, böyle giderse 2-3 seneye kalmaz AGÜ de falan oynar herhalde. Bojovic iyi değil hala, savunmada adam kaçırıyor ki normalde savunması iyi olan bir oyuncudur ve o akıl dolu asistlerini hala göremedik, 4 asist yaptı ki zaten 2 si Birsel in kaliteli şekilde potaya bıraktığı 3 lüklerle değer buldu. Birsel de tam hazır değil ama Bojovic e göre daha iyi gözüktü. Q, kendi sınırlı yeteneği neyse onu sahaya yansıttı. Cansu süre almadı, umarız o da Olcay gibi kendini geliştirmemezlik etmez, sadece 3 lük atan değil ayrıca geliştirdiği savunması yanında potaya penetre edebilen nitelikli bir forvet olur. Angel-Charles ve Ndour üçlüsü ise bu sene ki en büyük skor opsiyonlarımız olacak gibi görünüyor. Ndour bu arada çok isabetli bir hamle oldu. Seneye de, U-18 MVP si 1997 doğumlu guard Angela Salvadores in takımımıza transfer edilerek bu hamlenin benzer bir devamını bekliyoruz yönetimden.
İleriki haftalarla ilgili olarak temennilerim; EL de 10 dakikadan fazla süre alan oyuncu sayısının 9 a çıkması, Tina ve Angel ın 30 dakikadan fazla süre almaması, Tuğçenin zaten dar olan 4 numara rotasyonuna mutlaka dahil edilmesi, bugün 2. devrede gördüğümüz gibi kısaların da mutlaka skor yükünü Angel-Ndour-Charles üçlüsü ile paylaşması, Bojovic ve Tuğbanın yıldırıcı savunma yapmaları, savunmada hem orta mesafe şutlarına hem de 3 lüklere daha fazla el gösterilmesi, hızlı ve pota altı endeksli oyunun devamı…. Koçun bu pota altı yoğunluklu oyun sisteminde dışarıya çıkarılan topların 3 lük isabetine dönüşmesi büyük önem arz ediyor. Biba bugün çok iyiydi bu hususta, güvenilir el olduğunu gösterdi, sene başındaki tutukluğundan kurtuldu gibi. Birsel 2/3 isabetle oynasa da son 2 senedir üçlük atışlarında tereddüt ve istikrarsızlık sorunu yaşadığını bildiğimizden ve özellikle EL deki kritik maçlarda da pek ortalıkta gözükmediğinden kendisine tam güvenemiyoruz. Bojovice 3 lüklerde itimat edilemeyeceği zaten malum. Tuğbanın ise yaşı ilerledi, eski 3 lük performanslarını görebilir miyiz kendisinden? Meçhul. Dolayısıyla belki ileriki zamanlarda, temiz bir şutör 2 numara transferi gerekebilir gibi geliyor bana. Biba yı 3 numarada oynattığımızı varsayarak yazdım bunu. Bu arada bence 4 numarada da eksik var gibi gözüküyor ama Ndour ve Tinanın 4-5 her iki pozisyonu da oynayabilmeleri, burdaki açığın yan etkilerini kısmen azaltıyor. Bence yine 4-5 oynayabilen bir oyuncu transferi ile uzun rotasyonumuz noksansız hale gelebilir. Ama tabii ki daha EL nin başı, ileriki zamanlarda transfere ihtiyaç olur mu olmaz mı daha net bir şekilde görebiliriz. Sonuç olarak, takımın ilk EL maçı olmasına rağmen görüntüsünü iyi buldum, geçen seneden daha farklı olacağız izlenimi verdiler. Bu arada dipnot olarak 35 yaşındaki Palau, Ekaterinburga karşı 40 dakika sahada kalıp 10 asist yapıp sadece 2 kere top kaptırmış, büyük profesyonel, tebrik etmek lazım.