Gönderen Konu: Tenis  (Okunma sayısı 424033 defa)

0 Üye ve 1 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Çevrimiçi iloturo

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 10169
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #135 : 04 Haziran 2015, 23:55:08 »
Nadal, hicbir zaman bir Federer olamayacak.  Simdi Djokovic de onu rahatlikla gecer.

Nadal Federer'i grand slamlerde çok rahat geçerdi. Nitekim 5 yaş küçük olmasına rağmen masters şampiyonluğu daha fazla. Onun ki sakatlıktan ziyade mental zayıflık ve doymuşluk. Federer 30 küsür yaşında grand slam finali kaybettiğinde gözyaşları dökerken Nadal yenik duruma düştü diye birden maçı bırakıverecek kadar zayıf bir psikolojiye sahip. Djokovic konusunda sana katılıyorum ama. Değil Nadal'ı, Federer'i dahi geçecek. 1962'den bu yana da Grand Slam yapan ilk erkek tenisçi olabilir bu yıl.
Ben Djokovic gibi 25-26 yaşından sonra  birden patlama yapan ve tek başına zirveye oturan bir başka tenisçi daha hatırlamıyorum ki bu sporu neredeyse 25-30 yıldır takip eden birisiyim.

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #136 : 05 Haziran 2015, 00:28:54 »
Nadal Federer'i grand slamlerde çok rahat geçerdi. Nitekim 5 yaş küçük olmasına rağmen masters şampiyonluğu daha fazla. Onun ki sakatlıktan ziyade mental zayıflık ve doymuşluk. Federer 30 küsür yaşında grand slam finali kaybettiğinde gözyaşları dökerken Nadal yenik duruma düştü diye birden maçı bırakıverecek kadar zayıf bir psikolojiye sahip. Djokovic konusunda sana katılıyorum ama. Değil Nadal'ı, Federer'i dahi geçecek. 1962'den bu yana da Grand Slam yapan ilk erkek tenisçi olabilir bu yıl.
Ben Djokovic gibi 25-26 yaşından sonra  birden patlama yapan ve tek başına zirveye oturan bir başka tenisçi daha hatırlamıyorum ki bu sporu neredeyse 25-30 yıldır takip eden birisiyim.

Ilhan, ben cok eskiden takip ederdim.  Becker, Agassi, Sampras gibi isimlerin mucadele ettigi zamanlarda...  Sonra nedense, bir anda izlemeyi biraktim.  Arada izledigim maclarda gordugum kadariyla, Federer gibi teknik acidan mukemmele ulasmis, baska bir oyuncu daha izlemedim.  Nadal'in oyunu bu acidan Federer'in yanina bile yaklasamaz.  Tabii onun da kendine has guclu yanlari var. 

Dunku maca gelirsek, ozellikle son setteki kadar rencide edici bir oyunu da daha once izlememistim. 

Çevrimiçi iloturo

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 10169
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #137 : 05 Haziran 2015, 01:25:15 »
Ilhan, ben cok eskiden takip ederdim.  Becker, Agassi, Sampras gibi isimlerin mucadele ettigi zamanlarda...  Sonra nedense, bir anda izlemeyi biraktim.  Arada izledigim maclarda gordugum kadariyla, Federer gibi teknik acidan mukemmele ulasmis, baska bir oyuncu daha izlemedim.  Nadal'in oyunu bu acidan Federer'in yanina bile yaklasamaz.  Tabii onun da kendine has guclu yanlari var. 

Dunku maca gelirsek, ozellikle son setteki kadar rencide edici bir oyunu da daha once izlememistim.

Sampras benim favorimdir. Havada uçarak yaptığı smaçlardaki keyfi ve seyir zevkini hiç bir tenisçide göremedim. Sampras'ın en büyük dezavantajı inanılmaz tenisçilerle aynı dönemde oynamasıydı. Dediğin gibi Becker, Edberg, Agassi, Courier, Stich, Muster, Ivaniseviç ve daha bir çok tenisçi ile mücadele etti ve bu tenisçiler arasında yıllarca 1 numara kalıp, rekorları alt üst etti.
Günümüzde ise son 10-12 yıl neredeyse 3 tenisçinin tekelinde geçiyor ve rekorların da kırılması kaçınılmaz oluyor. Zira rakip yok bu tenisçilere.

Federer de çok üstün bir tenisçi. Oyununda neredeyse zayıf diyebileceğimiz hiç bir yanı yoktu. Daha çok genç yaşta Wimbledon'da yanılmıyorsam 30 küsür maçlık yenilmezliğine son vermişti Sampras'ın. İlk o maçta dikkatimi çekmişti benim. 

Günümüz tenisi ile Sampras'ın son öncüsü olduğu akımın tenisi arasında ciddi bir fark var.
Eskiden servis voleye dayalı, sayıya çabuk ulaşmanın ana hedef olduğu bir tenis vardı ve bana göre bu tenis çok daha zevkliydi. Günümüzde ise her kortta servis volenin neredeyse sıfıra yakın kullanıldığı tamamen geri çizgiye dayalı, bazen dakikalarca ralliler sonucu rakibi hataya zorlamaya dayalı bir tenis var. Ben çok zevk almıyorum artık bu tarz tenisten. Mümkün olduğunda rekorların kırılmasını istiyorum ki tarihe tanıklık edelim.

