Gönderen Konu: Fenerbahçe | Genel Haberler  (Okunma sayısı 1270794 defa)

0 Üye ve 34 Ziyaretçi konuyu incelemekte.

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #90 : 31 Aralık 2013, 00:29:38 »
Bence burada şu nüansı gözden kaçırıyorsunuz: Basketbol gitgide hızlanıyor ve fiziksel bir oyuna dönmeye başlıyor. 2000'li hatta 90'lı yılların en baba oyuncuları bile olsa şu anda, özellikle hız ve fizik anlamında çok zorlanırlardı. Misal Efes'i düşünelim. Hücum süresi 30 saniye iken en az 22-24 saniye topu sündüre sündüre naumoskiyi bulurlardı. Naumoski ya 3 lük  ya da stop-jump-shot ile bitirirdi. Şimdi o kadar sürede en az iki hücum oluyor.
 
Bugün yetenekli basketbolcu sayısının dünya genelinde azalması da aynı sebepten. Oyuncular fizik olarak o kadar yükleniyorlarki o bilek yumuşaklığı bir süre sonra kayboluyor. O yüzden gerçekten Bojan gibi bir adama şu anda sahip olmak büyük nimet.
Bu güzel yoruma şunu ekleme yapmak istiyorum.oyun hızlandı Euroleague yönetimi de basketbol zevki açısından bunu istiyor. Ayrıca durağan oyundan tempolu setler ve daha çok/hızlı atan ( hızlı hücum degil kastım ) setlere doğru gidiyor yani basketbol ekseni kaydı :)
Spesifik maçlar harici  50 60 li sayıli maçlar göremeyiz bence.
Mesela 95 75 galip gelince takım 75 sayı veya 80 den dolayı direkt yorum ne biçim savunma yahu oluyor. Günümüz basketbolunda rakip çok kötü gününde olmaz ise 50 lili sayilarda kalma ihtimali yok gibi .
Yavaş yavaş rakamlar 100 lere doğru gidiyor bence.
« Son Düzenleme: 31 Aralık 2013, 00:31:09 Gönderen: Cem Ağrak »

Çevrimdışı Okan Y.

  • Üye
  • Yaş: 40
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1672
  • Cinsiyet: Bay
    • KendoKamae
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #91 : 31 Aralık 2013, 00:50:43 »
Bu güzel yoruma şunu ekleme yapmak istiyorum.oyun hızlandı Euroleague yönetimi de basketbol zevki açısından bunu istiyor. Ayrıca durağan oyundan tempolu setler ve daha çok/hızlı atan ( hızlı hücum degil kastım ) setlere doğru gidiyor yani basketbol ekseni kaydı :)
Spesifik maçlar harici  50 60 li sayıli maçlar göremeyiz bence.
Mesela 95 75 galip gelince takım 75 sayı veya 80 den dolayı direkt yorum ne biçim savunma yahu oluyor. Günümüz basketbolunda rakip çok kötü gününde olmaz ise 50 lili sayilarda kalma ihtimali yok gibi .
Yavaş yavaş rakamlar 100 lere doğru gidiyor bence.

Koç da bugün aynısını söylüyor, EL NBA'e yaklaşıyor diyerek
Dikkat edersek kurallar hep hücum süresini kısaltmaya yönelik
30dan 24 saniyeye iniş
14 saniyeden az kalmışken faul yapılırsa 14 saniyeye tamamlanma
ayakla müdahelede 14 saniyeye tamamlama
Artık silahlar hızlı hücum/hücum ribaundu ve savunmada top çalabilmek. Ve hem savunmada hem de hücumda teması kurabilmek
Örneğin Messina'nın oynattığı basketbolun son dönemde bir türlü hedefine ulaşamaması da bu yüzden. 90ların basketbolu oynansa idi MEssina setleri altın değerinde olurdu ama şimdi ne Messina'nın setlerini rahatca oynatacağı bir ortam var ne de oynamaya zaman var. Topu 3 saniye fazladan gevelersen zorlama atışa kalıyorsun
Bizler bir gün daha Fenerbahçeli olarak yaşamak için hayata bağlanırız ve gerekirse o bir gün için bütün bir ömürü gözden çıkartırız.
A.Y.

