https://fenerbasket.wordpress.com/2017/01/20/kadikoy-bos-atasehir-dolu-ne-olacak-bu-isin-sonu/Panathinaikos maçı bittikten sonra, önüne arkasına bir şey yazmadan aşağıdaki tweeti atınca, genelleme yaptık sanan oldu, ötekileştirme zanneden oldu, kızan ve sinirlenen oldu.
Fenerbahçe’de
Futbol maçına gitmeyenler=
Basketbol maçına gidenler=
#YaşaMustafaKemalPaşa tezahüratı yapanlar.
+- % 3 oynar oynamaz
Esas meramı anlatamayınca hepsi haklıdır. Ama işin özü bunlar değil. 140 karakterden sıyrılıp, blogda yazalım dedik.
* * * * * *
Muteber Fenerbahçe muhabiri Ahmet Ercanlar, dün bir tweet attı.
“Fenerbahçe taraftarı Başakşehir maçı ile birlikte tribüne geri dönmeli”
Kendi bakış açısıyla haklıdır fakat “-meli” eki olunca, temenni olmaktan çıkıyor, bir gereklilik hali geliyor.
Neden geri dönmeli Fenerbahçe taraftarı?
Şer cephesi karşısında birlik olmak için. Çok güzel. Peki bu sırada yöneticiler “Konuşursam yer yerinden oynar” demekten başka bir şey yapacaklar mı? Bu kritik bir sorudur.
* * * * * *
Diğer kritik soru ise şu:
“Neden Fenerbahçe’nin futbol maçları boş kalıyorken, basketbol maçları neredeyse full çekiyor?”
Çünkü insanlar sahada ve yönetici pozisyonlarında gerçek bir Fenerbahçe görüyorlar.
Bir parantez…
“Ha ha salaklara bak, futbol takımıyla basketbol takımının yöneticileri aynı ki” zevzekliğine gerek yok. Hepimiz basketbol şubesini kimlerin yönettiğini biliyoruz, değil mi?
Kapadık parantezi.
Ahmet Ercanlar’ın temenni-akıl verme karışımı tespiti ve birazdan ismini zikredeceğimiz kıymeti kendinden menkul bazı tiplerin kınamaları hiçbir şey ifade etmiyor.
Sayısı on binlerle ifade edilen kitleleri, herhangi bir amaca yönlendirmek için hamaset yeteneği kâfi değildir, yöneticilik becerisi gerekir.
Kadıköy bomboş kalırken, taraftarın Ataşehir’e gitmesinin sebebi Fenerbahçe’yi cezalandırmak değil, yöneticilere “Sabrımız taşıyor, adam gibi yönetin” mesajı vermek.
Bir insanın, bunların böyle olduğunu bildiği halde söyleyememesinin sebebi ise basit. FBTV’de program yapıyor olmak 🙂
* * * * * *
Uzay Gökerman isimli bir beyefendi var.
“3 Temmuz ve Fenerbahçe İdeolojisi – Adalar ve Kıtalar kitaplarını yazmış…
http://Milliyet.com.tr köşe yazarlığı yapıyormuş.”
Yazının başındaki tweetin muhatabı da aslında bu şahıstı.
Geçenlerde bir yazı yazmış. Şöyle diyordu:
“Fenerbahçe taraftarı şunu asla unutmamalıdır! Fenerbahçe armadır, sarı laciverttir, çubuklu formadır. Futbolcu o formayı giyer ve Lefter gibiler başında taşır. Biz onlardan öğrendik, bu nedenle de korumaya gayret ediyoruz. O formanın değerini bilmeyen futbolcu formasıyla hesap işine giren, ihanet eden, sırtından çıkarıp yere atandır. Sen işte ancak o futbolcuyu yuhalayabilirsin! Aatıf her şeyden önce takımda kalmaya “çabaladı.” Türkiye’de Fenerbahçeli olmak zordur, Fenerbahçeli futbolcu olmak daha zordur! Hem Türkiye’nin büyük bölümünün nefretine karşı durmaya çabalarsın! Hem de adi’Lmiş gibi görünen ancak kelimedeki L harfinin düştüğü, kumpasların kurulduğu taht oyununda mücadele edersin. En zoru da kendi taraftarına yaranamazsın ya işte yanacağın da esas mesele budur!”
Takası kabul etmediği için kadro dışı bırakıp oyuncuyu alt üst eden ve peşinden çıkılan maçta ilk 11 oynatıp taraftarın önüne atanda suç bulmaması bir yana, bu dünyada tek Fenerbahçeli kendisi ve tanıdıklarıymış gibi, Fenerbahçe değerlerini insanlara anlatmaya kalkması diğer yana.
Aslında bu fikirler de saygıdeğer bulunabilir ama her türlü sorumluluğu taraftarın üzerine yüklemek ve yöneticileri her şeyden sıyırmak, iyi niyet boyutlarını çoktan aştı.
140 karakterle anlatmayı beceremediğimiz şeyin açılımı şudur;
Fenerbahçeliler futbol takımının gidişatından memnun değil.
Maçlara gitmeyenlerin çoğunluğu yönetim kaynaklı problemler yüzünden bu şekilde davranmayı tercih ediyorlar.
Maçlara giden insanların da stadyumda keyif aldığını söylemek zor.
Buna rağmen basketbol maçlarına olan teveccüh yüksek.
Dolayısıyla aynı insanlardan bahsediyoruz. Fenerbahçe taraftarı, şu maça giden, bu maça gitmeyen olarak ayrılmıyor.
“Yaşa Mustafa Kemal Paşa Yaşa” diye tezahürat yaptığında “Ne güzel taraftar” diye göklere çıkartılan Fenerbahçe taraftarıyla, futbol takımının maçlarına gitmeyen, gittiği halde sitem edilen insanlar aynı kişiler.
Hatayı yanlış yerde arıyorsunuz. Taraftar hatalı olmaz mı? Pek tabii olur. Ama burada olan bitenin tek sorumlusu, Fenerbahçe Yönetimi.
“FBTV’de program yapıyorsunuz” diye buna bir saniye bile değinemiyor olmanız anlaşılır tabii… Ne de olsa dünyanın en kolay para ve / veya itibar kazanma yöntemi, idarecilere söz söylememektir 🙂