Bayan tenisine de değiniriz bir ara. Zira Steffi Graf gibi bir tenisçi görmedim. Bundan sonra da göreceğimi sanmam.

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #138 : 05 Haziran 2015, 01:29:55 »
Sampras benim favorimdir. Havada uçarak yaptığı smaçlardaki keyfi ve seyir zevkini hiç bir tenisçide göremedim. Sampras'ın en büyük dezavantajı inanılmaz tenisçilerle aynı dönemde oynamasıydı. Dediğin gibi Becker, Edberg, Agassi, Courier, Stich, Muster, Ivaniseviç ve daha bir çok tenisçi ile mücadele etti ve bu tenisçiler arasında yıllarca 1 numara kalıp, rekorları alt üst etti.
Günümüzde ise son 10-12 yıl neredeyse 3 tenisçinin tekelinde geçiyor ve rekorların da kırılması kaçınılmaz oluyor. Zira rakip yok bu tenisçilere.

Federer de çok üstün bir tenisçi. Oyununda neredeyse zayıf diyebileceğimiz hiç bir yanı yoktu. Daha çok genç yaşta Wimbledon'da yanılmıyorsam 30 küsür maçlık yenilmezliğine son vermişti Sampras'ın. İlk o maçta dikkatimi çekmişti benim. 

Günümüz tenisi ile Sampras'ın son öncüsü olduğu akımın tenisi arasında ciddi bir fark var.
Eskiden servis voleye dayalı, sayıya çabuk ulaşmanın ana hedef olduğu bir tenis vardı ve bana göre bu tenis çok daha zevkliydi. Günümüzde ise her kortta servis volenin neredeyse sıfıra yakın kullanıldığı tamamen geri çizgiye dayalı, bazen dakikalarca ralliler sonucu rakibi hataya zorlamaya dayalı bir tenis var. Ben çok zevk almıyorum artık bu tarz tenisten. Mümkün olduğunda rekorların kırılmasını istiyorum ki tarihe tanıklık edelim.

Bayan tenisine de değiniriz bir ara. Zira Steffi Graf gibi bir tenisçi görmedim. Bundan sonra da göreceğimi sanmam.


Graf ile Hingis arasindaki mucadeleyi dun gibi hatirliyorum.  Navratilova da buyuk tenisci idi.  Tabii bir de Monica Seles vardi ki, acaba o Graf hayrani tarafindan bicaklanmasaydi, kariyeri nasil olurdu diye soruyorum. 

Çevrimiçi iloturo

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 10169
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #139 : 05 Haziran 2015, 11:08:09 »
Graf ile Hingis arasindaki mucadeleyi dun gibi hatirliyorum.  Navratilova da buyuk tenisci idi.  Tabii bir de Monica Seles vardi ki, acaba o Graf hayrani tarafindan bicaklanmasaydi, kariyeri nasil olurdu diye soruyorum.
Şüphesiz çok farklı yerlerde olurdu Seles ama Graf'ın da babasının vergi kaçırma olayları nedeniyle yaşadığı sıkıntılı dönemler vardı. Hingis'e gelince esasında Graf'ın jenerasyonu değil Hingis. Serena, Venus ve Davenport'un jenerasyonunun bir tenisçisi ama o da genç yaşta biraz fazlaca sosyal hayata kaptırdı kendisini. Yoksa İsviçre tenisi diyince bugün Federer'den önce Hingis'in adı geçebilirdi. Gerçi yıllar sonra döndüğü teniste çiftlerde partnerı Mirza ile dünya sıralamasının ilk ikisini paylaşıyorlar şu anda.

Çevrimdışı Besim

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: Londra
  • İleti: 3628
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #140 : 05 Haziran 2015, 19:16:15 »
Şüphesiz çok farklı yerlerde olurdu Seles ama Graf'ın da babasının vergi kaçırma olayları nedeniyle yaşadığı sıkıntılı dönemler vardı. Hingis'e gelince esasında Graf'ın jenerasyonu değil Hingis. Serena, Venus ve Davenport'un jenerasyonunun bir tenisçisi ama o da genç yaşta biraz fazlaca sosyal hayata kaptırdı kendisini. Yoksa İsviçre tenisi diyince bugün Federer'den önce Hingis'in adı geçebilirdi. Gerçi yıllar sonra döndüğü teniste çiftlerde partnerı Mirza ile dünya sıralamasının ilk ikisini paylaşıyorlar şu anda.

Zaten o mucadelede Graf'e daha yakin tutan unsur, Hingis'in daha sonradan gelmesi.  Kasabaya sonrada gelen, sevilmeyen yabanci gibiydi.  Gerci birkac galibiyet disinda Graf'e ustunlugu yoktu diye hatirliyorum. 