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #92 : 31 Aralık 2013, 00:58:44 »
Son 1 ay harici bizim hücumlarda sorun yaşadığımız zamanlar topun yavaş çevrilip ya Emir ya da bojan in elinde kaldığı zamanlar oldu hep.
Son zamanlarda maçın her anında olmazsa da top paylaşımı konusunda iyiyiz, son saniye bile olsa doğru adam bukanakadar topu dolaştiriyoruz bazen fazla dolaşıyor süre yetmiyor :) ama ağır tempo set hücum yapmaktan kat kat iyidir.
Elimizde yavaş set oynayacak oyuncu da yok zaten.
Cska kadrosunu tempolu oyuna çok uygun aslinda ama italyan koçlar fazla inatçı oluyorlar :)
Teodosic Pargo Weems Micov ile çok rahat tempolu bi basketbol oynar cska takımı.

Cem Ağrak

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #93 : 31 Aralık 2013, 01:16:40 »
Emiliano twitterda siena başkanı municci'ni bu akşam tv de söylediği bazı konuları anlattı.
*Bo ya 1.1 milyon euro bonservis verilmiş.
* bizimle çok alakası yok ama hackett galatasaray a gelecek Hairston da maasi galatasaray tarafından ödenmek şartı ile siena ys dönecekmis ama galatasaray in Euroleague A lisansi olmadığı için bu transfer olmamış. Daha doğrusu hackett gelmek istememiş.


« Son Düzenleme: 31 Aralık 2013, 01:17:09 Gönderen: Cem Ağrak »

Kalathi kai faul

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #94 : 31 Aralık 2013, 01:24:29 »
Emiliano yine Türk'lere oynuyor. Az çakal değil o.

Çevrimdışı fb_balkay

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1244
  • Cinsiyet: Bay
    • twitter.com/paulgeorge__13
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #95 : 31 Aralık 2013, 21:35:24 »
kimse yok muuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu??????????????
Aşkınla olduk derbeder
Senin sevgin bir ömre bedel
Fenerbahçeli olmanın
Gururu bizlere yeter

Çevrimdışı Özcan Özdemir

  • Üye
  • Yaş: 42
  • Yer: Kütahya- Nazilli
  • İleti: 1647
  • Cinsiyet: Bay
    • özcanözdemir43
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #96 : 31 Aralık 2013, 21:43:44 »
kimse yok muuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuuu??????????????
Kimse var da, sen yine çalışıyor musun yoksa ?
Fenerbahçe'linin dostu yine bir Fenerbahçe'lidir.

Çevrimdışı fb_balkay

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1244
  • Cinsiyet: Bay
    • twitter.com/paulgeorge__13
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #97 : 31 Aralık 2013, 21:52:39 »
Kimse var da, sen yine çalışıyor musun yoksa ?
aynen  abi gece 03:30 da çıkıcam :(
Aşkınla olduk derbeder
Senin sevgin bir ömre bedel
Fenerbahçeli olmanın
Gururu bizlere yeter

Çevrimdışı Özcan Özdemir

  • Üye
  • Yaş: 42
  • Yer: Kütahya- Nazilli
  • İleti: 1647
  • Cinsiyet: Bay
    • özcanözdemir43
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #98 : 31 Aralık 2013, 22:02:02 »
aynen  abi gece 03:30 da çıkıcam :(
Allah kolaylık versin.
Fenerbahçe'linin dostu yine bir Fenerbahçe'lidir.

Çevrimdışı fb_balkay

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1244
  • Cinsiyet: Bay
    • twitter.com/paulgeorge__13
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #99 : 31 Aralık 2013, 22:10:15 »
Aşkınla olduk derbeder
Senin sevgin bir ömre bedel
Fenerbahçeli olmanın
Gururu bizlere yeter

Çevrimdışı Anka

  • Genel Moderatör
  • Üye
  • İleti: 6179
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #100 : 01 Ocak 2014, 10:33:48 »

Fenerbahçe Dergisinde Metecan Birsen röportajı;

• James Metecan Birsen: "Fenerbahçe Ülker'de kalıcı olmak istiyorum"
Dergimizin bu sayısında, Fenerbahçe Ülker Basketbol Takımımızın genç isimlerinden James Metecan Birsen ile bir araya geldik.

Basketbol hayatına başladığı Fenerbahçe Ülker'de, altyapı takımlarımızın tamamında başarı ile forma giyen ve A takıma kadar yükselen 18 yaşındaki genç isim, basketbol kariyerinde henüz ilk hedefini gerçekleştirdiğini söyledi.

