Uzun bir aradan sonra yeniden foruma yazıyorum. Öncelikle herkese yeniden merhaba. Bilmeden/istemeden kalbini kırdığım birisi olduysa özür dilerim. Benim de kimseye karşı herhangi bir kırgınlığım yok. Umarım seviyeli şekilde konuşmaya/tartışmaya devam edebiliriz.
Dün akşama farklı pencerelerden bakarsak ;
Barcelona bu sezon grup aşamasında kendi sahasında oynadığı maçlarda çok sayı yediği görülmekte ( Sırasıyla 43-37-38-42-42). Bu serinin son halkası olarak biz de dün 42 sayı gönderdik Katalanların çemberine.
Tomic'in grup aşamasında içerideki Pana ve Milano maçlarından sonra en fazla süre aldığı maç oldu. Yani Barcelona kendini yormadı, Baksana Tomic nerdeyse oynamadı görüşleri (Lig TV'de Murat Bey ile birlikte program yapan zat-ı muhteremin maç sonu değerlendirmesi bu şekildeydi) çöpe gitti.
Dün akşam Tomic grup aşamasındaki en çok top kaybı yaptığı maçı oynadı(3). Tomic Avrupa'nın üst düzey( kimilerine göre en iyisi) uzunlarından birisi olduğu için bu rakamların önemli olduğuna inanıyorum.
Huertas dün akşam aldığı dakika ve sayı alanlarında kariyerinin en yüksek rakamlarına ulaştı(41 Dakika ve 25 Sayı).Aynı zamanda bu sezon için deplasmandaki Milano maçından sonra en çok top kaybı yaptığı maçı oynadı.
Navarro-Oleson eksikliği önemli bir etmen olsa da Doellman ve Hezonja bu sezon en yüksek skor attığı 3. , DeShaun Thomas ise en yüksek sayı attığı maçı oynadı. Ayrıca Thomas ; Index, Asist, Top Çalma, Sayı ve Aldığı dakika kategorilerinde de kariyer rekorlarına imza attı.
Olaya bizim açımızdan bakacak olursak;
Dümenin Bogdanovic'te olduğu dakikalarda büyük bir fark yarattığımıza inanıyorum. Şöyle ki saha da Gou-Bogdan-Ricky olduğunda rakipler dış alan savunmasında adeta şaşkına dönüyorlar. Hele ki Bjelica-Vesely'nin de dahil olduğu bir 5'te iç dış dengesi ve şut tehdidi maksimum seviyeye çıkıyor. Burada önemli olan kararları doğru verebilmek. Dün akşamın en güzel smaçlarından birisi Satorasnky'nin çaldığı topu gidip güzel bir şekilde bitirmesiydi. Bu topu Ricky çaldırdı. Koç bu top kaybından sonra Bogdan-Ricky ikilisi oyunda olduğu dönemelerde topu Bogdan'ın getirmesine ve seti Bogdan'ın kurmasına karar verdiği görüldü. Bunun dezavantajı ise Bogdan'ın savunma-hücumda sürekli oyunun içinde kalıp agresif olması ve aşırı derece yorulup hatalı kararlar vermesi ( Bknz. maç bitiminde 2.4 saniye varken şutu atması).
Ricky'de gözle görülür bir yükselme var. Top 16'ya doğru performansı iyice arttı. Şu anda eleştirmeye devam eden kişiler Ricky eğer boş şutları sokarsa onu sırtında taşırlar. Şu anda belki geçen yılki seviyesinde değil ama emin olun faydalı oluyor kanaatimce.
Gou öyle bir oyuncu ki; aşağı tükürsem sakal yukarı tükürsem bıyık.. Savunmada dün akşam erken faul almasının da etkisiyle iyice pasifleşti ve Hezonja kariyer gecesini oynadı neredeyse. Eğer savunması Kinsey seviyesinde olsa Avrupa'da oynayan mevcut oyuncular içerisinde açık ara en iyisi olurdu. Maç içinde bazı pozisyonlarda '' Keşke Teodosic-Bogdan-Ricky 3'lüsüne sahip olsaydık'' diyorum. Bazı pozisyonlarda ise ( hücumda) '' Biz hapşuralım sen çok yaşa'' diyesim geliyor. Ama böyle bir opsiyona sahip olmak büyük lüks, büyük güzellik..
Semih Erden konusunda her platformda inatla aynı şeyi söyledim '' Seyircili takımlarda inanılmaz oynayabilir, Kendisini ispatlamak için çok çalışacak''. Çok şükür ki yanılmıyorum. Ama Semih'ten fazla beklentiye girmek de doğru değil. Abartmamak gerek bu durumu.
Kenan Sipahi'ye çok inanıyorum. Çok güveniyorum. Büyük beklentim var ama Can Maxim'le olan pozisyonunda kolunu kırmasından bu yana hücum anlamında geriye gitti. Savunmada beklentiye cevap veriyor. Resmen yıpratıyor Mr.Sipahi. Ama ceza şutlarını standart şekilde sokmaya başlarsa Türkiye Basketbol'unun 15 yıllık guard ihtiyacı ortadan kalkacak.
Vesely-Bjelica-Bogdanovic için susma hakkımı kullanıyorum. Çok güzel adamlar. Çok şanslıyız.
Emir R. Preldzic . Bildiğim kadarıyla özel yaşamında sorunlar yaşıyor. Ve bildiğim kadarıyla bir kaç yıldır yazları dolu geçirmesinden dolayı Koç ona şu anda yüklenmiyor. Derseniz ki Bjelica ve Bogdan' da yazları hep dolu geçirdi onlar neden düşüşte değil ? Zaten Emir'in mental yapısı onlar kadar iyi/güçlü olsaydı şu anda Avrupa Basketbolu Yeni Bodiroga'sına kavuşmuştu.
Transfer hususunda ise ;
Savunma direnci ve asist özelliği olan fakat kritik anlarda eli bir tarafına kaçmayacak bir adam bizim ihtiyacımız olan. Huertel olmadı, Calates dönmedi, Diot reddetti haberlerini okumayan yok. Gündemde Rochestie olduğu konuşuluyor. Bir başka isim ile daha ilgileniyoruz. Bakalım. Ama Rochestie için sakatlık ve topu sevmesi hususlarında şüphelerim var.
Şahsen;
3 numaraya Claver'i çok istiyordum. Bogdan'ı geçen yıl olduğu gibi 1-2 rotasyonunda kullanmayı ve topa Bjelica-Bogdan-Emir'in yön vermesini bekliyordum. Ama kesin olarak guard alınacak diyorlar. Hayırlısı olur inşallah.
Bu arada takımda pozsiyon kavramı yok gibi geliyor bazen. Herkes, her pozsiyonda oynuyor yeri geldiğinde ( Özellikle kısa rotasyonu). Üst düzey takım olma yolunda önemli bir adım bana göre bu.
Ve son olarak ;
Zeljko Obradovic'in sözleşmesi zaman kaybedilmeden uzatılmazsa, bu memlekette büyük olaylar çıkar.