Türk basketbol camiası genelde kapalı kutudur,herkes birbirini tanır eder.Basın-Oyuncu-Antrenör ilişkileri futbola göre çok yakındır.Ergin Ataman yıllardır buralarda belli ağırlığı var malum üstüne bir de milli takım koçu oldu,lobisini yaptırıyordur belli yerler üzerinde.Yayıncı kuruluşta çalışanlar da tam Ergin Atamana çanak tutacak tipte "yerlimizi koruyalım,bizden olana sahip çıkalım,aman fazla laf söz olmasın" kişiler.Çok eleştirilen İhsan Bayülken kadar değiller.Ha bu saydığım güruhun İvkovic-Doğuş olayında sus pus olması da ayrı ironi.Benzer olay Obranın başına gelse şu an hala konuşulurdu o olay eminim.
Bir başka grup var,kulüpten Obradovic-Gherardini sonrası maması kesilen,haber alamayan kişiler,şubeye el uzatamayanlar,olay çeviremeyenler.Bunlar da kendileri ya da medyadaki arkadaşlarıyla ortamı bulandırıyorlar.Bunlar daha kötü çünkü bunlar Fenerbahçeli.
Efes aşıkları da bu basketbol camiasındaki içli dışlı olmanın ve eskiden gelen sempatinin sonucu.Efesin bizim kadar parası var,bizim kadar bütçesi var,İvkovic bütçeyi gayet kötü kullanmış sene başında doğru düzgün eleştiri yoktu.Yaa ivkovic işte halleder nolacak deniyordu.Ötekisi de ee Obra denmiyordu.İvkovic de Aggelou sayesinde ortamı gayet tanıma,teşhis koyma fırsatı bulmuştu 6 ay önceden.Süre bahenesi de olamazdı.Ama bunları dillendiren yoktu.Çok klişe ama rating getiren biziz ondan herhalde olabildiğince olumsuz laflar etme durumu var.