Fenerbahçe Ülker forması altında uzun yıllar camiamıza hizmet etmek istediğini dile getiren James Metecan Birsen, Zeljko Obradovic'in Fenerbahçe Ülker'in başına gelmesini ise, kendileri için büyük bir şans olarak değerlendirdi. Türk basketbolun son dönemlerde parlayan yıldızların başında gelen isimlerden biri olan James Metecan Birsen ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Röportajdan derlediğimiz spotlar şöyle:

01: Başarılı olmak için çalıştım diyeceğim ama yetmeyecek biliyorum. Kötü oynadığım maçlarda bile küsmeyip, çalışmaya devam ettim. Eski altyapı antrenörlerimizden Fikret Doğan ile birlikte; ben ilköğretim 7. 8. sınıfa giderken, okuldan önce Dereağzı Lefter Küçükandonyadis Tesisleri'nde özel antrenman yapardık. Hocayla birlikte sabah 06.00'da çalışmaya başlardık. Ardından okula giderdim. 15-16 yaşından itibaren Fenerbahçe Ülker A takımıyla birlikte antrenmanlara çıkmaya başladım. Tüm oyuncular, hepsi teker, teker bana yardımcı oldular. Bazıları NBA'de oynamış isimler. Onları kendime örnek aldım. Onların tecrübelerinden yararlanmaya çalıştım. Şu anda da Kleiza ve diğer oyunculardan da aynı şekilde yararlanıyorum.

02: Çocukluktan beri ilk hedefim Fenerbahçe Ülker'in A takımında oynamaktı. Bunu da şu anda gerçekleştirmeye başladım ve çok mutluyum. Bu da Obradovic'in sayesinde tabi. Bu benim için bir başlangıç. Fenerbahçe'de kalıcı olarak, oynamak istiyorum. Daha yapacak çok işim var.

03: Obradovic'in gelmesiyle, hiç olmadığı kadar savunmaya önem vermeye başladım. Çünkü savunma yaparak; oynayabileceğimi anladım.

04: 2013 Genç Erkekler Avrupa Şampiyonası'nın finalinde Hırvatistan'la karşı karşıya gelmiştik ve o maçı kazanarak, Avrupa Şampiyonu olduğumuz an, benim için 2013 yılın unutulmaz anlarındandı. Ondan önceki maçta da İspanya'yı 15 sayı geriden gelip, yenmiştik. O maçta benim için unutulmazdı. Partizan maçında ilk 5'te sahaya çıkmak da benim unutulmaz anlarımdan biriydi.

« Son Düzenleme: 01 Ocak 2014, 10:34:29 Gönderen: Anka »
FENERBAHÇE

Çevrimdışı kenz

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 45
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 8099
  • Cinsiyet: Bay
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #101 : 01 Ocak 2014, 19:52:55 »
Eurobasket sitesi yılın en iyi forveti seçmiş Bojan'ı.

Yılın en iyi 5'i:

Vassilis Spanoulis (193-SG-82) Olympiacos
Bojan Bogdanovic (203-SF-89) Fenerbahçe
Rudy Fernandez (198-SF-85) Real Madrid
Nikola Mirotic (207-F/C-91) Real Madrid
Nenad Krstic (212-C-83) CSKA

Çevrimdışı Erdenay Güler

  • Yönetici
  • Üye
  • Yaş: 31
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 477
    • ErdenayGuler
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #102 : 02 Ocak 2014, 21:40:45 »
Koç Sırp basınına uzunca bir röportaj vermiş, ilk kısmını dün yayınlamışlar. 2. kısmı da gelecek yakında. Önemli olan soru ve cevapları çevireyim şuraya;

- 30 milyon insan Fenerbahçe için alkış tutuyor. Bu nasıl bir duygu?

- Ben bu insanların kaybolan güvenlerini geri getirme fikri ile geldim ve büyük ölçüde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Euroleague'de her maçı dolu salon önünde öynadık. İnsanların size güvenmesi ve yanınızda olması önemlidir, bu müthiş bir duygu.

- Pankartlardan görüldüğü kadar insanlar sizi tanrı olarak görüyor. Bunun getirdiği bir yük var mı?

