Hiç dinlenmeden oynayan Josef ve Topal vardı. Hasta hasta çıkıp 90. dakikada asist yapan maçtan sonra bir sürü küfür yiyen Hasan Ali vardı. Milli takım için adı geçerken kendini riske edip sakat sakat oynayan Giuliano vardı. O takımın karakteri ve fedakarlığı saymakla bitmez ama neyse. Ben sadece öyle yazınca içimden geleni söylemek istedim. Şurası da net ki o takıma büyük bir vefasızlık yapıldı. Bu konu tartışılmaz
istemeden müdahil oluyorum ama dayanamadım. Giuliano denen çapsız Muslera ile karşı karşıya atsa şampiyon oluyorduk. Ve şuan maddi olarak bambaşka şeyler konuşuluyor olacaktı. Şimdi ise 4. / 5. sınıf Falette yi bile kadroya dahil edemedik parasızlıktan. 40 yaşındayım, Hasan Ali benim Fenerbahçe'de gördüğüm en en en yeteneksiz sol bek. Buna İsmail Güldüren ve Halil İbrahim'de dahil.
Burası vefa ya da kadir-kıymet bilme kulübü değil.
Giuliano denen çapsız Muslera ile karşı karşıya atsa şampiyon oluyorduk. Ve şuan maddi olarak bambaşka şeyler konuşuluyor olacaktı.
Kadın baskette C.Parker denen ruhsuz faul çizgisinden 2/0 atmasa şampiyonduk.
Bu sene F 8 e kalamazsak (bir çok faktör var ama) maç sonu tercih ve ikramlarıyla Sloukas'a yazacak.