Her başlığa birkaç gün gecikmeli yazıyorum ancak hislerimi yazmazsam da içim rahat etmeyecek.
Final Four maçları benim için o kadar ters zamana geldi ki... Bir yandan bitirme tezi bir yandan finaller başımı kaşıyacak vakti zor buluyorum. Maçların tekrarını bile izleyemedim (bugüne nasip olacak inşallah). Belediyenin ekran kurduğu alanda bir yandan beste söylerken yarım yamalak ne görebildiysem o.
Başta koç Obradovic olmak üzere emeği geçen herkese teşekkürler. Pazar akşamı yaşadığım mutluluğun tarifi yok. Hala okulda, otobüste, cafelerde vs. şampiyonluğumuzun konuşulduğuna kulak misafiri oluyorum. Bunun verdiği mutluluk bile paha biçilemez. Basketbolu bırakın futbolla bile alakası olmayan danışman hocam bugün basketbol muhabbeti yaptı benimle.
Samsun'da Büyükşehir Belediyesi'nin işgüzarlığı yüzünden pek kalabalık yoktu (en fazla 500-600 kişi) lakin twitterda gördüğüm kadarıyla diğer birçok şehirde maçın izlendiği meydanlar inanılmaz kalabalıkmış. Kim bilir kaç çocuk bu takım sayesinde Fenerbahçeli oldu? Bu fotoğraf burada daha önce paylaşıldı mı bilmiyorum. Siirt'te Fenerbahçe bayrağı üzerinde maçı izleyen çocuklar...
Şu kalabalığa bakın. Bu insanlar basketbol izlemek için toplanmışlar. Bu takım bunu başardı. Bu takım Fenerbahçe'ye yeniden halkın takımı olmayı hatırlattı.