- Hep aynı şekilde çalışmaya devam ederim. Yük ve baskı bu işin ayrılmaz parçaları. Her sabah uyandıktan sonra kendi hatalarımı ve takım için daha iyi neler yapabileceğimi düşünürüm. Saha içindeyken tribünden pek haberim olmuyor çünkü oraya konsantre oluyorum, oyuncularımı gösteriyorum. Maçlarda her bir taraftarın çok önemli yükümlülükleri var.

- Fenerbahçe'yi kariyerinizdeki diğer takımlarla karşılaştırabilir misiniz? Özel olan ne?

- Fenerbahçe'yi çalıştığım diğer kulüplerden ayıran şey bir spor kulübü olması. Bir sürü spor branşı var, taraftarlar Aziz Yıldırım'ı çok seviyor.  Basketbol şubesinin ana sponsoru Ülker. Birlikte daha iyi nerelere gelebileceğimizi oturup konuşuyoruz, bunları düşünebiliyoruz. Tabii her şeyi yapmak zaman alan bir iş, kolay gerçekleşmiyor.

- Avrupa Şampiyonası döneminde her şey yolunda gitti mi?

- Kariyerimde ilk kez önemli oyuncularımdan eksik şekilde çalıştım. 6 hafta, 42 iş günü, 50 antrenman ve 12 maç. Sadece 4 kez birlikte çalışabildik. Rakiplerimizden Galatasaray'ı yenerek kupa şampiyonluğu ile başladık.

- Kulüpten ne kadar memnunsunuz?

- Temmuz ayında imzaladım. Kulüp organizasyonu, insanlar ve sair her şeyden memnunum.

- Süre ne kadar? Zeljko Obradovic sadece yerel şampiyonluklarla değil Avrupa kupalarıyla da ilişkilidir.

- Bu yüzden bu tercihi yaptım. Benimle aynı emelleri olan oyuncu grubu ve bir kulüp var, Euroleague'i kazanmak.

- Bu seneki hedefleriniz neler?

- Gideceğimiz yeri bilemeyiz ama hedeflerimiz her alanda büyük. Bazen güzel hayaller kurarım ama gerçekçi bir insanım. Nokta nokta düşünüyoruz. Önümüzdeki hedef Top8. Sonra Türkiye Kupası, sonra Türkiye Ligi.

- Final Four için kimleri rakip olarak görüyorsunuz?

- Top16 grubumuz güçlü ve korkutucu. Olympiakos son 2 yılın şampiyonu. Panathinaikos ve Milan'ın Avrupa şampiyonlukları var. Efes ve Malaga'nın F4 başarıları var. Bir tek Fenerbahçe'nin yok (gülüyor). CSKA, Barcelona, Maccabi ve Kuban da çok güçlü ekipler. Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil.

- Türkiye Ligi hakkında bir kaç şey konuşalım. Uzun zaman birlikte çalıştığınız Dimitris Itoudis şimdi Banvit'in başında.

- Çok güçlü bir lig. Euroleague'e göre bir fark var, her maçta bir yabancıyı dışarıda bırakmak zorunda kalıyorum. Sahada 2 Türk oyuncunun olması gerekiyor. Dimitris çok büyük bir iş yapıyor.

- Takımın neredeyse yarısı Sırpça konuşuyor. Geri kalanlara da öğretmeyi düşünüyor musunuz?

- Tabii ki hayır. İngilizce konuşuyoruz. (kahkahalar)

- Partizan'a karşı 2 kez oynadınız. Neler hissettiniz ve Bogdan Bogdanovic hakkında neler düşünüyorsunuz?

- Partizan yetenekli gençler için büyük bir fırsat sunuyor. Sakatlıklar var, başka sıkıntılar var ama mücadele ediyorlar. Bogdanovic müthiş becelerileri olan ve Milosavlijevic ve Kinsey gibi müthiş arzu-fedakarlık gösteren bir oyuncu. Lauvergne'yi de bunların içine katabiliriz. Bogdanovic ve arkadaşları iyi işler çıkarıyor.

- Bojan Bogdanovic ve Nemanja Bjelica'nın oyunundan ne kadar memnunsunuz? Geliştirebilecekleri noktaları var mı?