Hingis'in dondugunu bilmiyordum.  Bana sanki su anda 45 yasinda olmaliymis gibi geliyor :)

Çevrimdışı akarship

  • Üye
  • Yaş: 57
  • Yer: Mersin-İskenderun
  • İleti: 2165
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #141 : 05 Haziran 2015, 21:07:34 »
Djokoviçi salt bir tenisçi olarak ta düşünmemek lazım, seyrettiğim tenisçiler içinde en beyefendilerden birisi kesinlikle. Son yıllarda aslında iyi tenisçiler de çıktı ama istikrar farklı birşey. Federer Djokoviçe takılmasa rekorların adamı olarak tarihe belki de başka bir şekilde yazılacaktı. Bu arada o da çok efendi adam kesinlikle. Artık Federer ve Nadal arasıra birşeyler belki kazanabilirler ama uzun soluklu olmaz başarıları. Djokoviç belki 2-3 sene daha rüzgarlar estirip rekorlar kırabilir bu sürede.

Çevrimdışı kenz

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 8052
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #142 : 06 Haziran 2015, 09:46:54 »
Serena-Safarova finali bugün...
Safarova finale set vermeden geldi.
İki tenisçi arasındaki 10 maçın hepsini Serena kazandı.
Safarova'nın GS'lerde bir yarı finali bir de çeyrek  finali bulunuyor.Bu en büyük başarısı oldu.Daha önce RG'de 4. turdan ötesini görememişti.
RG, Serena'nın en başarısız olduğu slam, sadece 2 şampiyonluğu bulunuyor, bir de yarı finali var.

Çevrimiçi iloturo

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 10169
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #143 : 06 Haziran 2015, 20:13:10 »
Serena grand slam şampiyonluk sayısını 20 yaptı. Hem de sadece 24 finalde yaptı bunu. Akıl almaz bir başarı gerçekten.
İkinci seti 4-1 önde ve servis atma avantajı varken 7-6 verdi ama son seti de 0-2'den 6-2 aldı.

Bir kaç yıldır Wimbledon'da başarı sağlayamıyor. Eğer Wimbledon'ı da alırsa 88 Graf'tan bu yana ilk defa aynı yıl 4 turnuvayı birden kazanarak Grand Slam yapabilir.  Hem de 34 yaşında olmasına rağmen.
« Son Düzenleme: 06 Haziran 2015, 20:13:20 Gönderen: iloturo »

Çevrimdışı kenz

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 8052
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #144 : 06 Haziran 2015, 22:59:28 »
Djokovic-Wawrinka finali:
İki tenisçi GS'lerde 4 kez karşılaştı hepsi de 5 setlik maçlar oldu.
İki tenisçi arasındaki son 18 maçın 17'sini Djokovic kazandı.
Djokovic 29 maçtır kazanıyor.

Çevrimiçi iloturo

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 10169
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #145 : 06 Haziran 2015, 23:10:56 »
Tüm kalbim wawrinka ile olacak.

Çevrimiçi iloturo

  • Üye
  • Yaş: 44
  • Yer: KADIKÖY
  • İleti: 10169
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #146 : 08 Haziran 2015, 00:04:55 »
Kalbim temizmiş:)
Son set 3-0'dan geri geldi Wawrinka. Sonuna kadar da haketti şampiyonluğu.
Tenis dünyasında ısınamadığım tek isimdir Djokovic. Bugün de hiç üzülmedim kaybettiğine.
Fransa açık hasreti önümüzdeki seneye kaldı artık.

Çevrimdışı kenz

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 8052
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #147 : 08 Haziran 2015, 00:11:10 »
Seçim görevi sebebiyle izleymedim maalesef, çizmişler Djokovic'i, hasretinden kavrulduğu Rolland Garros'a 29 maç üst üste kazanırken dahi uzanamadı net favori olduğu maçta.Kahrolmuştur üzüntüden.
Wawrinka da şaka maka 2 GS aldı 2 senede.Hadi geçen sene avustralya'yı Nadal'ın finaldeki sakatlığından aldı ama bu sene söke söke aldı resmen.

Çevrimdışı kenz

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 8052
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #148 : 29 Haziran 2015, 03:50:05 »
Wimbledon bugün başlıyor.Djokovic-Murray ikilisi favori.
Son 21 Grand Slam'de sadece 1 kez şampiyon olabilen Federer ise bu ikiliyi zorlayacaktır.
Wawrinka(Wimbledon açık ara en başarısız olduğu GS) veya Nadal'ın kazanması çok büyük sürpriz olur.

Kadınlarda ise her zamanki gibi Serena favori.Kvitova'nın kazanması da sürpriz olmaz.Sharapova ise sürpriz peşinde olur.Diğer isimlerin pek şansı yok.

Çevrimdışı kenz

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 8052
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Tenis
« Yanıtla #149 : 30 Haziran 2015, 01:14:13 »
Marsel, 2013 Wimbledon yarı finalistini eledi.Kariyerindeki en büyük galibiyet sanırım...1.10 - 7.00 oranlı maçtı.