- Bojan 24 yaşında. Eskisiden daha fazla katkı yapmak adına gerekli iyileştirmeleri yapacağız. Çok iyiler ama daha da iyi olabilirler. Bireysel eğitim de çok önemli. Ben oyuncularıma "şu dönemin hayatanızın en güzel dönemi olduğunun farkında değilsiniz" diyorum. Bir gün basketbolu bıraktıklarında ne dediğimi çok iyi anlayacaklar.

- Bogdanovic NBA yolunu mu tutacak yoksa Fenerbahçe'de mi kalacak?

- Gelecek için böyle bir planı var. Yazın oturup kendisiyle konuştuğumuzda mantıklı bir şey istediğini söyledim ama ona bir soru sordum: "Burada oynamak mı istiyorsun yoksa orada oturmak mı?" Bu sezon müthiş bir şekilde gelişti ve Avrupa'nın en iyi oyuncularından birisi oldu. Gelecek sezon için ne olur bilemiyorum ama o benim yerimi ve kulübünü biliyor.

- İstanbul hakkında kısa bir izlenim alabilir miyiz?

- Geçmişte defalarca geldim. 1992'den dolayı kendime bağlı görüyorum (gülüyor). Bazı arkadaşlarım bana şehri gezdirmişti, Oktay Mahmuti bunlardan birisidir. Kulüpteki personelden de çok memnunun. Çalıştığımız ortam harika. Şehrin nüfusu 18 milyon. Tek sorun trafik. Benim olayım rutin: günde iki antrenman, seyahatlar ve maçlar. Bazen akşamları yemek için dışarı çıkıyorum. Ana genel olarak dinamik bir şehirde sakin bir hayat yaşıyorum.

- 1992'ye geri dönelim. O dönem takımın 2 ana oyuncusu Danilovic ve Djordjevic'in arası iyi değildi. Bu olayın takımın kimyasını bozmamasının nasıl önüne geçtiniz?

- Oyuncular ve antrenörler halkın önünde önemli figürler olduklarını unutmamalılar, bunu iyi anlamalılar. Oyuncular arasında bireysel bir problem varsa ben hep onları konuşmak için çağırırım. Bir oyuncu takım arkadaşı hakkında bana konuştuğu zaman onu durdururum ve kendisine "hemen kendisini arayıp çağıralım" derim. Durumu kontrol etmek gerekir. Takım atmosferi sayılardan önemlidir. İş olumsuz tarafa doğru büyürse tepki gösteririm. Kulüp ve takım her zaman önemlidir.

- Koçluk felsefenizi formüle eder misiniz?

- Basketbol değişen bir oyun. Oyuncular her zaman farklı ama her zaman sahada hızlı düşünmeniz gerekiyor. Bir sürü şeyi aynı anda düşünüp karar verebilmelisiniz. Özveri mottolarımdan birisidir. Hepimiz taraftarlarımızın memnun olacağı bir oyun oynamak istiyoruz, aynı zamanda oynadığımız oyundan kendimizin de memnun olması gerekiyor. Yaratıcılık, işe bağlılık, iyi organizasyon, eğitim ve takım oyunu. Bunlar benim maddelerim.

- Ve hayat mottonuz?

- Her sabah mutlu uyanın ve hayatın tadını çıkarın.

- Aileniz sizinle birlikte İstanbul'da mı?

- Kızım Anja burada. Buraya gelme kararında benim herhangi bir etkim yok. Kendisi benden bir yıl önce geldi ve burada çalışıyor. Barcelona'da bir evimiz var. Oğlum Djordje Joventud'a dil okuluna gidiyor.

- Oğlunuz da basketbol hayranı mı?

- Tabii ki. NBA'i iyi bilir.

Kalathi kai faul

  • Ziyaretçi
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #103 : 02 Ocak 2014, 22:07:39 »
Eline sağlık Erdenay abi. Djorde'yi alalım :)

Çevrimdışı fb_balkay

  • Üye
  • Yaş: 32
  • Yer: İstanbul
  • İleti: 1244
  • Cinsiyet: Bay
    • twitter.com/paulgeorge__13
Ynt: Fenerbahçe / Genel Haberler
« Yanıtla #104 : 02 Ocak 2014, 22:10:16 »
Koç Sırp basınına uzunca bir röportaj vermiş, ilk kısmını dün yayınlamışlar. 2. kısmı da gelecek yakında. Önemli olan soru ve cevapları çevireyim şuraya;

- 30 milyon insan Fenerbahçe için alkış tutuyor. Bu nasıl bir duygu?

- Ben bu insanların kaybolan güvenlerini geri getirme fikri ile geldim ve büyük ölçüde başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Euroleague'de her maçı dolu salon önünde öynadık. İnsanların size güvenmesi ve yanınızda olması önemlidir, bu müthiş bir duygu.

- Pankartlardan görüldüğü kadar insanlar sizi tanrı olarak görüyor. Bunun getirdiği bir yük var mı?

- Hep aynı şekilde çalışmaya devam ederim. Yük ve baskı bu işin ayrılmaz parçaları. Her sabah uyandıktan sonra kendi hatalarımı ve takım için daha iyi neler yapabileceğimi düşünürüm. Saha içindeyken tribünden pek haberim olmuyor çünkü oraya konsantre oluyorum, oyuncularımı gösteriyorum. Maçlarda her bir taraftarın çok önemli yükümlülükleri var.

- Fenerbahçe'yi kariyerinizdeki diğer takımlarla karşılaştırabilir misiniz? Özel olan ne?

- Fenerbahçe'yi çalıştığım diğer kulüplerden ayıran şey bir spor kulübü olması. Bir sürü spor branşı var, taraftarlar Aziz Yıldırım'ı çok seviyor.  Basketbol şubesinin ana sponsoru Ülker. Birlikte daha iyi nerelere gelebileceğimizi oturup konuşuyoruz, bunları düşünebiliyoruz. Tabii her şeyi yapmak zaman alan bir iş, kolay gerçekleşmiyor.

- Avrupa Şampiyonası döneminde her şey yolunda gitti mi?

- Kariyerimde ilk kez önemli oyuncularımdan eksik şekilde çalıştım. 6 hafta, 42 iş günü, 50 antrenman ve 12 maç. Sadece 4 kez birlikte çalışabildik. Rakiplerimizden Galatasaray'ı yenerek kupa şampiyonluğu ile başladık.

- Kulüpten ne kadar memnunsunuz?

- Temmuz ayında imzaladım. Kulüp organizasyonu, insanlar ve sair her şeyden memnunum.

- Süre ne kadar? Zeljko Obradovic sadece yerel şampiyonluklarla değil Avrupa kupalarıyla da ilişkilidir.

- Bu yüzden bu tercihi yaptım. Benimle aynı emelleri olan oyuncu grubu ve bir kulüp var, Euroleague'i kazanmak.

- Bu seneki hedefleriniz neler?

- Gideceğimiz yeri bilemeyiz ama hedeflerimiz her alanda büyük. Bazen güzel hayaller kurarım ama gerçekçi bir insanım. Nokta nokta düşünüyoruz. Önümüzdeki hedef Top8. Sonra Türkiye Kupası, sonra Türkiye Ligi.

- Final Four için kimleri rakip olarak görüyorsunuz?

- Top16 grubumuz güçlü ve korkutucu. Olympiakos son 2 yılın şampiyonu. Panathinaikos ve Milan'ın Avrupa şampiyonlukları var. Efes ve Malaga'nın F4 başarıları var. Bir tek Fenerbahçe'nin yok (gülüyor). CSKA, Barcelona, Maccabi ve Kuban da çok güçlü ekipler. Şimdiden bir şey söylemek mümkün değil.

- Türkiye Ligi hakkında bir kaç şey konuşalım. Uzun zaman birlikte çalıştığınız Dimitris Itoudis şimdi Banvit'in başında.

- Çok güçlü bir lig. Euroleague'e göre bir fark var, her maçta bir yabancıyı dışarıda bırakmak zorunda kalıyorum. Sahada 2 Türk oyuncunun olması gerekiyor. Dimitris çok büyük bir iş yapıyor.

- Takımın neredeyse yarısı Sırpça konuşuyor. Geri kalanlara da öğretmeyi düşünüyor musunuz?

- Tabii ki hayır. İngilizce konuşuyoruz. (kahkahalar)

- Partizan'a karşı 2 kez oynadınız. Neler hissettiniz ve Bogdan Bogdanovic hakkında neler düşünüyorsunuz?

- Partizan yetenekli gençler için büyük bir fırsat sunuyor. Sakatlıklar var, başka sıkıntılar var ama mücadele ediyorlar. Bogdanovic müthiş becelerileri olan ve Milosavlijevic ve Kinsey gibi müthiş arzu-fedakarlık gösteren bir oyuncu. Lauvergne'yi de bunların içine katabiliriz. Bogdanovic ve arkadaşları iyi işler çıkarıyor.

- Bojan Bogdanovic ve Nemanja Bjelica'nın oyunundan ne kadar memnunsunuz? Geliştirebilecekleri noktaları var mı?

- Bojan 24 yaşında. Eskisiden daha fazla katkı yapmak adına gerekli iyileştirmeleri yapacağız. Çok iyiler ama daha da iyi olabilirler. Bireysel eğitim de çok önemli. Ben oyuncularıma "şu dönemin hayatanızın en güzel dönemi olduğunun farkında değilsiniz" diyorum. Bir gün basketbolu bıraktıklarında ne dediğimi çok iyi anlayacaklar.

- Bogdanovic NBA yolunu mu tutacak yoksa Fenerbahçe'de mi kalacak?

- Gelecek için böyle bir planı var. Yazın oturup kendisiyle konuştuğumuzda mantıklı bir şey istediğini söyledim ama ona bir soru sordum: "Burada oynamak mı istiyorsun yoksa orada oturmak mı?" Bu sezon müthiş bir şekilde gelişti ve Avrupa'nın en iyi oyuncularından birisi oldu. Gelecek sezon için ne olur bilemiyorum ama o benim yerimi ve kulübünü biliyor.

- İstanbul hakkında kısa bir izlenim alabilir miyiz?

- Geçmişte defalarca geldim. 1992'den dolayı kendime bağlı görüyorum (gülüyor). Bazı arkadaşlarım bana şehri gezdirmişti, Oktay Mahmuti bunlardan birisidir. Kulüpteki personelden de çok memnunun. Çalıştığımız ortam harika. Şehrin nüfusu 18 milyon. Tek sorun trafik. Benim olayım rutin: günde iki antrenman, seyahatlar ve maçlar. Bazen akşamları yemek için dışarı çıkıyorum. Ana genel olarak dinamik bir şehirde sakin bir hayat yaşıyorum.

- 1992'ye geri dönelim. O dönem takımın 2 ana oyuncusu Danilovic ve Djordjevic'in arası iyi değildi. Bu olayın takımın kimyasını bozmamasının nasıl önüne geçtiniz?

- Oyuncular ve antrenörler halkın önünde önemli figürler olduklarını unutmamalılar, bunu iyi anlamalılar. Oyuncular arasında bireysel bir problem varsa ben hep onları konuşmak için çağırırım. Bir oyuncu takım arkadaşı hakkında bana konuştuğu zaman onu durdururum ve kendisine "hemen kendisini arayıp çağıralım" derim. Durumu kontrol etmek gerekir. Takım atmosferi sayılardan önemlidir. İş olumsuz tarafa doğru büyürse tepki gösteririm. Kulüp ve takım her zaman önemlidir.

- Koçluk felsefenizi formüle eder misiniz?

- Basketbol değişen bir oyun. Oyuncular her zaman farklı ama her zaman sahada hızlı düşünmeniz gerekiyor. Bir sürü şeyi aynı anda düşünüp karar verebilmelisiniz. Özveri mottolarımdan birisidir. Hepimiz taraftarlarımızın memnun olacağı bir oyun oynamak istiyoruz, aynı zamanda oynadığımız oyundan kendimizin de memnun olması gerekiyor. Yaratıcılık, işe bağlılık, iyi organizasyon, eğitim ve takım oyunu. Bunlar benim maddelerim.

- Ve hayat mottonuz?

- Her sabah mutlu uyanın ve hayatın tadını çıkarın.

- Aileniz sizinle birlikte İstanbul'da mı?

- Kızım Anja burada. Buraya gelme kararında benim herhangi bir etkim yok. Kendisi benden bir yıl önce geldi ve burada çalışıyor. Barcelona'da bir evimiz var. Oğlum Djordje Joventud'a dil okuluna gidiyor.

- Oğlunuz da basketbol hayranı mı?

- Tabii ki. NBA'i iyi bilir.
emeğine sağlık erdenay.
Aşkınla olduk derbeder
Senin sevgin bir ömre bedel
Fenerbahçeli olmanın
Gururu bizlere yeter